Salgın gerekçesiyle iki yıldır yapılmayan 1 Mayıs mitingi devletin salgın önlemlerini neredeyse tümüyle kaldırmasıyla birlikte bu yıl Maltepe’de gerçekleşti. Hükümeti yoksulluk ve ekonomik sorunlar üzerinden sıkıştırmaya çalışan Amerikancı muhalefetin bu siyasi çizgisi ile uyumlu bir 1 Mayıs mitingi yapıldı. Politik herhangi bir gündemin alana taşınmadığı ve erken seçim beklentisinin de ortadan kalktığı koşullarda yaklaşan seçimlere dair bir tutum veya talebin de ele alınmadığı görüldü. KöZ’ün arkasında duran komünistlerin 1 Mayıs öncesi değerlendirme ve öngörülerine uygun bir içerikte ve apolitik bir 1 Mayıs mitingi gerçekleşti. Her yıl olduğu gibi bu yıl da kendini sol, sosyalist, devrimci olarak niteleyen akımlar sendikaların kendi hesaplarına gore yapacakları planları beklediler. Sendikalar herhangi bir açıklama yapana kadar da bir tutum almaktan geri durmayı tercih ettiler.

KöZ olarak katıldığımız platform toplantılarında 1 Mayıs’ın ele alındığı gündemlerde sıklıkla ortak bir tutum almayı, 1 Mayıs’ı örgütleme sorumluluğunu üstlenmeyi ve yer tartışmasına girmeksizin 1 Mayıs mitingini hangi alanda gerçekleştireceğimizi belirlemeyi ve buna uygun bir politik faaliyeti ortak yürütmeyi önerdik. 1 Mayıs’ta aynı zamanda emekçilerin sınırsız grev hakkı, işçi sınıfının bir parçası olan göçmenlere vatandaşlık hakkı, İmralı başta olmak üzere zindanlardaki tüm siyasi tutsaklar için özgürlük , diyanetin kaldırılması, Kürdistan’daki işgalin son bulması ve Kürtlere özgürlük gibi demokrasi taleplerini de içeren bir 1 Mayıs çalışması yürütmeyi ve 1 Mayıs mitingi örgütlemeyi önerdik. Bu önerilerimiz karşılık bulmadı.

Biz de dışımızdaki siyasi akımlarla ortaklaştıramasak da kendi planlarımız doğrultusunda bu içeriğe uygun bir 1 Mayıs çalışması yürüttük. “Savaşlara Devrim Son Verecek, Asıl Düşman Kendi Yurdunda” içerikli ozalitlerimizi, “Devrim için Devrimci Parti”, “Demokrasi için Tek Yol Devrim” ve “Kahrolsun Ezen Ulus Şovenizmi” içerikli afişlerimizi İstanbul’da yaygın olarak astık. “İşgale Son! Kahrolsun Ezen Ulus Şovenizmi” başlıklı özel sayılarımızı faaliyet yürüttüğümüz alanlarda dağıttık. KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak bu sene 1 Mayıs hazırlığı kapsamında bir 1 Mayıs pikniği örgütledik. Piknik “Demokrasi Devrimle Kazanılacak” şiarıyla örgütlendi ve bu içerikte bir de panel gerçekleşti. Temas ettiğimiz tüm kesimlere “1 Mayıs’a Demokrasi Devrimle Gelecek” ve “Kahrolsun Ezen Ulus Şovenizmi” şiarları arkasında 1 Mayıs’a katılmaya çağrı yaptık.

Siyasi iktidardan kurtulmanın yolu olarak seçimleri işaret eden Amerikancı muhalefetin etkisi altında olan sol hareket bundan önce 8 Mart’ta, Newroz’da olduğu 1 Mayıs’ta da apolitik bir tutum takındı. Siyasi iktidarın seçimle değil, ezilenlerin emekçilerin kitlesel seferberliği ile süpürüleceğini savunan komünistlerin siyasi çizgisi de bu nedenle farklıydı. 2022 1 Mayısı’na damgasını vuran talepler, uzun zamandır olduğu gibi yoğun olarak sendikal, ekonomist taleplerdi. Kimi siyasi hareketler ise 1 Mayıs’a kapitalizme karşı devrim sosyalizm içeriğinde pankartlarla katıldı. Ukrayna savaşı üzerinden ise, genel bir savaş karşıtlığı ve NATO karşıtı pankartlar da alanda açıldı. Gezi davasının 1 Mayıs’tan birkaç gün önce gerçekleşen son duruşmasında verilen cezalar nedeniyle, alana Gezi Ayaklanması gündemi de taşındı. “Gezi onurumuzdur”, “Gezi’yi savunuyoruz” içeriğini aşmayan politik bir hedeften yoksun bir biçimde gündem edildi. Kürsüden de bu içeriğe uygun konuşmalar gerçekleştirildi.

1 Mayıs’a “Demokrasi Devrimle Gelecek”, “Kahrolsun Ezen Ulus Şovenizmi” ve “Yaşasın Komünistlerin Birliği” pankartının yanısıra “Sınırsız grev hakkı, Göçmenlere vatandaşlık, Siyasi tutsaklara özgürlük, Diyanetsiz bir ülke, Kürtlere özgürlük, İşgale son” talepleriyle katıldık. 1 Mayıs öncesinde hazırladığımız demokrasi mücadelesi, şovenizm, ulusal sorun ve devrimci parti temalarını işlediğimiz ajitasyonlarımızı yürüyüş kolu boyunca hem KöZ pankartı arkasında mitinge katılanlara hem de dışımızdaki kesimlere yoğun bir biçimde yaptık. Yürüyüşte ve alanda aynı zamanda 1 Mayıs bildirilerimizi yaygın olarak dağıttık. Bildiri dağıtımları sırasında planladığımız oranda yapamasak da ajitasyonumuzu kendi dışımızdaki kesimlere ulaştırdık.

1 Mayısların işçilerin uluslararası birlik mücadele ve dayanışma günü olarak ele alınmasının getirdiği en önemli görevlerden birisi de elbette yanı başımızda kendi vatanlarında boyunduruk altında tutulan Kürtlerin özgürlüğü meselesidir. Öte yandan her türlü işçi düşmanı, şoven tutum karşısında işçi sınıfının bir parçası olan göçmen işçilerin vatandaşlık hakkının savunulması da bu 1 Mayıs’ta savunulması gereken demokratik talepler arasında yer almaktadır. Alevilerin, kadınların, Kürtlerin demokratik taleplerinin kazanılmasının ancak devrimle mümkün olduğu devrimcilik iddiasında olanlar tarafından açık olması gerektiği gibi bunun 1 Mayıs’a taşınması da devrimcilerin sorumluluğudur. Bu nedenle KöZ’ün aldığı tutum 1 Mayıs alanında alınması gereken politik tutumu ifade etmektedir.

KöZ olarak bu 1 Mayıs’ta en olumlu değerlendirilebilecek konulardan biri de bu politik tutumu tek başımıza almamış olmamızdır. KöZ 1 Mayıs’ta Köstebek Kolektifi ile birlikte ortak kortej oluşturarak ortak bir tutum ve politik çizgide 1 Mayıs’a katıldı. Köstebek Kolektifi “Özgürlük Savaşan İşçilerle Gelecek” yazılı pankartla yürüyüş kolunda yer alırken, devrimci parti ihtiyacı, devrim sorunu, ulusal sorun başta olmak üzere bir dizi şiarı birlikte yükselttik. Bu ortak tutum taktiksel ayrılıklara bakmaksızın günün devrimci görevlerini yerine getirmek üzere birlikte politik mücadeleyi büyütme kararlılığını ve devrimci dayanışma içerisinde bir politik tutumun nasıl alınabileceğini gösteren bir örnek olmuştur. 1 Mayısa ortak katılımımız, tasfiyeciliğe ve liberal kaynaşmaya karşı yürütülen mücadele için de önemli bir adım olmuştur.

1 Mayıs’ta yürüyüş boyunca ve alanda attığımız sloganlar: “1 Mayıs’ta Düşenler Kavgamızda Yaşıyor; Devrimciler Ölür Devrimler Sürer; Devrim için Düşenler Kavgamızda Yaşıyor;Yaşasın Eylemli Sınıf Dayanışması, Yaşasın 1 Mayıs Bıji Yek Gulan; Seçimle Değil Devrimle Gidecek; Düzen İttifaklarına, İşgalilere, Rojava’nın Düşmanlarına Oy Yok, 1 Mayıs’tan Seçime Bağımsız Birleşik Mücadeleye; Hükümete Karşı Örgütlen Birleş Mücadele Et; Erdoğan Gidecek Başka Yolu Yok; Zindanlar Yıkılsın Tutsaklara Özgürlük; İçerde Dışarda Hücreleri Parçala; Demokrasi için Tek Yol Devrim; Özgürlük için Tek Yol Devrim; Bütün Ülkelerin Komünistleri Birleşin; Marks Engels Lenin Yolumuz Proleter Devrim; Bolşevizm Kazanacak, Komünist Bir Dünya Kuracağız; Devrim için Devrimci Parti, Parti için Komünistlerin Birliği; Yaşasın Komünistlerin Birliği; Kahrolsun Ezen Ulus Şovenizmi; Mültecilik Değil Yurttaşlık Hakkı; Sınıfın Parçası Göçmenlere Yurttaşlık; İktidar için Sınıf Savaşı; Kürtlere Özgürlük Kurdara Azadi; Başkasını Ezen Özgür Olamaz, Özgürlük için Tek Yol Devrim; Kürtlere Özgürlük Ortadoğu’ya Barış; İşgale Karşı Tek Yol Devrim; Bıjı Serhıldan Azadiya Kürdistan; Asıl Düşman Kendi Yurdunda; Kürtlerin Esareti İşçilerin Esaretidir”

1 Mayıs alanında kürsüden bundan öncekilerde olduğu gibi yine sendikaların kontrolünde ve onların belirlediği içeriğe uygun bir program yürütüldü. Devrimci şiarlar ve politik gündemlerden uzak sadece ekonomik taleplerin ve düzen içi siyasetin hakim olduğu bu kürsüye karşı, komünistler olarak alanda alternatif bir kürsü oluşturduk. Bu kürsü komünistler açısından liberallerin, tasfiyecilerin, oportünistlerin işçi sınıfı üzerindeki hakimiyetini kırmak için daha güçlü ve etkili bir politik müdahaleyi büyütmek üzere miting alanlarında atılması gereken ve gerisine düşülmemesi gereken adımlardan birisi oldu. Önceden planladığımız program çerçevesinde kurduğumuz kürsüde, Türkiye’de 1 Mayıslar, ulusal sorun ve şovenizm, karşı devrimcilik olan sosyal devlet çağrıları ve ekonomizm, devrimci parti mücadelesi ve platformun partileşme stratejisi konularını kapsayan KöZ adına dört konuşma gerçekleşti. Ayrıca, ortak bir tutumla birlikte yürüdüğümüz Köstebek Kolektifi adına da kürsüden, enternasyonalist komünist bir partinin neden en acil ihtiyaç olduğunu vurgulayan biçimde tümüyle katıldığımız içerikte bir konuşma yapıldı.

1 Mayıs mitingi kürsülerinin elbette devrimcilerin kontrolünde olacağı günler de gelecektir. Tasfiyecilerin, parlamenteristlerin ve reformistlerin çanına ot tıkayacak olan devrimci partinin yaratılması, devrimci 1 Mayısların önünü de açacaktır. Bu görev ve sorumluluklarla üzerimizdeki yükün ağırlığının farkında olan komünistler olarak devrimci parti mücadelemizi daha da yükseltecek, işçi sınıfının kurtuluşu önündeki engelleri yıkıp bu toprakların proleter devrimini gerçekleştireceğiz.

Yaşasın 1 Mayıs, Bıji 1 Gulan!

Yaşasın Komünistlerin Birliği!

İstanbul’dan Komünistler