Köz’ün arkasında duran komünistler olarak Rumeli Hisarüstü Mahallesi’nde 6 Mayıs gündemli duvar gazetesi ve ozalitlerimizi yaptık. THKO militanlarının katledilişinin yıl dönümünde 71-72 devrimci kopuşunu gerçekleştirilen devrimcileri andık.
Biz, THKO önderlerini genç devrimciler veyahut gençlik ve öğrenci liderleri olarak anmıyoruz. Sadece TİP’in oportünist çizgisinden değil, reformizmden kopmaktan tereddüt edenlerden de kopup devrimci örgütler kuran ve devrimci örgütte ısrarlarıyla devrim hedefine yürüyen militanlar olarak anıyoruz.
Türkiye solu elbette her sene olduğu gibi bu sene de 6 Mayıs’ta Denizleri anacak. “NATO’dan çıkılsın!” denilecek, anti-emperyalizm ve sosyalizm sözleri havada uçuşacak. Tüm bunlar söylenirken ortada büyük bir suç yokmuş gibi sessizlikle geçiştirilecek. Bugün devrimcilerin yükseltmesi gereken şey ise, aslında dünden farklı değil.
Seçimlere giderken reformizm ve devrimcilik, sınıf işbirliği ve sınıf savaşı arasındaki ayrımların belirginleştiği bugün, Denizlerin mirasına sahip çıkabilmek için, daha en baştan seçimlerde, komünistlerin tok ve net bir şekilde “Cumhurbaşkanı seçiminde düzen ittifaklarına hiçbir turda oy yok!” demesi gerekir.
Bugün cumhurbaşkanı seçiminde NATOcu, IMFci, Amerikancı Millet İttifakı’ndan bağımsız bir çizgide yürümeyenler, anti-emperyalist olamazlar, THKO’nun mirasına sahip çıkamazlar, 6 Mayıs’ta düşenleri hak ettikleri bir politik çizgide anamazlar.
Köz’ün arkasında duran komünistler olarak bizler de 6 Mayıs’ı hak ettiği gibi anmak için “6 Mayıs THKO’dur, Anti-Emperyalizmdir! Onların Mücadelesini İleriye Taşımak, NATOculara, IMFcilere Oy İsteyenlerin Değil, Devrim Diyenlerin Harcıdır!” ve “6 Mayıs THKO’dur, Sınıf Savaşıdır! Onların Mücadelesini İleriye Taşımak, Burjuva İttifaklara Oy İsteyen Sınıf İşbirlikçilerinin Değil, Devrim Diyenlerin Harcıdır!” şiarlı ozalitlerimizi Hisarüstü Mahallesi’ne yaptık. Duvar gazetemizin içeriği ise şu şekildeydi:
“6 Mayıs THKO’dur! Sınıf İşbirliğinin Değil, Sınıf Savaşının Yoludur!
T.C. devletinin karşısına, TİP’in oportünist çizgisinden kopup devrimci savaş örgütü THKO’yu kuran devrimcilerin çizgisini “maceracı gençler” olarak mahkum edip tasfiye edenler, bugün THKO militanlarının idam kararını onaylayanların artıklarıyla dolu Altılı Masa’ya yaslanıp “faşizme karşı demokrasi mücadelesi” yükselttiğini iddia ediyor. Bu tutumu alanlar gibi bu tutumu açıktan mahkum etmeyip, sessiz kalıp destek çıkanlar da, ne THKO’nun mirasına sahip çıkabilir, ne de 6 Mayıs’ta düşenleri hak ettikleri gibi politik bir çizgide anabilir. Köz olarak, 71-72 Kopuşu’nun önderlerine sahip çıkabilmenin yolunun, ancak onların devrimci kopuşlarını komünist bir çizgiyle buluşturup devrimci partiyi yaratmaktan geçtiğini biliyoruz.
6 Mayıs’ta Düşenler Kavgamızda Yaşıyor!
Şart Olsun Ki Bu Toprakların ve Dünyanın Komünist Partisini Kuracağız!
Devrimciler Ölür, Devrimler Sürer!
Yaşasın Komünistlerin Birliği!”
Üniversitelerden Komünistler