“Bütün Ülkelerin Komünistleri Birleşin” çağrısı bu topraklarda yükseltileli 20 yılı aşkın zaman geçti. Bu zaman dilimi içerisinde bu çağrıyı yükseltenler politik mücadelenin içerisinde aktif bir şekilde yer alarak, bu sorumluluğu paylaşacak militanlarla buluşmanın mücadelesini yürüttüler ve yürütmeye de devam etmekteler. Bu çağrının sahipleri, bu topraklarda Mustafa Suphilerden beri Komintern’in ilk dört kongresindeki kızıl çizgiye sahip çıkan ve o çizgiyi devam ettirecek olan bir komünist partiyi yaratma mücadelesini yükselten militanlardı. Bu militanlar komünistlerin birliğini sağlamak üzere yürüttükleri mücadelede bir dizi yol katettiler. Zamanla içerisinde yer aldıkları komünistlerin birliği platformunun siyasi etkisi arttı, artıkça platforma ve partileşme stratejisine bağlı sorular da daha fazla gelmeye başladı. İşte platformumuzun artan bu siyasal etkisiyle birlikte bu soruları yanıtlamak üzere tekrardan kaleme alınan “Bütün Ülkelerin Komünistleri Birleşin” broşürü hem ayaklarımızın altında olan topraklardaki siyasi durumu tespit eden hem de bu topraklarda bir proleter devrimi gerçekleştirebilecek olan komünist partisinin nasıl yaratılacağının tasvir edildiği bir broşürdür. Bu broşürde çizilen çizgi ise yalnızca broşürde yazıldığıyla kalmayıp, bu çizgiyi savunanlar tarafından politik mücadele içerisinde devrimci çizgimiz olarak devam etmektedir.  Broşürde de ifade edildiği gibi; komünist parti ancak ve ancak siyasal mücadele ile yaratılabilir. İşte KöZ’ün arkasında duran komünistler de bu düsturdan hareketle siyasal mücadele alanında en ön saflarda yer almaktan asla geri durmadılar ve durmayacaklardır.

1 Mayıs Mahallesi’nden komünistler olarak, propaganda faaliyetimizin temelinde yer alan bu broşürün içeriğini daha da fazla içselleştirmek ve çevremizdekilere de bunu aktarabilmek amacıyla iki haftada bir broşür okumaları gerçekleştiriyoruz. Yaklaşık iki ay önce başlattığımız broşür okumalarının dört oturumunu geride bıraktık. Bu oturumlarda, birinci bölüm içerisinde yer alan başlıkları ele aldık.  “Temel saptamalarımız nelerdir, işçilerin birliğinden önce neden komünistlerin birliği gereklidir, devrimci bir önderlik sorunu devrimci bir enternasyonalin inşası sorunudur” başlıklarını ele aldık. Bu başlıkların ardından, böyle bir partiyi yaratmak için nelerin eksik olmadığını ve asıl eksikliğin ne olduğu kısımlarını ele aldık.  Bu bölümde de “devrimci bir geleneğin eksik olmadığını, çünkü bağlanılacak olan devrimci geleneğin var olduğunu bunun da Babeuf’den başlayıp Komünist Enternasyonalin ilk dört kongresine kadar uzanan ve bu ilk dört kongrede tüm köşe taşlarıyla çerçevesi çizilen devrimci çizgi olduğunu vurguladık. Ayrıca eksikliği duyulanın devrimci bir teori, işçi sınıfının devrimci potansiyeli ve devrimci militanlar olmadığını da işledik.

Asıl eksikliği duyulanın bugüne kadar devrimci partiyi yaratma iradesi ve cesareti olduğunu, bu iradenin de Köz’ün arkasında duran komünistler tarafından ortaya konulduğu bir süreç içerisindeyiz. Komünistler Birliği kadar mütevazı, Komünist Enternasyonal kadar iddialı bir partiyi yaratma mücadelesi yürütenler olarak, ne bu devrimci çizgimizden, ne de bu çizgimizin gereği olan siyasi mücadeleden geri durmayacağız. Ant olsun ki, komünist partiyi yaratıp proleter devrimi bu topraklarda var edeceğiz.

Yaşasın Komünistlerin Birliği!

1 Mayıs Mahallesi’nden Komünistler