DEM Parti 1 Şubat’ta başlayıp 15 Şubat’ta sona eren Özgürlük Yürüyüşü’nün ardından 25 Şubat Pazar günü Esenyurt’ta Özgürlük ve Demokrasi Mitingi düzenledi. Temel talebin Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması olduğu miting DEM Parti’nin son yıllarda yaptığı mitinglerden görece yoğun bir katılımla gerçekleşti. DBP Eş Başkanları, Adalet Nöbeti tutan tutsak yakınları, Barış Anneleri, HDK Eş Sözcüleri, DEM Parti Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları mitingdeydi. ESP, SGDF, Devrimci Parti, Komün, Partizan, BDSP kendi flamalarıyla mitinge katılmışlardı.
Miting programında DBP Eş Başkanı Keskin Bayındır Kürtçe olarak konuşmasını gerçekleştirdi, konuşmasında Kürt sorununda muhatabın Abdullah Öcalan olduğunu vurguladı. Tülay Hatimoğulları ise konuşmasında tecritin sadece İmralı’da değil yaşamın tüm alanlarında son bulması gerektiğini, tecritin kaldırılmasının Türkiye’de sadece Kürt halkının sorumluluğu olmadığını, tüm Türkiye halklarının sorumluluğu olması gerektiğini vurguladı. Kürt sorunu çözülmeden Filistin sorununun çözümü için çağrıların karşılığı olamayacağını belirtti ve Kürt sorununun demokratik çözümü için adım atılmasını savundu.
Yaklaşan 31 Mart seçimlerine kürsüden yapılan konuşmaların hiçbirinde değinilmezken, İstanbul adayları mitingde yer almasına rağmen selamlama yapmakla yetindiler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan adayları Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni’nin yanı sıra DEM Parti milletvekili Burcugül Çubuk ve Kezban Konukçu da kitleyi kürsüden selamladılar ancak konuşma yapmadılar. Miting boyunca alanda “Bıji Serok Apo” sloganları yoğun biçimde, kürsüden aynı yoğunlukta uyarılara rağmen atıldı.
Köz’ün arkasında duran komünistler olarak mitinge “Emekçiler Demokrasi Müsameresinin Figüranı Değil Demokrasi Savaşının Öncü Gücü Olmalı” şiarlı pankartla katıldık. Türkiye’de seçimlerden sonra suların durulmayacağını anayasal krizin daha da derinleşeceğini tespit ediyoruz. Seçimlerde onları düzen partilerinin peşine takan anlayışın karşısında bağımsız bir mücadele çizgisini savunmak gerektiğini anlatmak üzere mitinge katıldık. Özgürlük ve demokrasi mücadelesine öncülük etmek isteyenlerin emekçileri seçmen olma sınırlarına hapseden değil, onları bu mücadelenin öncü gücü olarak gören bir yaklaşımı benimsemesi, başta anayasa sorunu olmak üzere her türlü demokrasi sorununa devrimci çözümler üretmesi gerektiğini öne çıkardık. Miting alanında bizim dışımızda pankart ya da herhangi bir politik şiarla katılan bir akım olmadı.
Miting alanında attığımız sloganlar: “Kürtlere Özgürlük Kurdara Azadi; Özgürlük için Tek Yol Devrim, Kürtlere Özgürlük Orta Doğu’ya Barış; Zindanlar Yıkılsın Tutsaklara Özgürlük; Özgürlük Savaşan İşçilerle Gelecek.”
Miting yapılan konuşmaların ardından müzik dinletisi ve kitlenin coşkulu halaylarıyla sona erdi.
İstanbul’dan Komünistler