Yenibosna’dan komünister olarak gazete dağıtımı için bir ev ziyareti gerçekleştirdik. Sohbet havasında gerçekleştirdiğimiz ev ziyaretinde şunları konuştuk.
En başta Türkiye’de ve dünyada bolşevik tipte bir parti olmadığından bahsettik .Bugün ise komünistlerin en acil görevi bu partiyi yaratma mücadelesine omuz vermektir.
Daha sonra Türkiye’deki rejim krizinden bahsettik. Solda faşizm naraları atanlar Erdoğan’ı çok güçlü gördüğünden, muhalefeti büyütmek amacıyla faşizme karşı birleşik cephe adı altında Millet İttifakı’na yedeklenmekte, Erdoğan’ın geriletilebileceği hayaliyle kendilerini avutmaktadırlar. Biz ise Türkiye’de rejim krizi olduğunu Erdoğan’ın 2009’dan beri gerilediğini söyledik.
Devlet mekanizmalarının kendi içinde çatıştığından ve devlet aklının olmadığından bahsettik. Daha sonra PKK hakkında konuştuk. Bize PKK’nin devrimci parti olup olmadığı sorusu soruldu. PKK devrimci parti olmamakla beraber ulusal hareket de olmadığından söz ettik. Daha en başta PKK’nin Kürdistan hedefi olmadığını, PKK’nin ulusal hareket olması için de bağımsız Kürdistan mücadelesi vermesinin gerektiğini anlattık.
Son olarak gözümüzü dünyanın muhtelif köşelerindeki ayaklanmalara dikmek yerine, bakmamız gerekenin ayaklarımızın altındaki rejim krizi ile boğuşan zayıf halka T.C. olduğuna değindik.
Bolşevik tipte parti olmayan her coğrafyada yaşanan ayaklanmalarda en fazla iktidarın değişebileceğinden, ayaklanmaların devrimle taçlanabilmesi için kitlelere önderlik edebilecek, hükümeti ele geçirebilecek bir devrimci parti olması gerektiğinden bahsettik.
Bu partinin nasıl yaratılacağı sorusuna ise şu cevabı verdik. Komünist Enternasyonal derslerini çıkarmış, Mustafa Suphi TKP’sinin programını benimseyen ve 21 Koşul’a uyabilecek bir parti için bu referanslara sahip komünistlerin bir araya gelmesiyle olacağını söyledik..
Bu konuşmalardan sonra aile ziyaretini bitirdik.
Yenibosna’dan Komünistler