DEM Parti Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları kapsamından İstanbul’da Esenyurt Meydanı’nda bir miting gerçekleştirdi. 2 Şubat Pazar günü gerçekleşen mitingde; HDK eş sözcülerinden Meral Danış Beştaş’ın ve DEM Parti eşbaşkanlarından Tükay Hatimoğulları konuşmalar gerçekleştirdi. Biz de Köz’ün arkasında duran komünistler olarak mitinge katıldık.
Köz’ün “Emperyalistler Suriye’de, Uşakları Türkiye’de Çaresizler Çırpınıyorlar” manşetli Ocak 2025 sayısını; “Kürtlere Özgürlük Ortadoğu’ya Barış!” şiarlı pankartımızı; “Siyasi Tutsaklara Özgürlük!, Ortadoğu’da Barış İçin Filistin’e ve Kürdistan’a Özgürlük!” şiarlı dövizlerimizi miting alanına götürsek de bayraklarımız dışında alana herhangi bir Köz materyali alınmadı.

Mitinge katılan kitle sık sık “Biji Berxwedana Rojava!, Şehid Namirin!” Biji Serok Apo!, Jin Jiyan Azadi!” sloganları attı. Biz de pankartlarımızla ve dövizlerimizle mitinge taşıyamadığımız çizgimizi sloganlarımızla alanda var etmeye gayret ettik. “Rojava’nın Düşmanı Ezilenlerin Düşmanı!, Kürtlerin Esareti İşçilerin Esaretidir!, İşgalci TC Kürdistan’dan Defol!, Kürtlere Özgürlük Ortadoğu’ya Barış!, Demokrasi İçin Tek Yol Devrim!, Barış İçin Tek Yol Devrim! Kürdistan’a Özgürlük Ortadoğu’ya Barış!” sloganları attık. Miting alanındaki kitleden de sloganlarımıza katılanlar oldu.
Hükümetin Saldırılarına Karşı Mücadeleyi Yükseltmek Batı Kürdistan’daki İşgale Karşı Çıkmaktan Geçer
Bugün Türkiye siyasetinin belirleyici gündemi Suriye’nin yeniden inşası ve Batı Kürdistan’daki durumdan; Türkiye’deki rejim krizine ve normalleşme girişimlerine kadar uzanan konuların kilit noktası olan Kürdistan sorunudur. Burjuva siyasetinin kaçınılmaz gerçeği olan çelişkili siyaset kendini en çok Kürdistan konusunda gösteryor. İktidarda kalmak için çırpınan hükümetin bir yandan Türkiye’de normalleşme adına ikinci bir çözüm sürecinin adımlarını atması; bir yandan da denetimsiz Batı Kürdistan’ı bir an önce ezmek için saldırılarına da devam etmesi gerekiyor.
Hükümetin bu kırılganlığı karşısında ona kurtuluş reçeteleri önermek, bir dizi siyasi adımı atmaya davet etmek değil aksine bu krizinin derinleştirecek eylemleri örgütlemek gerekir. Kadro eylemleri değil Erdoğan’a karşı özgüven kazanmış kitlelerin örgütlendirilmesi hedefiyle hareket etmek gerekir.
İstanbul’dan Komünistler