KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak Kadıköy’de duvar gazetesi ve ozalit çalışması gerçekleştirdik.

Ozalitimiz “Devrimci Önderlik Boşluğunu Gösteren Ayaklanma: 15-16 Haziran
Eylemlerin başlamasına vesile olan her ne kadar DİSK ve içindeki TKP-TİP olsa da, eylemler ayaklanmaya dönüştükten sonra bu özneler geri basmış ve eylemlerin önünü kesmeye çalışmıştır. Ayaklanma DİSK ve içindeki TKP’lilere rağmen olmuştur. 15-16 Haziran’ı DİSK değil, 71 kopuşunu gerçekleştiren, THKO’yu, THKP-C’yi, TKP/ML’yi kuracak olan devrimciler eliyle mayalandı ve DİSK yöneticileri “yatıştırmak” için 15-16 Haziran’ın militanlığının karşısında durmuştur. 71 kopuşu devrimcilerinin ilk devrimci eylemi, “bunlarla olmaz!” diyerek TİP’ten kopmalarıydı. Azınlıkta kalma pahasına, siyasal gerçekleri söyleme cüretiydi.

71-72 kopuşunun da 15-16 Haziran ayaklanmasından hemen sonra oluşu tesadüf değildir.. Önderlik boşluğunu hisseden devrimcilerin bulundukları yapıların bu boşluğu dolduramayacağını anladıkları bir pratiktir. 15-16 Haziran geleneğinin işçi hareketi içinde sürdürülememesinin esas nedeni bu sürekliliği sağlayacak devrimci bir partinin eksikliğidir.
Bugün için bu kopuşu gerçekleştirenler gibi Komünist Partiyi kuracak olan cürete ihtiyacımız var. Bu eksikliği giderecek olan büyük çaplı bir ayaklanmaya önderlik edip ayaklanmaya siyasi hedeflerini gösterecek bir devrimci partinin yaratılmasıdır. Böyle bir parti Komünist Enternasyonal’in derslerini rehber edinmeksizin yaratılamaz.
Bolşevizm Kazanacak! Devrim için Devrimci Parti, Parti için Komünistlerin Birliği!” içeriğindeydi.

Eylemlerin başlamasına vesile olan her ne kadar DİSK ve içindeki TKP-TİP olsa da ayaklanmaya dönüştükten sonra geri basmış ve Eylemlerin önünü kesmeye çalışmıştır. Ayaklanma DİSK ve içindeki TKP’lilere rağmen olmuştur.

15-16 Haziran Ayaklanması, ne kadar devrimcilerle iç içe mayalansa ve yasal sınırlardan taşsa da Komünist Enternasyonal’in geleneğini sürdüren devrimci bir önderlikten yoksun bulunan bir dönemin doruk noktasıdır. Aynı zamanda 71-72 kopuşunun da 15-16 Haziran ayaklanmasından hemen sonra oluşu tesadüf değildir. Önderlik boşluğunu hisseden devrimciler bulundukları yapıların bu boşluğu dolduramayacağını anladıkları bir pratiktir.

Yine Gezi ayaklanması, yaşadığımız topraklarda kendini “devrimci”, “Marksist-Leninist” olarak adlandıran partilerin iddialarını gerçekleştirmekten ne kadar uzak olduğunu gösteren, devrimciler bakımından kaçırılmış bir başka fırsat oldu.

Bugün devletin pisliğine bulaşmış biri artık sözde bu pislikleri ortaya dökerken, bu lağımda boğulanın en çok, bugün kapatılma tehdidi bulunan HDP’nin temsil ettiği kesimler olduğu unutulmamalıdır. Bu pisliğin başına karşı bu kesimler seferber edilmeden mücadele verilemez. KöZ’ün arkasında duran komünistlerin de mücadelesi bu kesimleri seferber etme kapasitesine sahip ve büyük çaplı bir ayaklanma karşısında önderlik edip ayaklanmaya siyasi hedeflerini gösterecek bir devrimci partinin yaratılmasıdır. Böyle bir parti Komünist Enternasyonal’in derslerini rehber edinmeksizin yaratılamaz.

Bolşevizm Kazanacak!

Devrim için Devrimci Parti, Parti için Komünistlerin Birliği!

Kadıköy’den Komünistler