İzmir Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde bağımsız aday Yalçın Yanık’ın aday tanıtım toplantısı atölyesinin bulunduğu ve yoğun olarak emekçilerin yaşadığı bir bölge olan Kapılar’da gerçekleşti.
16 Şubat Cumartesi günü gerçekleşen tanıtımdan önce adayın afişleriyle semti donattık. Atölyesinin bulunduğu Kapılar bölgesinde mültecilerin sorunları başta olmak üzere her türlü dayanışma faaliyetinin içinde bulunan Yalçın Yanık’ın aday olduğunu gören emekçiler hem ilgi hem de şaşkınlıkla afiş çalışması yapan arkadaşlara sorular sordular.
Gerçekleşen aday tanıtım toplantısını en belirgin özelliği Yalçın Yanık’ın gerek seçim bildirisinde gerek afişlerinde cisimleşen vurguyla ilişkili olarak sokakta, emekçilerin arasında gerçekleşmesiydi. Burjuva partiler ve onların taklitçisi olan akımlar kapalı salon toplantılarıyla adaylarını tanıtmayı tercih ederken Yalçın Yanık yıllardır çalıştığı atölyesinin balkonunu bir kürsüye çevirerek adaylığını duyurmuş oldu.
Toplantının açılışında sözü ada Yalçın Yanık aldı. Yalçın Yanık konuşmasına ilk olarak kendini tanıtarak başladı, işçi ve devrimci kimliğini vurguladı. Neden aday olduğunu açıklarken ilk olarak önümüzdeki seçimlerin yerel gündemli seçimler olmayacağını belirtti. Seçimlerin Erdoğan ve karşısındakilerle ilgili olduğunu ve bizim Erdoğan karşıtı gibi görünen ama onun yedek lastiği olanlara yedeklenmememiz gerektiğini söyledi. Emekçilerin, Kürtlerin kendi bağımsız hattını koruması gerektiğini, iki gerici blok arasında tercih yapmak zorunda olmadıklarına değindi. Adaylığının aslında Erdoğan’ın nasıl gideceğine ilişkin bir yanıt olduğunu, Erdoğan’ın seçimle geriletebileceğini düşünenlerin yanlış yaptığını ve tek seçeneğin kitlesel ve eylemli bir muhalefeti yükseltecek bir siyasi hat olduğunu söyledi. Böyle bir hattın gereği olan seçimlere katılmanın bütün solun ortak görevi olduğunu ama kimsenin bu sorumluluğu paylaşmaya yanaşmaması üzerine kendisinin aday olmak zorunda kaldığını dile getirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde saraya cepheden karşı çıkan, kayyumlara karşı olduğunu deklare eden ve Kürtlerin haklı taleplerini savunan, mücadele eden işçilerin yanında yer alan bir adayın olmamasının kendisini bu sorumluluğu almaya mecbur bıraktığını ifade etti. Kimsenin buna cüret etmediğini kendisinin bu iddiayı dillendirdiğini söyledi.
Erdoğan’ın herkesin kendisine karşı olduğunu iddia ettiğini ve muhalefette olanların da o veya bu nedenle evet biz senin karşındayız deme cüretini göstermediğini temel eksikliğin bu olduğunu vurguladı. Solun en geniş kesimlerinin bunu deme cüretine sahip olması gerektiğini söyledi. Yerel seçimlerin bu talepleri dillendirmek için bir fırsat olduğunu ve bu talepleri sahiplenen herkesin desteğini beklediğini belirterek konuşmasını sonlandırdı.
Yalçın Yanık’ın konuşmasının ardından etkinlikte bulunan kişi ve kurumlara söz verildi. Köz adına söz alan konuşmacı da seçimlerin bir yerel seçim olmadığı vurgusuyla, kimsenin İzmir’in metro, su sorunuyla ilgili oy vermeyeceğini vurgulayarak başladı. Erdoğan’ın kendisinin de seçimleri mahalli seçimler olarak görmediğini, beka sorunu olarak yaklaştıklarını, patlıcan sorunuyla beka sorununu ortaklaştırdıklarını söyledi. Bu koşullarda Yalçın Yanık’ın çıkıp belediyelerden değil saraydan bahsedeceğim, siyasi iktidarı cepheden karşıma alacağım, kayyımlara karşı mücadele edeceğim diyor, derdi de seçimlerin bir kaldıraç olarak kullanılıp kitlelerin aktif seferberliğinin örülmesi. Herkes öyle veya böyle burjuva partilerin değirmenine su taşırken ezilenlerin bağımsız hattı savunuluyor. Hükümetin seçimler aracılığıyla geriletilemeyeceğini bilerek yapacağım bunu diyor. Bunu söyleyen başka bir aday yok. Biz Köz olarak yerel seçimler yaklaşırken meydanı boş bulduk bir aday çıkaralım demedik. Biz bulunduğumuz her yerde siyasi kurumlara ortak bir aday çağrısı yaptık. AKP’nin gerildiğini, seçimlerin emekçilerin ve ezilenlerin bağımsız ve eylemli hattını ilerletmek için muazzam fırsatlar sunduğunu ifade ettik ve maalesef bu çağrımız bir karşılık bulmadı. Fakat burada bu çağrımızı tekrar yineliyoruz. Sadece oylarınızı değil aktif çalışmanızı bekliyoruz. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz diyoruz.
Köz adına konuşan yoldaşın ardından Yalçın Yanık’ın adaylığına destek veren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Başkan Adayı Güldes Önkoyun söz aldı. Kendisinin de Yalçın Yanık gibi komünist bir işçi olduğunu söyleyerek söze başlayan Güldes Önkoyun, Yalçın Yanık’dan farklı vurgular yapmayacağını iki gerici bloğa da yaslanmadan emekçi ve ezilenlerin bağımsız hattının gerekliğini vurgulamak için aday oldu. Sonraki gün İstanbul’da kendisinin aday tanıtım toplantısı olacağını, kendisinin de aynı Yalçın Yanık gibi sokakta, emekçilerin arasında adaylığını duyuracağını belirtti. Devrimcilerin nasıl bir seçim çalışması yürütmesi gerektiğini göstermek isteyen bir aday olarak atacağı ilk adımın da bu olacağını vurguladı.
Adaylık tanıtımından sonra etkinliğe katılanlarla birlikte Konak’a doğru seçim bildirilerini dağıtarak yürüyüşe geçildi. Ajitasyon konuşmalarının yapıldığı yürüyüş boyunca seçim bildirileri emekçilere dağıtıldı. Konak’a doğru yol üzerinde bulunan İzmir HDP binasının önünden geçilirken de ufak bir ziyaret gerçekleştirildi. HDP’nin batıda demokrat adayların desteklenmesi yönünde bir çağrısı olduğu ve İzmir için de en demokrat adayın Yalçın Yanık olduğu belirtilerek destekleri istendi. Aynı şekilde Halkevleri temsilciliğine de bildiriler bırakıldı ve sohbet edildi. Yalçın Yanık niçin aday olduğunu Halkevinde bulunan arkadaşlara anlattı ve bir miktar seçim bildirisi bırakıldı.
Tanıtım etkinliği kapsamında son olarak Konak’a gelindi. Burada yine ajitasyon eşliğinde bildiri dağıtımı yapılarak etkinlik sona erdirildi.
Kısıtlı olanaklarla da olsa sokakta, emekçilerin arasında yapılan tanıtım Yalçın Yanık’ın seçim kampanyası için etkili ve göze çarpan bir başlangıç oldu.
İzmir’den Komünistler