1 Mayıs Mahallesi’nde HDK’nın bir çalışması olarak, “Çoklu Kriz ve Demokratik Anayasa” gündemli bir söyleşi düzenlendi.

HDK adına söz alan kişi konuşmasında bu çoklu kriz hamlesinin genel gayesini, Mayısta Yaşam adına söz alan kişi ise demokratik anayasa talebini, bunun neden ele alındığını anlatan bir sunum gerçekleştirdi.


HDK: Bu faaliyet HDK’nin salt dönem çalışması değil, genel perspektifte yürüttüğü bir çalışmadır.

“Çoklu kriz hamlesi, krizin kaynağının ne olduğu, halka yansıması, HDK’nin genel tezlerini aksettirilmesi gibi başlıkları kapsamaktadır. Güncel bir konu olup, somut bir sonuç elde edilinceye dek bu hatta ilerlemesi yönündedir. Geçen yıl bu kriz, ekonomik boyutu ile ele alındı bugün ise daha kapsamlaşmış, ekolojiden, toplumsal ahlaka, siyasete dek derinleşen bir kriz olarak ele almaktayız. HDK’nin genel örgütlenme tarzı, yerelleri meclisler üzerinden harekete geçirmek gibi bir perspektiftedir. Son dönemde bu çalışmaları sistemi teşhir etmeye dönük, halk demokrasisi, halk meclislerinin aktifleştirmeye dönük bir çalışma tasavvur etmekteyiz, bu da önümüzde önemli bir sorun olarak görülmektedir. Türkiye’nin, böylesi kırılma anlarında devrimi izah edecek bir hatta olmaması, halkın eksikliği olarak görülebilir. Pandemi ile derinleşen krizden hala kendi çıkarını konuşturabilen bir iktidar da söz konusudur. Biriken bu toplumsal tepkiyi doğru bir yere entegre etmek gereklidir. Sistemin kolluk kuvvetlerine, iktidara kafa tutan çıkışlar olmakta, bunlara ulaşmak, mevcut sistemin çatlakların yapaylığını teşhir etmek gibi bir mekanizmaya gerek vardır. Bunları da halk meclisleri üzerinden inşa edeceğiz. “

HDK’nin sunumunun ardından Mayısta Yaşam Kooperatifi adına demokratik anayasa talebi hakkında bir sunum gerçekleştirdi:

“Demokrasi kimin için meselesini ele almak gereklidir. Şu andaki mevcut demokrasi, burjuvazi demokrasisidir tespitini öncelikle koymak gerekir. Ezilenler açısından bakarsak bunun çıkarlarını gözetecek bir anayasa gerekliliğini söylenmelidir. Haliyle “demokratik anayasa” dediğimizde ezilenlerin lehine bir anayasa tanımına denk düşer. Peki anayasa nedir? Anayasa, yönetenlerin yönetebilmesini sağlayan olgudur. Bu sebeple toplumlarda anayasa krizi oluşmaktadır. Tüm toplumsal sorunlar da bu krizde düğümlenmektedir. HDK broşüründe önemli bir noktada, kriz vurgusudur bu da parlamenter yollarla çözülebilecek bir sorun değildir. Peki biz nasıl bir anayasa ve kurucu meclis talep ediyoruz? Öncelikle herkesi bu talep doğrultusunda birleştirmek gereklidir. Bugün STK’ların olduğu yerlerde bu talepler doğrultusunda eylemler düzenlenmelidir. Nasıl ki tarihte kurucu meclisler kurulmuşsa bizim de bunları örgütlememiz gereklidir. Bu talep edilmediği müddetçe somut sorunun üzerinden atlanmış olacaktır. “

HDK kurulduğu günden beri bu topraklardaki muhalif kesimleri bir araya getirmeye ve yerellerde meclisler üzerinden katılımcı demokrasiyi örmeye çalışmaktadır. Bulunduğumuz alanda da mahalle meclisleri kurmuştur. HDK’nın hali hazırda yürütmüş olduğu toplantılarına biz de Mayısta Yaşam Kooperatifinde çalışma yürüten komünistler olarak katılım sağlamaktayız. Bu toplantılara katılmaktaki gayemiz ise salt siyasal görüşlerimizi anlatmak değil, aynı zamanda bulunduğumuz yerelde yürütülecek olan faaliyetlere dahil olup, ortak ve daha güçlü faaliyetler yürütmektir. Bu faaliyetler, anlamlı ve politik bir faaliyetlerdir. Pratik faaliyetlerin içerisinde sol hareketle birlikte daha güçlü bir pozisyon yaratmak ve bu faaliyetler planlanırken ve yürütülürken de siyaset yasağının olmadığı bir zeminde kendi siyasi görüşlerimizi aktarabilmek temel gayemizdir. Böylesi bir zemini diğer tüm siyasi kurumlar içinde savunmaktayız. Bu çizgiyi savunduğumuz için anlamlı olan tüm pratik faaliyetlerin örgütlenmesinde bilfiil sorumluluk alma gayreti gösteriyoruz. İşte 1 Mayıs Mahallesi özelinde yürütülen HDK faaliyetlerini de bu minvalde değerlendirip dahil olmaktayız.

 

1 Mayıs Mahallesi’nden Komünistler