Ezilenlerin Sosyalist Partisi’ne yapılan operasyonlar sonrası dayanışma ziyaretinde bulunduk. Ziyaretimizden bir gün önce, beş gündür devletin kolluk güçleri tarafından alıkonulan Gökhan Güneş serbest bırakılmıştı. Bu süreçte kaçırma operasyonuna karşı Kadıköy ve Okmeydanı’nda ozalit çalışması yaptık. Bu ozalitlerde bu saldırıların devrimcileri sindiremeyeceğini ve Cumhur İttifakı’na karşı birleşik mücadelenin alıntı çizdik.

Ziyaretimizde HDP’ye ve ESP’ye yapılan saldırıların birbirinden farklı olduğunu; ESP’ye yönelik saldırıların gerekçesinin ESP’nin sokağı, eylemli mücadeleyi öne çıkarması olduğunu söyledik. Saldırılara karşı verilen cevabın önemli olduğunu; geriledikçe saldırganlaşan Cumhur İttifakı’nın bu saldırılarının amacına ulaşmadığını belirttik.

Gökhan Güneş’in çalıştığı iş yerinin önünden alınması sonrası yapılan eylemlerin çok önemli olduğunu; bundan sonra yapılacak bütün saldırıların bunun gerisine düşmeyen bir şekilde yanıtlanması gerektiğini söyledik. Bundan önceki saldırılara da aynı şekilde cevap vermek gerekirdi; görünen o ki saldırılar bitmeyecek dedik. Bununla birlikte Adalet Bakanı ile İçişleri Bakanı arasındaki kapışma, nasıl hareket edileceği konusunda ortak tavır alamayan bir Cumhur İttifakı olduğunu göstermekte. Bunca baskıya rağmen  Boğaziçi eylemleri, işten atılmalara karşı eylemler örneklerinde görüldüğü gibi saldırılara karşı yapılan eylemlerin artmasında bunun etkili olduğunu söyledik.

ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü ziyaretimizde şunları ifade etti: “Gökhan Güneş ailesinin, arkadaşlarının, yoldaşların ve siper yoldaşlığının eşsiz dayanışmasıyla bizimle yeniden beraber. Bu süreçte her türlü yol ve yöntemi deneyen bu birlikte mücadele, hepimize eşsiz bir tarihsel deneyimi de öğretti, hatırlattı. Bu kaçırma ve işkenceler yeni bir eşikte olduğumuzu gösteriyor. Bu yeni konseptin ilk anda püskürtülmesi önemliydi. Gökhan’ı sağ almak hepimizin ısrarlı ve birleşik mücadelesinin başarısıdır. Biz her türlü yöntemi uygulamaya kararlıydık.

Bu beş günlük dişe diş mücadele boyunca yapılan bütün eylemler faşist şeflik rejiminin hiç ummadığı bir hızla örgütlenen mücadele, onu suçüstü yakaladı, zora soktu ve amacına ulaşmasını engelledi. Bu güncel politik şartlarda, Gökhan’ı faşizmden koparıp alma muharebesi, yürünmesi gereken antifaşist mücadele yoluna bir kez daha ışık tuttu.

“Sağ aldınız, sağ istiyoruz” hareketinin hızla büyütülmesi ve yaygınlaştırılmasında, birkaç gün içinde faşizmi geri adım atmak zorunda bırakan bir siyasi etki düzeyine ulaşmasında, birleşik mücadele pratiği belirleyici bir kaldıraç olmuştur.”

Kadıköy’den Komünistler