14 Mayıs sonrası seçimlerin ikinci tura kalmasıyla birlikte, Gülsuyu’nda 1 Mayıs ve 14 Mayıs için çıkan ortak imzalı bildiri dağıtımını ve gazete satışını yaygın bir şekilde gerçekleştirdik. Kahvehanelere, esnaflara ve kalabalık alanlara “Sınıf İşbirliği Değil Sınıf Savaşı” diyen bildirilerimizi ve hiçbir turda düzen ittifaklarına destek vermeme çağrımızı ilettik. Sesli ajitasyonlarımızda burjuva ittifaklara oy çağrısı yapmanın emekçilerin elini kolunu bağladığını haykırdık. Ulaştığımız emekçilere gazetenin son sayısını ilettik. Sokakta bildiri dağıtımı sırasında bir kişi bizim yaptığımız ajitasyona karşı tepki vermek için dağıtımına devam ettiğimiz kahveye arkamızdan geldi. Yaptığımız çalışmanın Erdoğan’a yaradığını ifade etti. Bu esnada bildiri dağıtımını ve ajitasyon çalışmamızı durdurmadık. Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verilmesi gerektiğini ifade edenlerin arasında sol siyasetlerin seçim çalışmalarında yer alan unsurlar da mevcuttu. Biz daha önce HDP’nin seçim çalışmalarını bilfiil yürütürken, 2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde solun ortak adayı olarak Demirtaş’ı gösterirken AKP ve CHP’den bağımsız bir çalışmaya işaret ettiği için bunu yaptık. Aynı şekilde bu yıl da böyle bir aday olmalıydı dedik bunun da çalışmasını yürüttük, bugün de ortada ezilenlerin ve emekçilerin burjuvaziden bağımsız böyle bir aday olsaydı onun çalışmasını yürütürdük. O zaman ne diyorsak şimdi de aynısını diyoruz diyerek solun bağımsız bir aday çıkarmasının neden önemli olduğunu anlattık. Bize “Kılıçdaroğlu kazanmazsa siz evlerinize döneceksiniz, biz katledilmeye devam edeceğiz” diyenlere 99’da bu motivasyonla destekleyenen Karaoğlan’ın 19 Aralık katliamında katledilen devrimcilerin tepesine yumruk gibi indiğini ve ilk icraatlarının devrimcilerin katledilmesine yöneldiklerini belirttik. Zaman zaman hararetlenen bir tartışma olsa da Gülsuyu’nun yıllardır devrimcilerin yürüttükleri çalışmaların meşru olduğunu ve devrimcilerin bulunduğu mahallelerde yürütecekleri çalışmaya bu şekilde müdahale edilmemesi gerektiğini söyleyenlerin olmasıyla birlikte tartışma sonlandı.
Bu çalışmayı gerçekleştirirken bu tarz tepkilerin olabileceğini öngörüyorduk. Ancak akıntıya karşı yüzme cesareti gösterenlerin böyle bir tepkiyi hayli hayli göğüsleyebileceğini göstermiş olduk. Bu bakımdan da emekçiler arasında sınıf işbirliği değil sınıf diyen bir siyasi çalışmayı somutlamış ve görüşlerimizi emekçilere taşımış olduk.
Gülsuyu’ndan Komünistler