1 Mayıs Mahallesi’nde 1 Mayıs’a yaklaşırken yaptığımız çalışmalar kapsamında bir dizi ev ve esnaf ziyareti gerçekleştirdik. Ziyaretimiz sırasında gazetemizin Nisan sayısını sattık, aynı zamanda 30 Nisan’da gerçekleştireceğimiz “Burjuvaziye karşı Proletarya” pikniğinin biletlerini de ulaştırdık. Ziyaretlerimizde hem Emekçilerin Seferberliği için Bağımsız Aday kampanyasının sonlandırılmasının ardından izleyeceğimiz siyasi çizgiyi, hem de 14 Mayıs Cumhurbaşkanı seçimleri yaklaşırken düzen ittifaklarına yedeklenmeyen siyasi çizgimizi anlattık.
1 Mayıs Mahallesi’nde de emekçilerin gündemi Erdoğan’ın nasıl gideceği konusu. Üstelik CHP veya Millet İttifakı’na bir bağlılık ile değil herkesin söylediği gibi bir nefes alma gerekçesiyle artık “öyle veya böyle Erdoğan’dan kurtulmak gerektiği” için oy verilmesi gerektiğini anlatıyorlardı. Bugün karşımızdaki asıl sorunun devrim sorunu olduğunu anlattığımızda ise kedisine karşı olan herkesi hapse atmaya çalışan Erdoğan gitmeden, devrimcilerin siyasetinin de önünün kapalı olduğu yanıtını aldık, devrimci mücadelenin mümkün olması için bile önce bu seçimi kazanmak gerektiği savunuldu.
Devrimci mücadelenin daha rahat, daha az baskı ile karşı karşıyayken yürütülebileceği fikrinin emekçiler arasında yaygın olması da reformist solun Türkiye’de güçlü olmasının bir sonucu. Biz tam olarak bugünkü gibi parlamenter yolların kapandığı dönemlerde devrim sorununun gündemde olduğunun anlattık. Seçime ilişkin tutumumuzun rejim krizi tespitimizle birlikte aktardığımız ve Erdoğan’ın gönderilememe sorununa örnekler verdiğimiz oranda daha anlaşılır hâle geldiğini değerlendirdik.
Diğer yandan ziyaretlerimizi bağımsız aday çalışmamızı bitirmemizin ardından gerçekleştirmeye başladık. Ziyaretlerimiz sırasında bağımsız aday çalışmasında olduğu gibi pozitif bir şekilde ne yapılması gerektiğini anlatabilecek bir ajitasyon imkânımız yoktu. Ancak Çetin Eren’i desteklediğimiz bağımsız çalışmayı yapmış olmanın seçimler hakkında konuşmak üzere bize kapı açtığını gördük. Daha önce bağımsız aday çalışmasından haberdar olan ve bu konuda tutumumuzu ifade eden gazete sayılarımızı ulaştırdığımız kesimlerden de tutumumuz hakkında sorular geldi. Bağımsız bir aday çalışmasının bugünkü propaganda imkânlarımızı daraltmadığını aksine artırdığını gördük. “Bu siyasi iklimde emekçilere bağımsız siyaset anlatılamaz” gerekçesiyle bu tutumu almamanın da yersizliği bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
Anadolu Yakası’ndan Komünistler