“1 Mayıs’a Giderken Seçimler ve Sol” konulu söyleşimizi 15 Nisan Cumartesi günü gerçekleştirdik. Söyleşide şu vurguları ön plana çıkardık:
Türkiye’de uzun zamandır ortadan kalkmış olan Mart-Mayıs sürecini başlatan 8 Mart, Şubat Devrimini yolunu açan ayaklanmanın yıldönümüdür. 1 Mayıs ise işçi mücadelesinin ancak uluslararası bir partinin kurulmasıyla mümkün olabileceğini göstermiştir
2023 Türkiye’sinde seçimlerin son dönemecine de Mart-Mayıs sürecinde, üstelik bir rejim krizinin ve içsavaşın sürdüğü koşullarda giriyoruz. Bu içsavaşın bitirilmesi ve rejim krizinin sonlanması için devrim olması veya karşı devrimcilerin kendi rejimini ve anayasasını ilan etmesi gerekir. Ancak bugün karşı devrim kanadının iki kampı olan Erdoğan da Millet İttifakı da yeni bir anayasa yapacak güçte değil, seçimlere bel bağlamış hâlde. Karşı devrimcilerin kavgasında belirleyici unsur ise merkezinde HDP’nin bulunduğu sol. Millet İttifakı’nın tüm kazanma hesapları için HDP’nin koşulsuz desteğine ve solun geniş kesimlerinin masanın sol bacağı olmasına ihtiyacı var.
Sınıf savaşının yolunu benimseyenler ile sınıf işbirliğini benimseyenlerin farkı burada ortaya çıkıyor. Biz sınıf savaşı yolunu benimseyerek cumhurbaşkanı adayı çıkardık ve hükümete karşı kitle seferberliğinin önünü açacak tutumu gösterdik. Sınıf işbirliği yolunu benimseyenler ise ya tarihsel sorumluluklarının ya da nefes almanın derdinde masanın sol bacağı oldu. Boykot diyenler ise kamuoyunu bilgilendirmenin ötesine geçemedi. Bugün parlamento seçimleri konusunda solun heyecanı da tesadüf değildir, sınıf işbirlikçi yahut pasif tutumlarının üstünü örtme amacı taşımaktadır.
Bu sene 1 Mayıs seçimler gölgesinde geçecek. ‘Nefes alacağız, daha iyi olacağız’ diyenlerin seçim mitingi olacak. Bugünkü krize devrimci değil reformist çözüm isteyenlerin damgasını vuracağı bir 1 Mayıs göreceğiz. Biz ise bu 1 Mayıs’ta tıpkı 8 Mart’ta çarın gönderilmesi gibi Erdoğan da devrimle gidecek diyeceğiz. Düzen ittifaklarına İki turda da oy yok diyeceğiz. 1 Mayısın tarihçesinin bize öğrettiği gibi bu mücadelenin bir parti olmaksızın başarıya kavuşamayacağının altını çizeceğiz ve devrimci parti mücadelesini yükselteceğiz. 1 Mayıs’ı çevreleyen reformist ablukadan rahatsız olan herkesi 1 Mayıs’ta birlikte yürümeye davet ediyoruz.
Anadolu Yakası’ndan Komünistler