Hükümetin ESP’lilere yapmış olduğu operasyonda biri Devrimci Partili olmak üzere 41 kişi gözaltına alındı. Günler sonra çıkarıldıkları mahkemede 34 kişi tutuklandı.

Mahkemenin görüldüğü gün gözaltında olan tutsakların, yoldaşları ve aileleri Çağlayan Adliyesi önünde, bir yandan mahkeme kararlarının sonuçlanmasını beklerken bir taraftan da tutuklanmaya sevk edilen arkadaşların gündelik ihtiyaçlarını karşılamak üzere dayanışma içerisindeydi. Grup halinde saatlerce süren ifadeler alınırken tutuklamaya sevk edilen arkadaşların yanı sıra dört arkadaş da serbest bırakıldı.

Hükümetin bu saldırısı karşısında ESP ve Devrimci Parti’yle dayanışma içerisinde olmak adına farklı siyasi kurumlardan arkadaşlarla birlikte biz de Çağlayan Adliyesi önünde bekleyişimizi sürdürdük.

Bu bekleyiş sırasında ESP’li bir arkadaşla sürece ve bu saldırıya dair sohbet etme fırsatımız oldu. Devletin bu saldırısının bilinçli ve aylar öncesinden planlanmış bir devlet aklını barındırdığını belirten arkadaş, yakın zamanda Orta Doğu’da beliren gelişmelerin karşısında Erdoğan’ın bölgedeki elinin güçlü olduğu ve bölgedeki hakimiyetini sağlamlaştırmak için Türkiye’deki yürütmüş olduğu siyasette önüne engel olabilecek tüm kesimlere saldırı başlattığını dile getirdi. Erdoğan’ın kendisini çelmeleyecek tüm kesimleri ezmeye çalıştığını dile getirdi.

Biz de hükümetin ve Erdoğan’ın uzun bir süredir gerek sınır ötesinde gerekse de Türkiye’de yürütmüş olduğu siyasetin ve saldırıların bütünlüklü bir devlet aklından yoksun olduğunu, Erdoğan’ın 2015 sonrası Bahçeli’ye muhtaç kalmasının bir sonucu olarak başlattığı içsavaşın yükünü taşıyamadığını ve Amerika’nın gözden çıkardığı bir figür olan Erdoğan’ın yeni bir anayasa ile tekrar aday olabilmenin adımlarını atarken anı zamanda yumuşama sinyalleriyle Amerika ile arayı düzeltmenin hesaplarını yaptığını fakat bu hesabın tutmayacağını, içeride siyasi bir bütünlüğü sağlayamayan Erdoğan’ın bölgede kendisinin, emperyalistler tarafından tercih edilmeyen bir aktör olduğunu ve bu zayıflığının bir sonucu olarak saldırılarını arttırdığını dile getirdik.

İfadelerin alınmasıyla tutuklanan arkadaşların belli olması ve serbest bırakılan arkadaşları almamız ile birlikte adliyenin önünde bir açıklama gerçekleşti. Açıklamada ESP adına Murat Çepni ve Devrimci Parti adına Gamze Taşçı açıklamada bulundu.

ESP adına konuşan arkadaş, dayanışma gösteren siyasi kurumlara teşekkür ederek sözlerine başladı. Zulmün, sömürünün, işkencenin devam ettiği bu koşullarda mücadeleye devam edeceklerini, şu an asıl görevlerini mücadele eden ve tutuklanan yoldaşlarının bıraktığı bayrağı yükseklere çekmek ve onurlu bir mücadeleyi yükseltmek olduğunu dile getirdi. Ardından söz alan Gamze Taşçı, devrimcilerin alınteri ve kanlarının birbirlerine karıştığını ve yenilmez bir mücadele verdiklerini dile getirdi ve şöyle devam etti: “Bize bütün operasyonlarda şu mesajı veriyorlar: Bizim çizdiğimiz sınırlarda söz kurun, bizim çizdiğimiz sınırlarda eylemler yapın, bizim oyun alanımızdan siyasi konuşun. Ama biliyorlar ki devrimciler bu topraklarda var olduğundan beri o oyun alanından seslenmedi. Biz o sınırın ve çizginin dışından konuşanlar bir kez daha ilan ediyoruz. Devrimci dayanışma, birleşik mücadele gücü ile zaferi biz kazanacağız. Yaşasın devrim ve sosyalizm!”

Başta ESP olmak üzere devrimci iddiada olan akımlara saldırılara karşı sadece dayanışma göstermekle kalmamalı; bu akımları emekçilerin hükümete karşı bağımsız kitlesel eylemlerinin önünü açacak şekilde savunmalıyız.

Özgürlük Savaşan İşçilerle Gelecek!

Tüm Siyasi Tutsaklara Özgürlük!

İstanbul’dan Komünistler