15 Mayıs’ta Taksim Dayanışması’nın çağrısıyla Karaköy Mimarlar Odası’nda Gezi ayaklanmasının yıldönümünün yaklaşması vesilesiyle bir forum gerçekleştirildi. Komünistler olarak bizler de foruma ilginin yüksek olacağını öngörerek buraya görüşlerimizi aktarmak üzere dâhil olduk. Beklediğimiz gibi foruma katılım örgütlü ve örgütsüz toplam itibarıyla yüksekti. Dâhil olduğu kurumu belirterek konuşma yapan bizim dışımızda Mücadele Birliği, ESP, HDK, Kaldıraç, SODAP temsilcileri ve HDP milletvekili Musa Piroğlu vardı.

Mücadele Birliği konuşmacısı Gezi ayaklanmasını yaratan dinamiklerin bugün halen mevcut olduğunu, “faşizm” gittikçe saldırganlaşsa da Gezi’de yer alanların bugün hala sokaklarda olduklarını vurgulayan bir konuşma yaptı. Mahallelerde ve yerellerde Gezi’nin mirası olan forum vb. ismine ne denirse densin bu tarz organlar vasıtasıyla işçi ve emekçi kesimlerle temas kurulması gerektiğini belirtti.

ESP temsilcisinin konuşmasında Gezi’nin korkusuyla hareket eden iktidarın muhalefete saldırdığı vurguları hâkimdi. HDP’li milletvekillerinin ve belediye başkanlarını cezaevlerine atan iktidarın faşizmi kurumsallaştırmaya çalıştığına değinen konuşmacı yeni Geziler yaratmaktan bahsetti. Bu doğrultuda Gezi’nin “mizah” gibi özgün yönlerinin yeniden hayata geçirilmesi gerektiği belirtildi.

SODAP temsilcisinin iktidarın saldırganlığına ilişkin diğer belirlemelere ek olarak sürekli rejimin değiştiğine ve bir anayasa sorunu olduğuna ilişkin vurguları oldu.

Etkinlik süresince örgütlü veya örgütsüz kesimler tarafından yapılan konuşmalar Gezi’yi sahiplenmekle birlikte özellikle 2015 sonrası iktidarın saldırganlaştığını, bunun önüne geçmek için bir araya gelmek gerektiğini belirtir ve yerellerde forumlar örgütlemek gibi önerileri içerir şekildeydi. Her ne kadar somut öneriler denince akla bildirilerin şekli, bundan sonraki eylem-etkinliklerin takvimsel olarak ne olacağı gibi şeyler gelse de somut olarak çerçevesi mamur bir mücadele programı öneren olmadı. Komünistler olarak etkinliğin bu içerikte gerçekleşeceğini öngörerek bir konuşma hazırlayarak gitmiştik. KöZ adına bir yoldaş şöyle bir konuşma yaptı:

“Merhabalar değerli arkadaşlar, burada bulunan herkesi selamlıyorum. KöZ’ün arkasında duran komünistlerden biriyim.

Gezi ayaklanmasını bu kadar önemli kılan şey, hükümete karşı bir başkaldırıyı sokakta eylemli bir şekilde ifade eden bir demokrasi mücadelesi oluşudur. Mücadele Birliği temsilcisi arkadaşın söylediği gibi, Gezi’deki insanlar bugün hala var. Göçmenlerin sorunları bugün kendini var etmekte, işçiler çeşitli direnişlerle, kadınlar sokakta eylemliliklerle kendini ifade etmektedir. Bu tablo, demokrasi mücadelesini hükümeti süpürecek bir devrimle taçlandırmak isteyenler açısından elverişli bir nesnel zemini tarif etmektedir.

Yine daha önceki konuşmalarda belirtildiği gibi, iktidar da saldırılarına devam etmektedir. Özellikle 2015’ten sonra Kürdistan’daki işgalci pratiklerin artması, HDP’li milletvekillerinin ve belediye başkanlarının içeri alınması bunu göstermektedir.

Bu topraklarda demokrasi mücadelesi verenlerin payından cezaevleri hiçbir zaman eksik olmamıştır. Emekçi ve ezilenlerin demokrasi mücadelesini sokakta eylemli bir şekilde yürütmek isteyenler bu yüzden Edirne’den İmralı’ya tüm siyasi tutsaklara özgürlük istemeyi kendisine vazife edinmelidir.

Demokrasi mücadelesini devrimle taçlandırmak isteyenler açısından, önümüzde böyle bir sürecin kaldıracı olabilecek seçim süreci durmaktadır. Demokrasi mücadelesini seçimlere havale etmek için değil, seçimlerden demokrasi mücadelesi adına istifade etmek için önümüzdeki seçimlerde düzen ittifaklarından bağımsız bir tutum izlenmelidir. Düzen ittifaklarına her iki turda da oy yok diyen bir adayın çalışması ortak bir şekilde yürütülmelidir. Hepinizi selamlıyorum.”

Etkinliğin sonlanmasına doğru öğrendik ki CHP temsilcisi de forumda bulunuyormuş. Onun yaptığı konuşmanın ardından HDP milletvekili Musa Piroğlu da bir konuşma yaptı. Konuşmasında, bu iktidarı göndermek gerektiği, bu iktidarı göndermek isteyen kimsenin HDP’yi görmezden gelemeyeceği vurgusu vardı. HDP’nin adım attığı kimsenin bu adımı geri çeviremeyeceğini belirten Piroğlu, önümüzdeki seçimlerin bu iktidarın gönderilebileceği tek seçim olduğunu, iktidar bu seçimi de kazanırsa bir daha onu seçimle göndermenin mümkün olmayacağını ifade etti.

Taksim Dayanışması adına önümüzdeki sürece dair eylem-etkinlik takvimi bilgilendirmesinin yapıldığı forum sonlandıktan sonra yanımıza gelip bizimle tanışmak isteyen unsurlar oldu. Bu unsurlara gazetemizi verip konuşma yaparken kullandığımız KöZ politik kimliğinin mahiyeti ve arkasında duranların politik maksadına dair bir sohbetimiz oldu. Önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz etkinliklere davet edip buralarda görüşmek üzere ayrıldık.

Seçimle Değil Devrimle Gidecek

Devrim için Devrimci Parti

Kadıköy’den Komünistler