Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Temsilciliği Kurulu, yirmi yıldır Felsefe bölümünde akademisyen olarak görev yapan Yıldız Silier’in kayyım rektör tarafından işten atılmasına karşı, 31 Ekim Salı günü Mühendislik Binası önüne bir eylem çağrısında bulundu. ÖTK’nın “Yıldız Silier Yalnız Değildir!” şiarlı çağrısında, tüm Boğaziçi bileşenleri, Yıldız Silier ve haksızca okuldan atılmış tüm hocalar için yürüyüş ve basın açıklamasına davet edildi.
“Hocama Dokunma” pankartıyla Mühendislik Binası önünden başlayıp Güney Meydan’a yürünerek akademisyenlerin nöbetine katılacak bir biçimde düzenlenmiş eyleme komünistler olarak biz de destek verdik. Bizim dışımızda, TİP’li Öğrenciler, Boğaziçi Üniversitesi Emek Gençliği, Özgürlükçü Gençlik, İDP Gençliği, MFT, DGB, Feminist Boğaziçi de katılımcılar arasındaydı.
TİP’li Öğrenciler “Kayyumlar Gidecek Biz Kalacağız!”, “Atamayla Gidenler İnadımızla Gidecek!”; Emek Gençliği “Kaza Değil Cinayet! Kader Değil Katliam!”, “Akademiye Özgürlük!”, “Baskı, Sansür ve Yasaklar Bizi Yıldıramaz!”, “Kayyum Rektör İstemiyoruz!”, “Baskılara Teslim Olmayacağız!”; MFT “Hocama Dokunma!”, “Üniversite Biat Etmeyecek!”, “AKP Elini Üniversiteden Çek!” dövizleriyle eyleme katıldılar.
Siyasetler dışında da eyleme katılan kişi sayısı ise görece fazlaydı. Halihazırda Silier’in dersini alan felsefe bölümü öğrencileri olarak nasıl bir pankartla ve neyi öne çıkararak eyleme katılım sağlayacağımızı buluşup konuşmayı önersek de, bunu gerçekleştirmek, eylemin duyurusu bir gün öncesinde çıktığından dolayı mümkün olmadı. Biz de, pankartsız da olsa, bölümden dört kişi ile birlikte eyleme katıldık.
Eylem boyunca “Susma, sustukça sıra sana gelecek!”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!”, “Hocama dokunma!”, “Gençliğin katili AKP düzeni!”, “Yıldız Hoca yalnız değildir!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Kayyumlar gidecek biz kalacağız!” sloganları atıldı. Akademisyenlerin nöbetine katıldıktan sonra okunan basın açıklamasında, akademisyenlerin ve idari personellerin uzaklaştırılarak üniversiteyi iktidarın arka bahçesine çevirmeye çalışanlara karşı üniversitede haklarına sahip çıkanların olduğu vurgulandı. Aynı zamanda akademik özerkliği ve demokratik üniversite talebinin iktidar tarafından kayyım eliyle göz ardı edildiği, yurtlarda ve yemekhanelerde öğrencilerin mağdur bırakıldığı açıklandı. “Hacettepe’de yaşanan intiharla beraber son haftalarda gerçekleşen 5 sıra arkadaşımızı kaybedişimiz, intihar değil, bu iktidarın cinayetidir!” dendi.
Eylem bittikten sonra ise, eyleme katıldığımız arkadaşlarımızla oturup seçimler ve hükümet karşıtı, düzen muhalefetinden bağımsız birleşik bir mücadelenin gerekliliği hakkında sohbet ettik.
Üniversitelerden Komünistler