Köz’ün arkasında duran komünistler olarak, 21 Mayıs Pazar günü “50 Yıldır Sönmeyen Meşale İbrahim Kaypakkaya’yı Yeniden Düşünmek” konulu sempozyuma katıldık. Sempozyumda söz alan yoldaş şu vurguları yaptı:
“İbrahim Kaypakkaya’yı İbrahim Kaypakkaya yapan ser verip sır vermemesi, Kürdistan ya da ulusal sorun konularında tutumları değil; her türlü oportünist akımdan kopup devrimci bir mücadeleye atılmasıdır, 71-72 devrimci kopuşunun son halkası olmasıdır. İbrahim Kaypakkaya şahsında TKP-ML’nin kendisi, Türkiye İhtilal İşçi Köylü Parti programı eleştirisinde yazısına biz komünist partisiyiz; işçi-köylü partisi değiliz diye başlıyor. Yani bir komünizm iddiası var. Kaypakkaya, Mustafa Suphi ile Şefik Hüsnü’yü birbirinden ayırıyor. Mustafa Suphi ile Şefik Hüsnü’yü ayırması da aslında nereye yöneldiğinin de göstergesidir. Çağdaşlarından farklı olarak komünist, marksist, leninist olarak adlandırıyor kendisini. Böyle değerlendirdiği zaman Mihri Belli’yi, Behice Boran’ı, Yakup Demir’i, Kıvılcımlı’yı revizyonist olarak adlandırması anormal değildir. Seçimlerde Millet İttifakı’na destek veren bir sol gördük. Bu ilkesel bir şeydir, burjuvaziye destek verilmez.
Sol anlatıldığı kadar zayıf değil. Biz aday çıkarmayı önerdik, tüm siyasetleri de bu tutumu almaya davet ettik. Emekçilerin Seferberliği İçin Bağımsız Aday eylem birliğinde yer alarak Çetin Eren’i destekledik. Sol kendi bağımsız hattını oluşturmalıydı. Millet İttifakı’nın arkasına yedeklenmek solu geriletti. Bu aşamada HDP’nin oyu da düşmüş oldu. Çünkü Türkiye’de devlete karşı en önemli direniş odaklarından biri olarak HDP’nin kendisi, Kürt ulusunun varlığı ve onun dinamizmi noktasında seçim sathında zayıflama oldu. Cumhurbaşkanı adayı çıkarmak tek başına devrimci bir tavır olduğunu düşünmüyoruz ama bu tutumu dahi alamamak başka bir anlama gelir. Behice Boran da reformistti ama burjuvaziden bağımsızdı. Devrimci iddialı sol bile CHP adayını destekleyerek Boran’ın da gerisine düştü. Kaypakkaya burjuvaziden bağımsız olmayı söyler. Solun kendisi burjuvaziden bağımsız değil; burjuvazinin kuyruğunda gitmiş oldu. İbrahim Kaypakkaya günceldir. Devrimcilik yapmak gerekir. Burjuva devlet aygıtının paramparça edilmesi gerekir. ‘Demokrasi gelecek nefes alacağız’ diye burjuva ittifaklara yedeklenilmez. Düzen güçlerine yedeklenenlerin adını net koymak gerekir. Bu tutumu kim aldıysa onlardan ayrışmak gerekir. 71-72 kopuşunun önderlerinden olan İbrahim Kaypakkaya’yı saygıyla anarken sempozyumu da tekrardan selamlıyoruz.”
İstanbul’dan Komünistler