Köz’ün arkasında duran komünistler olarak, Bursa’da, Temmuz ve Ağustos ayları içerisinde üç farklı okur toplantısı düzenledik. Bu toplantılarda Köz’ü yakından takip eden arkadaşlarla birlikte çeşitli konuları ele aldık.
İlk okur toplantımızda, ilke ve referanslarımız olarak kabul ettiğimiz Mustafa Suphi TKP’si, 21 Koşul ve Komünist Enternasyonal’in ilk dört kongresi hakkında konuştuk. İlke ve referansların, seçimler, Korona salgını ve işgal operasyonları gibi kritik dönemeçlerde de takınılan tutumlarda belirleyici olduğunu ve bu dönemeçlerde devrimciler ve reformistler arasındaki ayrım çizgilerinin daha da belirginleştiğini örneklerle açıkladık. Bu referansların eskide kalmış birer tarihi belge olmadıklarını, tersine hala güncelliklerini koruyarak bugün de kimin komünist olduğunu gösterdiğini vurguladık. Aynı zamanda, Komünist Enternasyonal’in onayladığı üç programdan biri olan Mustafa Suphi TKP’sinin programının da hala güncel olduğunu söyledik. Mustafa Suphi ve Şefik Hüsnü TKP’lerinin arasında bir kopuş olduğunu belirterek, bu tasfiye sürecini bireylerle değil, TKP’nin de bir ulusal seksiyonu olduğu Komünist Enternasyonal’in ilk dört kongresinden sonra başlayan tasfiye süreciyle açıklamak gerektiğini anlattık.
Sohbetimizde, her siyasi akımın leninizmi ve enternasyonalizmi kendi meşrebince yorumlayarak uygulamasının normal ve kendilerine göre doğru olduğu görüşü savunuldu. Bir diğer görüş ise, anlattığımız bu doğru siyasi ilkelere sahip olunmamasını, solun sadece Korona ve seçim dönemindeki tutumlarında değil, aynı zamanda Latin Amerika’daki burjuva devletlere yaklaşımında veyahut Ukrayna savaşında da emperyalist yahut emperyalistlerin güdümünde olan devletlere yedeklenmelerinde görüldüğünü vurguladı.
Biz de bu konuları daha detaylı konuşmak amacıyla, sohbetlerimize katılan arkadaşlar ile dergimizin ilk sayısında yer verdiğimiz “21 Koşulun Bugünkü Anlamı” yazısını ve TKP’nin Mirasına Nasıl Sahip Çıkılır? broşürümüzü okuyarak, sonrasında birlikte bir söyleşi düzenlemenin iyi olacağını kararlaştırdık. İki hafta sonra, HDP Bursa İl Örgütü’nde düzenlediğimiz söyleşide hem 21 Koşulun tarihi, amacı ve güncelliğinin yanında, Köz olarak 1999 yılından beri yürüttüğümüz politik faaliyetin amacının ne olduğunu, hem de TKP programının komünistler için niye referans olduğunu ve Suphi TKP’sinin Komünist Enternasyonal’in ilk dört kongresiyle ilişkisini anlatan iki konuşma gerçekleştirdik. Aynı zamanda, arkadaşlarımızla tekrar görüşüp bu konular üzerinde daha detaylı konuşmak için de sözleştik.
21 Koşulun güncelliğini konuşmaya devam ettiğimiz bir diğer okur toplantımızda, devrimci partiyi yaratmanın bugün önümüzde duran en somut ve en yakıcı bir sorun ve sorumluluk olmasını nedenleriyle birlikte açıkladık. Buradan yola çıkarak, bu sefer ağırlıklı olarak komünistlerin ulusal soruna yaklaşımı hakkında konuşuyor olduk. Komünist Enternasyonal’in İkinci Kongresi’nin sınıf mücadelelerin tarihinden süzdüğü ulusal soruna dair tezlerin ne olduğunu ve bu tezlerin bugün de geçerli olduğunu anlattık. Özellikle Kürdistan sorunu ve ulusların kendi kaderini tayin hakkı özelinde tartıştığımız sohbetimizde, Bolşeviklerin ulusal soruna yaklaşımıyla, birleşik devrim veyahut Ortadoğu Sosyalist Federasyonu’nu savunanların görüşleri arasındaki tezatlığı vurguladık.
Bu konuya dair savunulan görüşlerden biri, bağımsız birleşik bir Kürdistan devletinin de gerici, şeriatçı yahut burjuva karakterde olduğu için yıkılması gereken bir devlet olabileceği ve öyle olmasa dahi, Ortadoğu Sosyalist Federasyonu’nun da pekala bugün devrimci ve güncel bir çözüm olabileceğiydi. Bir diğer görüş ise, dediklerimize katılarak, zaten Komintern’in İkinci Kongresi’nde ulusal devrimci kurtuluş mücadeleleriyle ittifak konusunda konulan kriterlerin ancak ve ancak devrimci örgütlerin uyabileceği kriterler olduğuna ilişkin oldu.
Başka bir arkadaşımızla düzenlediğimiz üçüncü okur toplantısında ise, daha çok Komünistlerin Birliği Platformu’nun tek komünist odak oluşuna dair konuştuk. Komünist bir odak olmamızın siyasi sebeplerini anlattık. Dünyada devrimci bir önderlik boşluğu tespitiyle ortaya çıkmış, ilke ve referanslarını net olarak tarif etmiş platformumuzun siyaset sahnesine çıktığı yıldan bugüne dek politik etkisinin git gide artması üzerine sohbet ettik. İlke ve referanslarımızda uzlaştığımız arkadaşımız, gazetemizin Ağustos sayılarını ve Ekim Devrimi, Mustafa Suphi TKP’si ve seçim broşürlerimizi alarak çevresinde devrimci arayışı olan yahut bu konulara ilgi duyan unsurlara da ulaştıracağını söyledi.
Düzenlediğimiz üç okur toplantısı da, konuştuğumuz konular ve aldığımız geri dönüşler ışığında bizim açımızdan olumlu geçti. Yıllardır politik faaliyetimiz olmayan bir alana girip, doğrudan platformun stratejisi ve siyasi taktiklerini anlatıp tartışabileceğimiz unsurların varlığı, tablonun komünistler açısından pozitif olduğunu gösteriyor. Bu unsurların sadece konuşmaya değil, aynı zamanda geri durmadan siyasi faaliyete dahil olması ise bizim omuzlarımıza daha fazla sorumluluk yüklüyor elbet. Üstüne üstlük, bu toplantıları henüz ulaşamadığımız fakat devrimci siyaset konuşmaya açık olan kesimlerle daha fazla genişletmemizin imkanını da görüyoruz. Üzerimize düşen bu sorumluluğu en iyi şekilde yerine getireceğiz.
Suphilerin TKP’si Kurulacak!
Bolşevizm Kazanacak!
Yaşasın Komünistlerin Birliği!
Bursa’dan Komünistler