İBB’ye dönük komplo sonrası başlayan eylem dalgasını takip eden süreçte birçok üniversitede olduğu gibi Boğaziçi Üniversitesi’nde de öğrencilerin örgütlü bir şekilde hareket etmesi için kurulan çeşitli inisiyatiflerden biri olan Bounegmiyoruz İnisiyatifi, İşçi Emekçi Birliği’nin 15-16 Haziran eylemine katılma kararı aldı.
“Yeni 15-16 Haziranlar İçin İleri! Örgütlü Mücadeleyle Kazanacağız!” şiarıyla, 15 Haziran Pazar günü Kadıköy İskele Meydanı’nda düzenlenecek eylemin öncesinde, Boğaziçi Üniversitesi ve Hisarüstü Mahallesi’nde bir çağrı çalışması yapıldı. Komünistler olarak bir öğrenci inisiyatifinin kampüs sınırlarına hapsolmayıp İstanbul’da bu gündemli düzenlenecek tek eylem olan 15-16 Haziran eylemine mütevazı da olsa bir çalışma yaparak katılmasını manalı bulduğumuz için biz de bu çalışmanın bir parçası olduk.
Pankart ve Bildiri Çalışması
Okulda dağıtmak üzere eyleme çağrı bildirisi hazırlandı. Hazırlanan bildirinin içeriği şu şekildeydi:
“15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi Yolumuza Işık Tutuyor!
15-16 Haziran 1970 tarihinde, işçi sınıfının mücadele tarihine kazınan bir başkaldırı örgütlenmiştir. İstanbul ve Kocaeli’nde yüz bini aşkın işçi-emekçi, işçi sınıfının giderek ivmelenen mücadelesini çaresizce baskı altına almaya çalışan yasa düzenlemelerine karşı ayaklanmanın yolunu tutmuştur.
Barikatlar aşılmış, işçilerin karşısında etten duvar ören düzen bekçilerinin gücü bu büyük direnişin karşısında duramamıştır!
Ancak DİSK yönetiminin ihaneti ve akabinde sıkıyönetimin ilanıyla bir ölçüde önüne geçilebilen bu direnişte, pek çok fabrikada işçilerin elleri “Kahrolsun sömürücüler!” şiarıyla şalterlere uzanmıştır.
15-16 Haziran direnişini örgütleyen öncü işçiler devlet tarafından fişlenmiş, bütün bir ülkede seneler boyunca bir daha fabrikalarda iş bulamamaları için, sınıf mücadelesini sürdürememeleri için seferber olunmuştur.
15-16 Haziran direnişi, dönemin devrimci gençlik hareketinin en önemli temsilcisi olan DEV-GENÇ’in aktif katılımı ve mücadelesinin bir eseridir.
Bugün üniversitelerimizden kayyumlara ve kayyum düzenine karşı yükselttiğimiz mücadele; aynı zamanda rant, talan ve yağma düzeninin esas müsebbibi olan sermaye sınıfına karşı mücadeleden ayrılamaz!
Üniversite bileşenlerinin söz, yetki ve karar hakkı gasp edilerek kampüslerimizi şantiye alanına çeviren; bizi geleceksiz bırakanları onur konuğu gibi ağırlayan kayyum düzenine karşı mücadelemiz, işçi sınıfının mücadelesi ile ortaktır!
Bütün sıra arkadaşlarımıza çağrımızdır; pazar günü saat 17.00’de İşçi Emekçi Birliği’nin çağrısıyla gerçekleşecek olan eyleme kampüslerimizden yükselen direnişlerimizin sesini taşıyalım!
15-16 Haziran Ruhuyla, İşçi Gençlik El Ele, Mücadeleye!
15 Haziran 2025 Pazar – Saat 17.00 – Kadıköy İskele Meydanı”
13 Haziran Cuma günü Hisarüstü Mahallesi’ne İşçi Emekçi Birliği’nin eyleme çağrı pankartlarını astık. Ardından Kuzey Kampüs’te okulun yemekhane ve oturma yerlerinde bildirileri dağıtarak öğrencileri ve emekçileri 15-16 Haziran eylemine katılmaya çağırdık. Ertesi gün okuldaki festivalde bildiriler dağıtıldı ancak ona katılamadık.
İşçi Emekçi Birliği’nden 15-16 Haziran Eylemi
İşçi Emekçi Birliği’nin üniversite öğrencilerine eylemde söz vereceğini öğrendikten sonra eylem öncesinde buluşup kısa bir açıklama yazdık. Kızıl Türk Alman Üniversitesi İnisiyatifi’nin de eyleme katılacağını öğrenince onlarla ortak bir açıklama hazırladık.
Bounegmiyoruz İnisiyatifi eyleme bir flamayla dört kişi katıldı. Kızıl Türk Alman Üniversitesi ile alanda buluştuk, onlar da on kişi kadar vardı. Eylemin sloganlarını ortak bir şekilde attık. Söz verildiğinde iki inisiyatiften de biri kürsüye çıktı ve şu açıklamayı okudu:
“Merhaba dostlar,
15-16 Haziran Büyük İşçi Ayaklanması’nın elli beşinci yıl dönümünde İşçi Emekçi Birliği’nin çağrısıyla kampüslerden gelip meydanlarda buluştuk.
55 yıl önce direnen işçi sınıfının karşısında duranlar, sadece dönemin siyasal iktidarı ve kolluk güçleri değil; aynı zamanda bu direnişi denetimi altına almaya çalışan sendikal bürokrasi, medya; bir bütün halinde sermaye düzeniydi.
55 yıl önce düzenin sınırlarını ve barikatlarını aşan, haklarının gasp edilmesine karşı başkaldıran işçiler bugün de bize, haklarımız ve özgürlüklerimiz için verilecek mücadelenin yolunu gösteriyor.
Bugün üniversitelerimizden kayyumlara ve kayyum düzenine karşı yükselttiğimiz mücadele; aynı zamanda rant, talan ve yağma düzeninin esas müsebbibi olan sermaye sınıfına karşı mücadeleden ayrılamaz!
Üniversite bileşenlerinin söz, yetki ve karar hakkı gasp edilerek kampüslerimizi şantiye alanına çeviren; bizi geleceksiz bırakanları onur konuğu gibi ağırlayan kayyum düzenine karşı mücadelemiz, işçi sınıfının mücadelesi ile ortaktır!
Yarın işgal, kıtlık, depremde bizle aynı acıları çekecek; bize yoldaşlık yapacak olan işçi, köylü ve emekçilerle beraber bizleri yaşanabilir bir hayattan alıkoyan sermaye düzenini yıkacağız!
Yaşasın sınıf dayanışması!
Yaşasın 15-16 Haziran Ayaklanmamız!”
Eylem İşçi Emekçi Birliği’nin ortak basın açıklaması ve müzik dinletisinin ardından sona erdi. İnisiyatifteki çoğu kişi şehirdışında olduğu için az kişi katılmış olsa da, inisiyatifin 15-16 Haziran Ayaklanması’nın elli beşinci yıldönümünde bağımsız bir şekilde örgütlenen bu eyleme katılmasının ve üstelik okul içinde de mütevazı da olsa bir çalışma yürütmesinin önemli ve anlamlı olduğunu düşünüyoruz.
Üniversitelerden Komünistler