15 Ocak: “İstanbul’da Emekçinin Tarafındayız” kampanyası ve adayı Tunahan Dursun “İstanbul’da İki Sınıf Var, İstanbul’da İki Aday Var” şiarıyla adaylığını duyurdu.

16 Ocak: 15 Ocak’ta Sultanbeyli’de bir fabrikada çalışan işçiler yaşadıkları konteynırda yanarak katledildi. 16 Ocak’ta fabrikada işçileri ziyaret ettik.

Aynı gün Numan Kurtulmuş’un tezkeresi meclisten geçti. Mecliste tezkereye hayır diyenlerin, aynı tutumu İstanbul seçiminde de koruması gerektiğini vurgulayarak “Tezkerecilere İstanbul’da geçit vermeyelim!” dedik.

17 Ocak: Sansüre karşı çıkmanın ilk adımının otosansürü terk etmek olduğunu, düzen güçlerinin emekçilerin ayağına zincir ağzına kilit vurduğunu belirtmek; otosansürün en yoğun bir biçimde yaşadığı İstanbul büyükşehir seçiminde otosansürü reddeden bir aday olduğunu vurgulamak için Kadıköy’de sanat emekçilerinin düzenlediği eylemdeydik.

Kampanyayı anlatmak ve destek istemek için Kadıköy’de, 1 Mayıs Mahallesi’nde, Gayrettepe’de, Okmeydanı’nda, Gülsuyu’nda, Fatih’te ve Avcılar’da ev ziyaretleri düzenledik.

18 Ocak: Emekli-Sen’i ziyaret ettik. Hükümetin alay edermiş gibi yaptığı zammın tek sebebinin anayasal kriz içerisinde debelendiği bu dönemde ona karşı yükselecek bir işçi hareketinden korkusu olduğunu söyledik. IMF’nin değil emekçilerin tarafında olduğumuzu vurguladık.

19 Ocak: Hrant Dink’i katledildiği yerde andık. Eylem sonrasında kampanyanın broşürlerini alandakilere dağıttık.

21 Ocak: Marksist Teori Dergisi’nin Lenin’in yüzüncü ölüm yıl dönümü için düzenlediği “Dünyaya Lenin’le Bakmak” sempozyumundaydık.

Tarlabaşı’nda göçmen emekçilere ev ziyaretleri düzenledik. Türkiye’de süregelen operasyonlar üzerine konuştuk. Seçimlerdeki iki adayın da göçmenlere karşı tutumunu anlattık.

Aynı gün Esenyurt’ta “Emek Ucuz Hayat Pahalı, Krizin Faturasını Ödememek İçin Ne Yapmalı?” başlıklı panel ve foruma katıldık.

Esenyurt’taki etkinlik sonrasında Avcılar’da düzen partilerine bel bağlamayan arkadaşlarla buluştuk. “Depremin sorumlularına oy yok!” diyerek müteahhitlerin değil emekçilerin tarafında olduğumuzu hep birlikte daha güçlü bir şekilde vurguladık.

21 Ocak akşamı Kadıköy’de sesli ajitasyonlar yaparak seçim bildirilerimizi, broşürlerimizi ve gazetemizin son sayısını yaygın bir şekilde dağıttık. “İstanbul’da iki sınıf var, iki aday var” diyerek ilk toplu seçim çalışmamızı gerçekleştirdik.

22 Ocak: İBB sosyal tesislerinde çalışırken haksızlıklara karşı çıktığı için tazminatı verilmeden, işsizlik maaşı alamayacak biçimde işten atılan Tülay Çal’a destek için Saraçhane’deki basın açıklamasına katıldık. Birer kapitalist işletme olan belediyelerdeki işçi düşmanlarına, Alevileri ayrımcılıkla sindirmeye çalışanlara karşı Tülay Çal’ın tarafında olduğumuzu bir kez daha vurguladık.

Aynı günün akşamı bizi destekleyen arkadaşlarımızı Fatih’te ziyaret ettik. Dar grupçu eğilimlerle rekabeti değil, hükümete karşı bağımsız bir çizgiyi büyütmek için en geniş eylem birliğini oluşturmak gerektiğinde uzlaştık.

23 Ocak: Direnişlerini İstanbul’a, Özak Holding önüne taşıyan Özak Tekstil işçilerinin basın açıklamasına katıldık. Sınırsız sendikalaşma ve grev hakkını savunanların tarafında olduğumuzu vurgulayarak seçim broşürlerimizi dağıttık.

24 Ocak: Bağcılar’da Tuncelililer Derneği’ni ziyaret ettik. Seçim broşürlerimizi ve gazetemizin son sayısını ilettik. Amacımızı anlattık. Hükümete karşı birleşik bir mücadelenin zorunluluğunda uzlaştık.

Aynı gün dayanışma amacıyla açlık grevindeki ESP ve SGDFli arkadaşlarımızı Kadıköy’de ziyaret ettik. Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılmasını savunanların tarafında olduğumuzu vurguladık.

Akşamında Tunahan’ın da bir ortağı olduğu, 1999’dan beri “Öğrenciye iş, çalışana öğrenim hakkı” mücadelesi veren Mayısta Yaşam Kooperatifi’nin 1 Mayıs Mahallesi’ndeki şubesini ziyaret ettik. İstanbul’da emeğin tarafında olduğumuzu buluştuğumuz öğrencilerimiz ve velilerimize anlattık.

25 Ocak: Eğitim-Sen’in üyesine yapılan saldırılara karşı “Laikliği Savunuyoruz, İş Güvencesi İstiyoruz!” şiarıyla Kadir Has Üniversitesi önünde düzenlediği basın açıklamasındaydık. Diyanet ve CİMER’in aynı elin uzantısı olduğunu, devletin mezhepçi politikalarının karşısında olanların tarafında yer aldığımızı vurguladık. Eylemin ardından seçim broşürlerimizi alandakilere dağıttık.

Aynı gün Okmeydanı’nda seçim çalışmalarımıza başladık. Esnaflara kampanyanın bildirilerini dağıtarak gazetemizin son sayısını sattık. İstanbul büyükşehir seçiminde düzen partilerinin adaylarının karşısında taraf olmanın önemi üzerine durduk. Yüz Çiçek Açsın Kültür Merkezi, Okmeydanı Halkevi, Çiçek Kafe ve Hacı Bektaş Veli Cemevi’ni ve Mayısta Yaşam Kooperatifi’nin Okmeydanı çalışmasını da ziyaret ettik. Kahvelere girerek sesli ajitasyon çalışması yaptık.

26 Ocak: Okan Bayram’ın intiharının ardından İTÜ Dayanışması’nın “Okan Bayram İsyanımızdır!” pankartıyla gerçekleştirdiği eylemdeydik.“Okan’ın öyküsü okumak için çalışmak zorunda olan binlerce gencin öyküsü. Benim öyküm, bizim öykümüz. Bu kaderi reddediyoruz.” dedik.

Ardından Filistin İçin Bin Genç’in Azerbaycan Başkonsolosluğu önünde düzenlediği eyleme destek verdik.

Bağcılar’da Tüko-Der’i ziyaret ettik. Dar grup rekabetini reddeden Tüko-Der ile seçimlerin yanı sıra tüketim dayanışmasının imkanları ve yollarını da konuştuk.

Devrim Hareketi, Devrimci Hareket, DİP ve TKH’nin ortak düzenlediği “NATO’ya Da İşbirlikçilerine De Hayır!” şiarlı eyleme katıldık. Kadıköy’de postane önünden iskeleye yürüdük.

28 Ocak: Kadıköy’e kampanya afişlerimizi yaptık. “İstanbul’da sermayenin karşısında, emekçinin tarafındayız!” dedik.

Özak İşçileriyle Dayanışma Platformu’nun örgütlediği eyleme katılmak için Bakırköy Özgürlük Meydanı’ndaydık. Eylemden sonra seçim bildirilerimizi dağıtırken Özak işçilerine hükümetin sendikasını dayatan mantığın, İstanbul’da emekçileri sermayenin adaylarına hapseden mantıkla bir ve aynı olduğunu vurguladık.

Kadıköy’de sesli ajitasyonlarımızla bildiri çalışması yaptık.

29 Ocak: Devrimci değerleri koruyup yaşatma mücadelesi veren DKDER’deydik. En çok bağımsız sınıf çizgisinin imkanları hakkında konuştuk.

30 Ocak: Taksim-Tarlabaşı’ndaki kitle örgütlerini ziyaret ettik.

Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü. Akşamında Beşiktaş’ta TİP’in örgütlediği Can Atalay eylemine gittik.

Aynı gün, Barış Anneleri’nin tecride karşı adalet nöbetini ziyaret etmek için DEM Parti Esenyurt İlçe Örgütü’ne gittik.

1 Şubat: Özak Holding önünde direnen Özak işçilerinin çadırını ziyaret ettik. Direnişlerini dinledik. Emekçi ve ezilenlerin düşmanı hükümete karşı bir işçi seferberliği örmenin sorumluluğumuz olduğunu ifade ettik.

Adalet Peşinde Aileleri’nin Kadıköy Rıhtım’da düzenlediği 6 Şubat depreminde yitirdiklerimizin anmasına katıldık. Denize yitirdiğimiz emekçiler için karanfillerimizi bıraktık.

Daha sonra, TKP’nin düzenlediği Can Atalay eylemindeydik.

2 Şubat: Kadıköy Köz Bürosu’nda “31 Mart Seçimleri ve Devrimci Tutum” başlıklı söyleşiye katıldık.

3 Şubat: Kadıköy’de afiş çalışmamızı yaptık.

Saat 11’de Mayısta Yaşam Kooperatifi’nin bir yıldır göçmen emekçiler arasında eğitim dayanışması yürüten Taksim-Tarlabaşı çalışmasının Kıvılcım Kültür Merkezi’nde düzenlediği kahvaltıya katıldık. Kooperatifimizin aileleri ve ve öğrencileriyle buluştuk. Sivas’tan, Riha’dan, Lagos’tan göç eden emekçilerin İstanbul’da hayatı yarattığını söyledik. Tüm emekçiler için örgütlenme ve vatandaşlık hakkı talebimizi yineledik.

Saat 12.00’de Cumartesi Anneleri’nin eylemine katıldık.

Sefaköy’de göçmen emekçilere atölye ziyareti düzenledik. Kölelik koşullarını gizlemeye çalışan patronun engeline rağmen atölyede yaşayan göçmen arkadaşlarımızla buluştuk.

Okmeydanı Demokrasi Platformu’nun düzenlediği 6 Şubat anmasına katıldık.

4 Şubat: Kampanyamızın afişlerini Kartal’a yaptık. Öğlen Kartal’da stant açtık. Bildirilerimizi ve broşürlerimizi dağıttık. “Pusulada sermayenin hesapları varsa emekçilerin de bağımsız siyaseti olmalı!” dedik.

5 Şubat: Gülsuyu’nda ev ziyaretleri yaptık, kampanyayı anlattık.

Kartal Emek ve Demokrasi Güçleri’nin örgütlediği 6 Şubat yürüyüşüne katılarak seçim broşürlerimizi dağıttık.

6 Şubat: Depremin yıldönümü için Hatay’a gittik. Geceye doğru Samandağ’da Karaçay Koordinasyonu’nun deprem konulu film gösterimine katıldık.

Samandağ Deprem Koordinasyonu’nun “Unutmayacağız, Affetmeyeceğiz, Hesap Soracağız! Ma Rıhna Nıhna Hon!” pankartıyla düzenlediği yürüyüşteydik.

Halkevleri’nin Harbiye’de düzenlediği anmaya katıldık. Anmadan sonra Halkevleri, EMEP, Kaldıraç, SMF, TİP ve TÖP’ün Harbiye’de örgütlediği Büyük Hatay Yürüyüşü’ne geçtik.

7 Şubat: günü yerel seçim gündemini en yoğun biçimde yaşayan Hatay’daki sol siyasetleri dayanışma amacıyla ziyaret ettik.

Samandağ’da bağımsız aday Çağla Cemali ve onu destekleyen Kaldıraç ile buluştuk.
Hatay’da enerjiyle yürütülen ama ittifak ayağı hep aksayan seçim çalışmalarını izledik.
Hatay ziyaretimizin sonunda Dörtyol’da uzun yıllardır işçi mücadelelerinde yer almış emekçi arkadaşımızın atölyesine misafir olduk.

Aynı gün İstanbul’da Kadıköy’de standımızı açtık. Sesli ve müzikli ajitasyonlarla beraber seçim broşürlerimizi ve bildirilerimizi dağıttık. Emekçilerin düzen partilerinden bağımsız bir adaya duydukları ihtiyacı dile getirdik.

8 Şubat: 1 Mayıs Mahallesi’nde kampanya afişlerini yaptık. 1 Mayıs Mahallesi’nde pazarda esnaf ve emekçilere kampanyanın bildirilerini gazetemizle birlikte ulaştırdık.

HDP Ataşehir İlçe Bürosu’na protokol olarak gazetemizi ve seçim broşürünü bıraktık.
Koçgirililer Derneği’ni ziyaret ederek emekçilerin bu hükümet bir seferberlikle süpürülmeden en küçük bir kazanımı dahi elde edemeyeceklerini vurguladık.

9 Şubat: Gülsuyu’nda kampanya afişlerini yaptık.

10 Şubat: Kampanyamızı duyurduğumuz Tarlabaşı’nda İstanbul büyükşehir seçiminde DEM Parti adaylarını desteklediğimizi açıklayarak kampanyamızı noktaladık.

İstanbul’dan Komünistler