KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak çalışma yürüttüğümüz alanlardan biri olan 1 Mayıs Mahallesi’nde “Bağımsız Bir Emekçi Hareketi için Seçimlerde Bağımsız Tutum’’ başlığı altında seçimlere dair takındığımız tutumun, sol siyasetler ile aramızdaki farkların neler olduğunu anlattığımız bir söyleşi gerçekleştirdik. Söyleşimize çevremizde yerelde faaliyet gösteren kurumları da davet ettik. Söyleşimiz 15 kişinin katılımıyla gerçekleşti.
Anlatımı gerçekleştiren yoldaş konuşmasında şu noktalara değindi:
“Türkiye’deki sol hareket toplumsal ve siyasal olarak tarihte hiç olmadığı kadar güçlü, aynı zamanda hükümet ve muhalefetin akıbetini belirleyecek bir etkiye sahip. Ancak sol bugüne kadar hiç bu kadar burjuvazinin güdümünde hareket etmemişti. Bunun en belirgin ve görünür hali ise seçimler ve ittifaklar konusunda açığa çıkıyor. Ortada halihazırda seçimler için burjuva partileri tarafından ciddi bir girişim olmasa da kimi sol akımlar şimdiden ittifaklar konusunda ciddi görüşmeler yapıyorlar. Erdoğan emperyalistler arası paylaşım kavgasından dolayı hala ayakta kalabilirken, sanılanın aksine ne Amerika ne de başka bir emperyalist devlet Erdoğan’ın arkasındadır. Aksine emperyalist güçler Erdoğansız bir Türkiye istemekte ancak kendi aralarındaki kavgadan dolayı bu isteklerini gerçekleştirememektedir. Türkiye’de darbe, yargı ve sokak hareketi gibi iktidarı alaşağı edecek olan yöntemleri benimsemek Amerika için mümkün olmadığı için kullanılabilecek tek seçenek seçimlerdir. Amerika Erdoğan’dan kurtulmak için CHP’nin başını çektiği Millet İttifakı’nı olası seçimlere hazırlamak, bu ittifakta yer alanlara siyasetsizlik tarif ederek HDP ve diğer sol akımları da bu siyasetsizliğe kimi yöntemlerle dahil etme girişimindedir. Temel siyasi sorunlarda yan yana gelemeyecek bu burjuva partilerine ve sol akımlara siyaset yaptırmayarak, suskun bırakarak genel bir “ekonomik kriz” yaygarasıyla yan yana tutmaya çalışılmaktadır. Tüm bunlara rağmen Amerikancı muhalefetin en büyük açmazı HDP’dir. Ne kadar görünmez olmak istese de Erdoğan’ın Millet İttifakı’na saldırısının HDP üzerinden olacağını gören Amerikancı muhalefetin Erdoğan’ın milliyetçi kozunu elinden alabilmek için kimi durumlarda Erdoğan’dan daha milliyetçi söylemler kullanması gerekmektedir. Bu da HDP ve Amerikancı muhalefet için büyük bir çıkmaz haline gelmektedir. Bu yöntemlere rağmen Erdoğan’dan kurtulmak mümkün olamamaktadır.
Bugün HDP, Demirtaş’ın mektubunda da açığa çıktığı üzere geniş demokrasi buluşmaları önermektedir. Kendilerini de bu buluşmaların parçası haline getirmeye çalışmaktadır. HDP’nin kendi isminin varlığı dahi hem hükümeti hem de muhalefeti kriz içerisine sokmakta, kendi cumhurbaşkanı adayını bile belirleyemeyecek olan bir soyut demokrasi birlikteliğinden bahsetmeleri ve bir yandan bunun parçası olmaya çalışıp diğer bir yandan ise görünmez kalmaya çalışmaları Millet İttifakı’nın işine yaramaktadır. Bu birlikteliğin çağrısını yapanlar HDP’nin başını çektiği ve siyaseten her iki burjuva ittifaka da karşı cepheden yer almadığı sürece CHP’ye yedeklenen Saadet Partisi’nin “seçim değil geçim ittifakı” sloganın içinde niyetlerinden bağımsız yan yana gelmeye mahkûm kalırlar. Bu yüzden bu çağrılara HDP’nin başını çektiği kendi adıyla, kendi adaylarıyla en geniş sol blok çağrısını yükseltmeleri gerekmektedir. Bunun dışındaki her yol Amerikancı muhalefete hizmet etmenin ötesine geçemez. HDP’siz ittifak çağrısı yapanların ise; İstanbul seçimlerinde olduğu gibi sınırları Millet İttifakı’nın sınırlarında biter.
Tam da bu nedenle KöZ bağımsız cephe ve ittifak çağrısında bulunan tüm güçlere HDP’yi bu ittifakın merkezine oturmaya çağırıyor. HDP’yi dışlamaya, sessizleştirmeye, görünmez kılmaya yönelik tüm girişimleri teşhir edilmesi gereken tasfiyeci projeler olarak kabul edecektir.”
Söyleşimize 1 Mayıs Mahallesi’nde ortak işler örgütlediğimiz ESP temsilcileri de katıldı. Konuşmanın ardından söz alan ESP temsilcisi; HDP ile ilgili görüşlerimize ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadı. Kendilerinin durum ne olursa olsun her zaman sokakta olacaklarını ve sokak çağrısını yükselteceklerini belirtti. Buna ilişkin yoldaş son olarak; siyaseten HDP’nin sessizliğine, görünmez olma çabalarına aynı partide bulunarak ses çıkarmadan siyasetsizliğe mahkûm olmuş bir hareketin sokak çağrısı ne kadar devrimci de olsa devrimci siyaset yapmanın üstünü örtmeye çalışmanın ötesine geçemeyeceğinin altını çizerek konuşmasını sonlandırdı.
Anadolu Yakası’ndan Komünistler