Bugün 1 Mayıs: Yüzyılı aşkındır ezilenlerin, emekçilerin birlik ve mücadele günü. Dünyanın dört bir yanında ağır bedeller ödeyerek bugünlere geldik. Bu bedellerin öznesi ise burjuvazi ve onun devleti oldu. Bugün ise işte bu burjuvaziye karşı bir başkaldırı günü, 1 Mayıs günü… Bu yılki 1 Mayıs’ta bu başkaldırının görülmemesine, en ufak bir eylemliliğin dahi olmamasına karşın.
Bizler bugün 1 Mayıs Mahallesi’nde ”2020 1 Mayıs’ını tasfiye edenlere karşı devrimci parti mücadelesini büyütelim!” başlıklı özel sayımız ile dağıtıma çıktık. Mahallenin dört bir yanına, kapı kapı dolaşarak bu bildirimizi ulaştırdık, sohbetler gerçekleştirdik. 2020 1 Mayısı’nın ise sınıf mücadelesi tarihinde kara bir leke olarak kalacağını, Korona bahanesiyle 1 Mayıs’ı iptal etmenin 1 Mayıs’ın mücadele günü olmasıyla bağdaşmayacağını, bugün her koşulda çalışmak zorunda olan işçilerin salgınla veya ölüm tehdidiyle ilk kez karşılaşmadığını vurguladık. Bugünkü 1 Mayıs’ın ise solun tercihiyle iptal edildiğini belirttik. Emekçilerin evde kalma koşullarının yaratılmasıyla bir muhalefet hattı örenlerin elbette Newroz’u da 1 Mayıs’ı da ”halk sağlığı” gerekçesiyle iptal edeceklerdir dedik. Yoğun korona gündeminden dolayı ise bugün siyasi sorunların bir kenara atıldığını, siyasi tutsakların ise unutulduğunu dile getirdik. Yukarıdaki vurgularımızı öne çıkardığımız sohbetlerde, Cumhur İttifakı’nın saldırılarını artırmasının sol hareketin pasif tutumlarından kaynaklandığını ifade ettik. Kimi emekçiler ise bu pasifliğin aslında çok önceye dayandığını, 2015 seçim sürecinde her yerde bize bombalarla saldırılırken sessiz kaldığımızı, o günden beri sindirilmeye başladığımızı ifade etti. Asıl ele alınması gerekenin de bu nokta olduğunu, işte bu pasifist tutumun bugünlere sebep olduğunu, bunun yıkılması için cumhur İttifakı’na karşı eylemli mücadelenin örülmesi gerektiğini söyledik. Bu mücadelenin örülmesi de 1 Mayısları kimi sembolik anmalarla ve eylemlerle geçiştirmekle olmayacaktır, kitlesel bir 1 Mayıs mitingi örgütlemenin sorumluluğundan kaçanlarla hesaplaşmadan da bu mücadele örülemeyecektir dedik.
Bu vurgularımızın yanı sıra gündem seçimler üzerinden şekillendi. Yapmış olduğumuz bu çalışmaları ve mücadelelerimizi takdirle karşıladıklarını ama Erdoğan’dan kurtulmak için CHP’yi seçimlerde desteklemek gerektiğini savundular. Biz de kendilerine CHP’nin ezilenlerin dostu olmadığını, Cumhur İttifakı’ndan farklı bir konumda olmadığını aktardık. Bir diğer yandan seçilmiş belediyelere kayyumlar atayan, 2015 Haziran seçimlerini iptal ettiren, 2019 yerel seçimlerini İstanbul’da tekrar ettiren bir iktidarın, seçimle gitmeyeceğinin ayan beyan ortada olduğunun altını çizdik. Sorunun tam anlamıyla bir devrim sorunu olduğunu, bugünün verilmesi gereken mücadelesinin de talepkar değil iktidarı hedefleyecek bir mücadele olması gerektiğini vurguladık.
KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak sokaklarda bu çalışmayı yürütürken bir dizi mahalleli emekçi, 1 Mayıs eyleminin nerede olduğunu ve saatini sorarak gelmek istediklerini söylediler. Biz de bugün 1 Mayıs mitinginin olmadığını, ortak bir miting örgütleme girişiminde bulunulmadığını bu yüzden de taleplerimizi ve öfkemizi önümüzdeki süreçlerde sokaklarda buluşturmak gerektiğini ifade ettik.
Tüm bu korona gündemiyle siyaseti unutan, 2020 1 Mayısı’na kara leke olarak düşenlere karşın, bizler Cumhur İttifakı’ndan talepte bulunanların onun ömrünü uzatacağını, tasfiyecilikle hesaplaşmadan ise bu kara lekenin kaldırılmayacağını söylüyoruz. Bunun için ise devrimci siyasete ihtiyaç duyanların acil görevin devrimci parti yaratmak olduğunu haykırıyoruz.
Yaşasın 1 Mayıs Bijî 1 Gulan!
Seçimle Değil Devrimle Gidecek!
İstanbul’dan Komünistler