Köz’ün arkasında duran komünistler olarak 19 Şubat günü Sarıgazi’de Emekçilerin Seferberliği İçin Bağımsız Aday çalışması yürüttük.
Sabah saatlerinde kampanya afişlerimizi Demokrasi Caddesi’nde, Demokrasi Caddesi ile Aşık Veysel Caddesi arasındaki bölgede ve Cemevi’nin yakınlarında yaptık. Afişlerin yanı sıra “Yıkımın sorumlusu burjuva devlettir. İşçilerin Cumhur İttifakı’nın insafına değil; İktidara İhtiyacı Var” ve “Enkazın Sorumlusu Hükümete ve OHAL’ine karşı Emekçilerin Kitlesel Eylemli Seferberliğini Büyütelim” şiarlı ozalitlerimizi Sarıgazi’de yaptık.
Daha sonra kurum, ev, esnaf ve kahvehane ziyaretleri gerçekleştirdik. Kampanyanın depreme dair bildirilerini, seçim broşürünü ve bültenini yaygın bir biçimde dağıttık. Bunun yanı sıra gazetemizi de emekçilere ulaştırdık.
Bildiri dağıtımına Cemevi’nden başladık. Ardından kahvehanelere girmeye başladık. Kaymakamlık mıntıkasından Demokrasi Caddesi’ne geçmek üzereyken polis engeliyle karşılaşıldı. Polis engeline rağmen bildirilerimizi Demokrasi Caddesi’nde esnaf ve emekçilere ulaştırdık. Bu dağıtım polisin tacizi altında gerçekleşti. Ajitasyon faaliyetimize engel olunurken kahvelere gidip ajitasyonlarla kampanyamızı anlattık. Yol üzerindeki halka ve esnafa kampanya anlatıldı.
Kahve ajitasyonlarında depremin hesabının emekçi seferberliğiyle sorulabileceğini belirttik. Enkazın sorumlusunun Erdoğan olduğunu, hükümetten kurtulmanın şart olduğunu belirterek sözlerimize başladık. Hükümetten kurtulmanın yolunun seçimlerle, Millet İttifakı’yla değil; emekçilerin seferberliği ile olabileceğini ifade ettik. Bu seferberlik için düzen partilerinden neden uzak durmak gerektiğini gerekçeleriyle açıkladık, “Müteahhit partilerine iki turda da oy yok!” dedik. Emekçilerin safında tek bir cumhurbaşkanı adayı olduğunu, Çetin Eren’i bu yüzden desteklediğimizi anlattık.
Çetin Eren’in adaylığı için desteklerini ve imzalarını isteyince bir kısım emekçi kampanyamızın onları mutlu ettiğini ve katılmak isteğini belirtti. Kimi emekçiler ise bizi oyları bölmekle, zaten kazanamayacak bir adayın propagandasını yaparak hükümete hizmet etmekle eleştirdi. Buna karşılık desteklediğimiz adayımızı iktidara taşımayı değil burjuva adaylara, burjuva çözümlere mahkum olmadığımızı göstermeyi amaçladığımızı belirttik. Kurtuluşun ancak emekçilerin seferberliğiyle olacağını vurguladığımızda oyları bölmekle eleştirenler de bize hak verdi.
Ev ziyaretlerimizde burjuva partilerinden hiçbirinin emekçilerin sorunlarına çözüm olamayacağını CHP’li Hatay Belediye Başkanı ile hükümetin açıklamalarının emekçi düşmanlığında birleştiğini anlatınca konuk olduğumuz ev sakinleri de bize katıldı.
Bildiri dağıtımlarının ardından kurum ziyaretlerini gerçekleştirdik.
Sarıgazi TKP semtevini ziyaret ederek, seçim çalışmamız hakkında bilgi verdik. Düzen güçlerinden bağımsız bir aday çıkarmanın önemini vurguladık. Cumhurbaşkanlığı seçiminde bağımsız aday çıkaramayanların sınıf mücadelesini büyütme iddiasının havada kalacağını belirttik. Amerikancı, liberal ve sınıf uzlaşmacı estirilen rüzgara karşılık devrimcilerin esaslı tutum alması gereken hususun Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu ve iki turda da düzen ittifaklarına oy yok demenin hayati önemini ifade ettik.
Bu kapsamda HDP’yi de ziyaret ettik. Ziyaretimizde depremde hükümetin HDP’nin koordinasyon merkezine atadığı kayyımdan ve burjuva muhalefetin HDP’ye yönelik her saldırıya olduğu gibi buna da kayıtsız kaldığından bahsettik. HDPliler burjuva muhalefetten beklentilerinin olmadığını, HDP’nin ilkelerine uygun bir aday çıkarmazlarsa HDP’nin kendi adayıyla yol yürümekte kararlı olduğunu belirtti. Biz de “Birinci turda oy vermeyeceğimiz adaya ikinci turda niye oy verelim?” diye sorduk.
İşçilerin Birliği Derneği ziyaretimizde de kampanyamızı anlattık. Burjuvaziye yedeklenmeme konusunda anlaştık. Kendileri Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesini doğru bulmadıklarını ifade ettiler. Biz de aday göstermenin aday göstermemekten farkını anlattık. Burjuvaziye yedeklenmemek gerek diyenlerin iki turda da oy yok şiarını yükselteceği bir birliktelik yaratmasının önemli olduğunu ifade ettik.
Sarıgazi çalışmamız ev, esnaf, kahve ve kurum ziyaretlerinden sonra sona erdi. Bugün herkes Millet İttifakı’na yedeklenmişken akıntıya karşı yüzenlerin yürüttüğü bağımsız aday çalışmasının anlatılanın aksine mümkün olduğunu tekrardan görmüş olduk.
İstanbul’dan Komünistler