1 Kasım Kobanê Günü’ne denk gelen HDP ziyaretimizde öncelikle 6-7 Ekim Kobanê’ye destek eylemleri gerekçe gösterilerek yapılan saldırılara karşı tutumuzu anlattık.

Bugün ESP ve HDP’ye yönelik yapılan saldırıların tüm emekçilere ve ezilenlere yapıldığını; saldırılara karşı durmanın yolunun da sokaktan mücadeleden geçtiğini belirttik. Bunun için de solun en geniş ve bağımsız hattını 7 Haziran 2015 seçimleri öncesinde olduğu gibi korumak gerektiğini söyledik.

Kendi yürüttüğümüz çalışmaları anlattık. ESP ve HDP’ye yönelik saldırılara karşı yürüttüğümüz çalışmada bu saldırılara karşı nasıl durulması gerektiğini bildiri, ajitasyon ve afişlemelerle anlattığımızı belirttik. Bu bizim tek başına karşı koyacağımız bir çalışma olmadığını, saldırılara karşı ortak eylem ve etkinliklerin önemli olduğunu tüm sola yaptığımız çağrının hala geçerli olduğunu söyledik.

Aynı zamanda CHP’nin saldırılara karşı tutum alması bir yana bu devletin beka sorunu diyerek Erdoğan’ın yanında yer aldığını, dün de bugün de bundan farklı bir söylem gerçekleştirmeyeceğini belirttik. 2019 yerel seçimlerinde anlatmak istediğimizin de bu olduğunu söyledik. Bizim İstanbul’u kazanmak gibi bir dertten ziyade kendi gücümüzü göstermemiz gerekirdi. İstanbul’dan alınacak oylarla, Kürdistan’da belediyelere veya Kürtlere yapılacak saldırıyı buradan püskürteceğimizi göstermemiz gerekirdi.

Kobanê’ye destek eylemleri bize bunu gösterdi. Kobanê  düştü düşecek denilirken topyekûn bir başkaldırı ile her yerden sıkıştırarak diz çöktürdük. Bu bir başkaldırıdır ve bugün bu saldırılara karşı hem Kobanê’yi nasıl savunacağımızı ve hem de saldırılara nasıl karşı duracağımızı gördüğümüz serhildandır dedik. Bugün muhtelif siyasetlerin Kobanê ile ilgili konuşmaktan kaçınmalarının hatta bugünkü saldırıları görmezlikten gelmelerinin bir nedeni de Kobanê Başkaldırısı’nın tam da bizim söylediğimiz gibi kitlesel başkaldırıların yolunu ve buradan da bir devrimin önünü açabilme ihtimalini taşımış olmasıdır. Yolunu ve yönünü seçimlere çevirenlerin, umudunu parlamentoya bağlayanların tabii ki bu yolu görmezden geleceğini belirttik.

Bugün verilecek mücadele hattının Erdoğan’ın nasıl gideceğini belirleyeceğini söyledik. Gereken mücadele yolunun ise devrimci bir hatla Erdoğan’ın gitmesi olduğunu ve bunun sokakta eylemli mücadeleyi örmekten geçeceğini belirttik.

Kadıköy’den Komünistler