Bileşeni olduğumuz İşçi Emekçi Birliğinin kararıyla 16 Haziran günü Kadıköy rıhtımda “15-16 Haziran İçin İleri! İşçi Sınıfının Kurtuluşu Kendi Eseri Olacaktır!” pankartı arkasında gerçekleşen eyleme katıldık.
Haftalar öncesinde alınan eylem kararı doğrultusunda, eylemin olacağa güne kadar bir dizi yerelde afişleme ve bildiri dağıtımı çalışmalarında sorumluluk aldık. Eylemde bayrak ve flamalarda bir sınırlama getirilmezken eylem sırasında atılacak sloganlar ortak slogan olarak belirlendi.
16 Haziran günü saat 19:30 başlayan eylemde İEB bileşenleri, siyasi kurumlar ve sendikal örgütler pankartın arkasında yerini aldı. Eylem başlarken Bilal Atan ve MATA işçisi arkadaş kısa konuşmalar yaptı. Her iki işçi de direniş deneyimlerini aktardı.
Okunan basın açıklamasında; işçi sınıfının şanlı direnişinin 53. yılında bu şanlı direnişin hala güncelliğini koruduğundan, örgütlü bir sınıf mücadelesinin saldırıları püskürtebileceğinden ve mücadele eden işçilerin yeni haklar kazanabileceğinden bahsedilerek seçim düzeninin bir aldatmaca olduğundan, kurtuluşun devrim ve sosyalizmde olduğu, bu tarihi işçi direnişinin yol gösterdiği vurgulandı. “İşçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacak!” şiarının altı çizildi. Eylem İşçi Marşı’nın çalınmasıyla sonlandı.
Eylem boyunca atılan ortak sloganlar şöyle idi: “Kurtuluş Devrimde Sosyalizmde!”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması!”, “Yaşasın İşçilerin Birliği Hakların Kardeşliği!”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek!”, “Yaşasın Devrim Ve Sosyalizm!”, “Yaşasın 15-16 Haziran Direnişimiz!”, “Direne Direne Kazanacağız!”
Eyleme katılırken, bayrak ve dövizlerimizin yanı sıra alanda bulunan kişilere ulaştırmak üzere yanımıza gazetemizin Mayıs sayısını aldık. Hazırladığımız dövizlerde, “Haziran Ayaklanmaları Devrimci Önderlik Boşluğunu Gösterdi!”, “Haziran’ın Yolundan Hükümeti Kitlesel Eylemlerle Süpürelim!”, “Rejim Krizine Devrim Son Verecek!”, “Sinanlardan Cevahirlere Ulaşlardan Ali Haydar Yıldızlara 71-72 Kopuşunu Sahipleniyoruz!” vurgularını alana taşıdık.
53. yıl önce gerçekleşen bu ayaklanma her ne kadar dönemin sendikal örgütleriyle başlamış olsa da bu ayaklanmanın hükümete karşı bir ayaklanmaya dönüşmesinde 71-72 kopuşunu gerçekleştirecek militanların devrimci müdahaleleri etkili olmuştur. Bu müdahaleler sonucunda ayaklanma Demirel hükümetine karşı bir başkaldırıya dönüşmüştür.
15-16 Haziran ayaklanmasının derslerini kuşanan devrimciler, bu ayaklanmaların nihai bir hedefe ulaşmamasındaki eksikliği; bu ayaklanmaları örgütsel anlamda sevk ve idare edecek, hükümete karşı sınıf savaşımını gerçekleştirecek bir önderlik boşluğu olarak tespit etmişlerdi. Bu dersleri kuşanan devrimcilerin 71-72 kopuşunu geçekleştirmiş olmaları bir tesadüfün değil bir ihtiyacın sonucudur.
Devrimciler açısından tıpkı 53 yıl önce olduğu gibi ve bu zamana kadar gerçekleşen tarihi ayaklanmalardan çıkarılacak ders aynıdır. Bir dizi ayaklanmanın ve militanca gerçekleşen eylemlerin yaşandığı bu topraklar elbette ki yeni 15-16 Haziranlara, yeni Gezi ayaklanmalarına gebedir. Bu ayaklanmaları hükümete karşı kitlesel eylemlere dönüştürecek olan devrimci partinin eksikliği hala güncelliğini koruyor.
İstanbul’dan Komünistler