Çalışma yürüttüğümüz mahallede gazetemizin “Asalakların saltanatına son” başlıklı sayısının satışını gerçekleştirdik. Gazete satışından sonra daha gazete verdiğimiz iki kişiyle sohbet ettik.  Genel olarak HDP’nin Edirne ve Hakkari’den Ankara’ya yapılacak yürüyüşün kitlelerde bir hareketlenme yaratacağı düşüncesi üzerinde konuşuldu. Biz bugün HDP’nin 2015 öncesi hatta dönmesinin zor olduğunu bu yürüyüş bile millet ittifakına biz sizin yolunuzdan yürüyoruz demek için yapılan yürüyüş olduğunu buradan bir kitle hareketi çıkarmak istemediğini belirttik. Bugün yapılan hiçbir çalışma Millet ittifakının ayağına taş değdiremez ona zeval vermez dedik.

Millet ittifakına zarar vermemek nedir? Millet ittifakı “mevzu devletimizin bütünlüğüyse gerisi teferruattır” diye birçok konuda Erdoğan ve AKP ile buluşmakta Kürtlerin karşısına dikilmekte bir sakınca görmediği gibi bizzat buna yol açmaktadır. Bu da Erdoğan’ın ömrünü her seferinde uzatmasına neden olmuştur. CHP bilir ki bugün sokağa çıkılması yarın bir ayaklanmanın fitilini çakabilir. Çünkü bu topraklarda devrim her zaman günceldir. Bunu bilenler olarak solu biz yapacağız onu sandıkta devireceğiz diye ikna etmesi boşuna değildir. Yıllardır CHP’nin solu hülyası gören sol Millet ittifakına koşullu ya da koşulsuz destek vermesi buna olan inançtan kaynaklanır.

HDP’nin yapacağı yürüyüşten bir ayaklanma veya umut edilen gibi bir kıpırdanma olmaz. Bugün HDP yürüyeceğim diyor bunu sol görmezden geliyor. Hiç duymuyormuş gibi yapıyor. Gündemini suni çalışmalara boğmaya çalışıyorlar. Buradan da bu çalışma bir kitle hareketine dönüşmesi çok zor olacak gözüküyor. HDP’de kimseyi sokağa çağırmıyor. Başkanlarımız yürüyüş yapacak diyor.

Bize yöneltilen sorulardan birisi siz hiçbir solu beğenmiyorsunuz ama sizde hareket etmiyorsunuz ve diğerleri Rojova’da savaşıyor. Türkiye’de savaşan kadroları olmasa da orada buradaki sol hareketlerin kadroları savaşıyor. Siz de o savaşanlara laf ediyorsunuz. Ama siz de hareket bile edemiyorsunuz denildi.

Biz Köz’ün arkasında duranlar olarak bugün biz hareket ederiz demedik ve demeyeceğiz. Çünkü biz küçük bir platformuz. Buradan aslında söylemek istediğini biliriz. Rojova’da savaşmıyorsan o zaman sus. Bunun nedeni sol hareketler muş miş gibi gözükerek biz hareket ediyoruz demesiyle ilgili. Bu hareketlerin militanları Rojova’da canlarını siper ediyor. Buna militanlar neden orada ölüyor demeyiz. Asıl sorun orada savaşan siyaset burada bu devletin kurucusu partiye ya bizzat destek veriyor ya da burada sessiz kalıyor olması. Bunun nedenini biz başka yerde arıyoruz. Bu siyasetlerin hepsi bugün devrim iddalarını yitirmişler.

Bizim onlara karşı sözümüz yok. İçlerinde devrim ateşiyle yanan devrimcilere derdi meramı bu topraklarda komünist partiyi yaratma iradesi olanlar olarak ulaşmak ve o vurucu darbeyi yapacak partiyi yaratacağız. O güne kadar doğru bildiğimizi söyleyecek ve öyle bir parti varmış gibi değil bizzat yok olduğunu göstererek yolumuza devam edeceğiz.

Sohbetin ardından daha önceden planladığımız Aydınlı Mahallesinde “THKO Savaşçıları Kavgamızda Yaşıyor-Yaşasın Komünistlerin Birliği” yazılama yaptık.

Tuzladan Komünistler