Newroz ateşi Kawaların Dehaklara karşı savaşının ateşidir. Ezilenlerin ezenlere, sömürülenlerin sömürücülere karşı yürüttüğü savaşın ateşidir bu.
Kürt Baharı sürüyor. Newroz’un dünyanın dört bir yanındaki emekçiler tarafından siyasal bir ilgiyle izlenmesi tesadür değil. Zira Bakur’dan Başur’a, Rojava’dan Rojhilat’a Kürtler on yıllardır boyunduruklarını kırma mücadelesi veriyor. İşgale ve ilhaka meydan okuyorlar.
Kürt Baharı’nın zaferi kilit önemde. Emperyalistlerin hepsi Kürdistan’daki devrimci dinamiklerin karşısındalar, elbirliğiyle bu dinamikleri muhtelif “demokratik barış/çözüm” projeleriyle bölge devletlerine yamamaya çabalıyorlar. Kürdistan’daki esaret zincirlerinin kırılması sadece Ortadoğu’daki tüm gerici devletlerin çatırdamasına değil aynı zamanda tüm emperyalist hesapların bozulmasına da yol açacak.
Anti-emperyalistler Kürtlerin esaretine kayıtsız kalamaz. Kürtlerin kendi topraklarında dört gerici bölge diktatörlüğü tarafından esir edilmesi esas olarak emperyalistlerin onayı ve desteğiyle mümkündür. Emperyalistlerin Türkiye’yi, Suriye’yi, Irak’ı bölmek gibi bir hedefleri yoktur. Tersine bugün “bölücülük” anti-emperyalist olmanın koşuludur.
Ukrayna’daki Savaş Dehakların Savaşıdır. Bir tarafta NATO’yu genişleterek Ukrayna’yı tümüyle kendi nüfuzu altına almaya çalışan ABD var. İngiltere, Almanya, Fransa şimdilik ABD’nin arkasında yedeklenmiş durumda. Diğer tarafta ise Sovyetler Birliği’nin Rusya’ya büyük zarar verdiğini ileri sürerek Çarlık Rusya’sının etki alanını tekrar kazanmak için sınırlarını genişletmek, denetimi altında olmayan komşu hükümetleri devirmek isteyen Rusya var. İlhak ve işgallerle ilerliyor.
Haklı Savaşta Sessiz Kalanlar
Emperyalist Savaşta Taraf Oldular
Kürtlerin haklı savaşında sessiz kalanlar Ukrayna’da emperyalistlerin borazanlığını üstleniyorlar.
Rusya’nın Kırım’ı ilhakına karşı çıkan çok. Kürdistan’ın en büyük parçasının yutulmasını “Kurtuluş Savaşı” diye alkışlamayan var mı?
NATO’nun Ukrayna’daki varlığından rahatsız olan çok. Peki NATO’nun en büyük ikinci ordusu Kürtlerin vatanının kuzeyinde, güneyinde, güney batısında ne yapıyor?
NATO güdümündeki Rusya karşıtı askeri harekatları “Ukrayna Halkının Mücadelesi” olarak alkışlayanlar, destek toplamaya çalışanlar Sur’da, Nusaybin’de hendekler, barikatlar kurulurken ne yapıyorlardı? Bu sırada alkışlanacak, selamlanacak bir ulusal direniş, mücadele yok muydu?
“NATO bir terör örgütüdür!” feryatlarını yükseltenler niye cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir yıldan fazla süre varken, tüm sola NATOcu Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını destekletmek için parti merkezleri arasında mekik dokuyorlar?
“NATOcularla işimiz olmaz!” diyenler neden “Halkımız gerçekleri anlasın diye Kılıçdaroğlu’na oy vereceğiz” diyerek ağızlarındaki baklayı aceleyle çıkarıyorlar?
Proleter enternasyonalizmi tribün enternasyonalizmi değildir. Emperyalistler arasında haklı haksız ayrımı, saldırgan-saldırgan olmayan ayrımı yapmak burjuva sosyalizminin yöntemidir. Enternasyonalist destek barış temennileriyle, soyut destek sloganlarıyla verilmez. Emperyalistlerin güdümündeki hareketleri parlatıp ordularına mühimmat desteği verip, asker yazılarak hiç verilmez.
Burjuvaziden bağımsız bir mücadele hattı şart. Türkiye’de enternasyonalist bir mücadele vermek isteyenler öncelikle emekçilere emperyalistlerin güdümünden bağımsız bir siyasi çizgi tarif etmeli. Bu doğrultuda atılması gereken ilk ve en kolay adım NATOcu Millet İttifakı’na seçimlerde dahil olmak üzere hiçbir zeminde hiçbir zaman destek vermeyeceğini açıklamak olmalı.
İşgale karşı çıkmak için Ukrayna’ya gitmeye gerek yok.
Enternasyonalizmi büyütmek isteyenler daha zorlu bir adımı da atmalı. Önce tebası bulunduğumuz devletin işgaline ve ilhakına karşı çıkmak, Kürdistan’ın en büyük parçasını yutmuş devleti askeri ve idari yapısıyla birlikte bölgeden sökülüp atılmasını savunmak gerekir.
Enternasyonalizm lafla değil eylemle olur. Yaklaşan seçimlerde NATOcu Millet İttifakı’nın emekçiler üzerindeki etkisini kırmak, işgale ve ilhaka karşı devrimci mücadeleyi yükseltme iddiasındaki güçlerle buluşmak bu doğrultuda atılacak adımlardan biridir. Kürdistan’ın birliği ve bağımsızlığı için mücadele azmindeki güçlerle ortak hareketi sağlamak muhakkak atılması gereken diğer adımdır.
Önce uluslararası merkezi yaratmalı. Enternasyonalist bir eylem çizgisi uluslararası bir merkezin varlığını şart koşar. Böyle bir merkez olmaksızın atılacak tüm adımlar, en iyi ihtimalle saman alevi gibi parlayıp sönecek iyi niyetli amatör girişimler olmanın ötesine geçemez. Bu bakımdan Türkiye’de ve Kürdistan’da devrim mücadelesini büyütmek için yapılması gereken ilk eylem Kürdistan’ın farklı parçalarındaki ve Kürdistan’ı ezen ulus devletlerin sınırları içindeki komünistleri uluslararası bir zeminde buluşturmak olmalıdır.
2022 Newroz’u enternasyonalist görevleri kavramaya, bu doğrultuda harekete geçmeye hizmet etsin.
Seçimlerde NATOculara Oy Yok!
Kürtlere Özgürlük Ortadoğu’ya Barış!
Komünist Bir Uluslararası Merkezi Yaratmak İçin:
Bütün Ülkelerin Komünistleri Birleşin!