18 Aralık Cumartesi günü Bakırköy Özgürlük Meydanında birçok sol-sosyalist kurum , sendika ve sendikal alan çalışmasının yer aldığı Asgari Değil İnsanca Yaşam Platformu’nun organize ettiği işçi-emekçi buluşması eylemine katıldık. “Sefalet Ücretini Kabul Etmeyelim! Sömürü, Rant, Talan, Savaş Düzenine Karşı Birleşelim” ana pankartıyla gerçekleşen etkinlikte, platform İzmir’dekinin aksine pankart-ozalit açılmaması, sadece döviz ve flama getirilmesi kararı aldığı için birçok kurum eyleme flama ve dövizleriyle katıldı.
Biz de KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak alana geldiğimizde “Düzen İttifaklarına Hiçbir Turda Oy Yok! HDP ile Sınırlı Olmayan Sol Güçlerle HDP Çatısında Seçimlere” yazılı ozalitimizi açtık. Ozaliti açıp sıralandığımız andan birkaç dakika sonra eylem komitesi pankart açılmayacağını belirttiği için ozaliti kaldırmış olduk. Eyleme “Sandıkta Değil Sokakta Hesap Soracağız; Ne Cumhur Ne Millet Tek Yol Devrim; Kürtlerin Zincirine Ses Çıkarmayanlar İnsanca Yaşamdan Söz Edemez; HDP’li Vekillere Özgürlük; İşçilerin Ekmeğe Değil İktidara İhtiyacı Var” yazılı dövizlerimizle katıldık.
Basın açıklaması “Sefalet Ücretini Kabul Etmeyelim! Sömürü, Rant, Talan, Savaş Düzenine Karşı Birleşelim!” şiarıyla başlarken, açıklama içerisinde asgari ücretin sefalet ücreti olduğuna ve sarı sendikaları teşhir eden ifadelere yer verilirken seçimlere ya da devrim/iktidar meselesine dair bir şey söylenmedi. Genel olarak mücadele etmek gerekir ekseninde gerçekleşen eylemde “Krizi biz yaratmadık bedelini de biz ödemeyeceğiz” ve “Sömürü düzenine karşı tek seçenek mücadeledir” vurgusunun öne çıktığı açıklama şu vurgularla bitirildi:
“Çözüm; istediğimizi almak için mücadeleyi büyütmektir. Bunun yolu da; işçi ve emekçiler olarak örgütlenmekten, bizleri açlığa, yoksulluğa, geleceksizliğe mahkûm edenlerin karşısına bir sınıf olarak çıkmaktan geçmektedir. Bunun için yapmamız gereken fabrikalarda, sanayi havzalarında, işletmelerde ve hayatın olduğu her yerde, tabandan birliğimizi sağlamak ve en önemli silahımız olan üretimden gelen gücümüzü kullanmaktır. İşçi sınıfının mücadele örgütleri olarak kurulan sendikaları ele geçirmiş ve sermayenin ajanları olarak çalışan bürokratları oturdukları koltuklardan defetmek ve sendikaları gerçek işçi örgütlerine çevirmek için de mücadeleyi büyütmektir. Bizden çaldıklarını almamızın birliğimizi güçlendirmek ve mücadeleyi büyütmekten başka yolu yoktur.
Buradan tüm işçi ve emekçileri bu düzen altında ezilen, sömürülen herkesi bir kere daha ücretli kölelik düzenine karşı mücadeleyi büyütmeye, sefalet ücretini kabul etmemeye davet ediyoruz! Bizlere dayatılan geleceksiz, güvencesiz, çalışma ve yaşam koşullarına karşı birlikte mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz.”
Eylemde sık sık “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek; Asgari Değil İnsanca Yaşam; Kahrolsun Ücretli Kölelik Düzeni; Kurtuluş Yok Tek Başına ya Hep Beraber ya Hiçbirimiz; Söz Yetki Karar İşçilere; Hak Verilmez Alınır Zafer Sokakta Kazanılır” sloganları atılırken; biz de “Özgürlük Savaşan İşçilerle Gelecek; Ne Cumhur Ne Millet Tek Yol Devrim; Seçimle Değil Devrimle Gidecek” sloganları attık. “HDP’siz Seçim O lmaz” ve “HDP’siz seçim Cumhur’a yarar” sloganlarını basın açıklamasının içeriğinden dolayı atamadık. Bizim sloganlarımızın ardından “İşçiler Birleşin İktidara Yerleşin; Yaşasın Devrim ve Sosyalizm” sloganları da atıldı. Basın açıklamasının ardından eylem sonlandırıldı.
İstanbul’dan Komünistler