6 Mayıs 1972’de idam edilen THKO üyeleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan 5 Mayıs Pazar günü Karşıyaka’da gerçekleştirilen bir yürüyüş ve sonrasındaki bir basın açıklaması ile eylemli biçimde anıldı.
BDSP, DKDER, Enternasyonal Komünist İşçi Birliği (EKİB), Halkevleri, Kaldıraç Hareketi, Komünist İşçi Hareketi, Köz, Partizan, SEP ve TÖP tarafından örgütlenen eylem Karşıyaka İskele önünde yapılan ajitasyon konuşmaları ile başladı. Sonrasında “Denizlerin Yolunda Filistin’in Yanındayız!” pankartı açılarak Karşıyaka Çarşı caddesinde bir yürüyüş gerçekleştirildi. Pazar günü caddenin kalabalık olduğu bir saatte gerçekleştirilen yürüyüşe ilgi ve destek yoğundu.
Karşıyaka İZBAN durağı çıkışında biten yürüyüş sonrasında ortak açıklama okundu. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“52 yıl önce kurulan dar ağaçlarında, Denizler şahsında yok etmek istedikleri işçilerin, emekçilerin, gençlerin, ezilen halkların gelişen mücadelesiydi. Bu düzenin efendileri devrimci önderleri yok ederek sömürü, soygun ve zorbalık üzerine kurulu kapitalist düzenlerini sorunsuzca devam ettirebileceklerini düşündüler. Emperyalist barbarlığın kirli ve kanlı çıkarları için bir bütün olarak topluma gözdağı vermek istediler. Ama başaramadılar! İdamlarla, katliamlarla engellemek istenen devrim mücadelesi dalga dalga yayılmaya devam etti, kuşaktan kuşağa geçti. Kızıldere’de Mahirlerin, işkencehanelerde İbrahimlerin, darağaçlarında Denizlerin kararlılığı, inançları, cesaretleri hafızalardan silinemedi. Bu topraklarda devrim fikri ve mücadelesi boğulamadı.”
Açıklamada, Denizler’in mücadelesi ile bağlantısı da kurularak bugün Filistin’de süren katliamlara da değinildi:
“Siyonistler soykırıma varan bir barbarlıkla Filistin halkına katliamı dayatıyor. Emperyalistler ve işbirlikçi devletlerin desteğiyle süren bu katliamlarda onbinlerce Filistinli yaşamını yitirdi, yaralandı, yerinden-yurdundan sürüldü. Saray iktidarı bir yanda Filistin için sahte gözyaşı dökerken, emperyalizmin ve siyonizmin tam hizmetinde katliamların bir parçası oldu. İsrail ile her türlü ilişkiyi devam ettirerek ikiyüzlü tutumlarını sürdürüyorlar.”
Açıklama sonrasında yapılan ajitasyon konuşmalarında ayrıca 1 Mayıs’ta Taksim’i zorlama girişimleri ardından yaşanan tutuklama ve gözaltı saldırılarına da yer verilerek Taksim’in 1 Mayıs alanı olduğu vurgulandı.
Dışındaki geniş kesimlerle de temas etmeyi başarabilen, onlara seslenebilen, emekçi kitlelerden yalıtık olmayan bir eylem olması nedeniyle katılanların verimli bulduğu bu eylem açıklama sonrası sona erdi.
Deniz İbo Çayan Savaşa Devam!
İzmir’den Komünistler