Aydınlı’da gazetemizin “Asalakları Koruyan Emekçileri Ezen Gönüllü Karantinayı Kıralım” gündemli son sayısını düzenli olarak verdiğimiz işçilere ulaştırdık. Aynı zamanda alanda çalışan bir esnafa da uğradık. Düzenli olarak gazete verdiğimiz esnafın dükkanı kahvehane gibiydi. Daha doğrusu kahvehaneye gidemeyenlerin buluştuğu dükkan olmuştu. Gittiğimizde kalabalık bir grup vardı.
Sohbetimizin büyük kısmı Korona salgını meselesi ile geçti. Salgını değil ama devletin aldığı önlemleri anlamadıklarını, iş yerlerini açmaya izin verenlerin aynı şekilde “evden çıkmayın” demesini anlamadıklarını diğer taraftan başta HDP olmak üzere solun “evde kalın” çağrısını da anlamadıklarını belirttiler.
“Biz aynı şekilde çalışmaya devam ediyoruz yan yana gelip sohbet ediyoruz. Tamam bu bir hastalık ama burada küçük mahallede herkes birbirini tanıyor ve sürekli yan yana geliyoruz. Bu yıllardır böyle devam ediyor. Aynı apartmanda kardeşlerim ile oturuyorum, gündüz çalışıyoruz akşam yine aynı sofrada kalabalık oturuyoruz. Bunu yapmaya deva edeceğiz. Yıllarca Newroz yasaklarına rağmen mitinge eyleme giderdik. Bu mahallede akşamında ateşimizi yakardık. Bu sene ateş yakılmadı Newroz iptal edildi. Biz yine aynı şekilde yaşamaya, çalışmaya devam ediyoruz. Bize partinin yaptığı biraz garip geliyor. Onun dışında devletin neyi neden yaptığını da anlamış değiliz.” şeklinde bir konuşma yaptılar.
Biz de tabii ki böyle bir salgının olduğunu, buna yok diyemeyeceğimizi söyledik. Ama asıl olarak solun eylem, miting, toplantı, etkinliklerini iptal etmelerinin nedeni salgın sırasında yaşanacakların sorumluluğunu alamadıkları için olduğunu belirttik. 2015 yılından bugüne yaşadıklarımızdan farklı değil ama bu durum Cumhur İttifakı’nın ömrünü uzatmaktan başka bir işe yaramamıştır. Bugün ise daha enteresandır. Bu salgın ile bu devletin mahkemesine, ordusuna güvenmeyen ama Sağlık Bakanlığı’na güvenen bir sol var. Devlet bütün aygıtlarıyla çürümüşken nasıl Sağlık Bakanlığı temiz olabilir. Bakanlık, Erdoğan’ın iyiliği dışında işçiler emekçiler için iyi bir karar verebilir mi? Bu sorunun yanıtı komünistler açısından nettir. Hayır vermez. İçine birkaç radikal talep konulsa da bu devleti desteklemekten öteye geçmemektedir yapılanlar.
KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak tutumumuza denk düşen şekilde hiçbir etkinlik ve çalışmamızı iptal etmedik. Bizim açımızdan bugünün en acil görevi mevcut duruma müdahale edecek komünist bir partiyi kurmaktır.
Tuzla’dan Komünistler