Köz’ün arkasında duran komünistler olarak, İzmir’deki sol kurumların düzenlediği Filistin’e destek eylemlerine katıldık.
Aynı gün yarım saat arayla Alsancak’ta iki eylem gerçekleştirildi. Bu eylemlerden ilkini Filistin’e Özgürlük Platformu Alsancak’ta ÖSYM önünde gerçekleştirdi. Bu açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“(…)İsrail ne yaparsa yapsın, Filistin halkını yenemeyecek. Filistin’i devlet olarak tanıyan ülkelerin sayısı her geçen gün artıyor. Filistin halkı, her defasında küllerinden doğduğu tarihi bir direnişi örgütlemeye devam ediyor. Küresel İntifada, Gazze direnişinden aldığı ilhamla tüm dünyada iktidarların olanca baskısına rağmen ara vermeden mücadelesini sürdürüyor. Bizler de bugün sesimizi Gazze’de direnenlerin, küresel intifadanın sesine katıyoruz. Sesimizi, İsrail’in tüm tehditlerine rağmen Gazze’ye yönelik ablukayı kırmak için Madleen gemisiyle yola çıkan Greta Thunberg, Rima Hassan ve diğer aktivistlerin sesine katıyoruz.”
Bu eylemin ardından başka bir eylem daha gerçekleşti. İsrail devletinin, Filistin ‘e uygulanan ambargoyu kırmak amacıyla yola çıkan, içinde farklı ülkelerden aktivistleri olduğu Madleen gemisine yaptığı operasyonu protesto etmek amacıyla biraraya gelen sol-sosyalist kurumlar, yaptıkları yürüyüşün ardından TSKM önünde konuya dair bir basın açıklaması yaptılar. Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
“(…)Filistin halkına karşı siyonist İsrail tarafından uygulanan işgal, abluka ve katliam politikaları; emperyalizm destekli, planlı ve örgütlü bir soykırım halini almıştır. Gazze başta olmak üzere tüm Filistin topraklarında siviller, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar sistematik biçimde hedef alınmakta; hastaneler, okullar, kamplar bombalanmakta; bir halk tümüyle yok edilmeye çalışılmaktadır.
Filistin halkının mücadele yoldaşları olarak AKP’nin ikiyüzlülüğünü de bir kez daha ifşa ediyoruz. Saray rejimi her yerde Filistin halkı için yalandan destek açıklamaları yaparken, soykırımcı İsrail ordusuna silah üreten İsrail Askeri Endüstrileri şirketine yüzlerce ton çelik götüren VELA adlı ölüm gemisinin, Mersin Limanından geçmesine izin vermiştir. İsrail ile ticari ilişkilerini, ihracatı artarak devam ettirirken, Suriye’de İsrail ile işbirliği içinde rejimi düşürüp yeni katliamlara ortak olurken Filistin’i sahiplenmek islamcı ikiyüzlülüğün sıradanlaşmış örnekleridir.”
Aynı konuyu neredeyse aynı sözcüklerle ele alan iki ayrı eylemin tek bir eylemde buluşamaması bir eksiklikken bu eylemlerdeki açıklamaların odağında asıl olarak “tepemizdeki İsrail” olmaması başlı başına bir kusurdu. Bununla birlikte içerik olarak birbirinden esaslı farklar koyamayan bu eylemlerin birleşmesi için daha gayretli bir çaba sarfedememiş olmamız da bizim kusurumuzdu. Neticede bu eylemlerin ikisine de katılsak da, sadece metni ve örgütlenme çağrısı bize ulaşan ikincisinin imzacısı olduk.
Köz’ün arkasında duran komünistlerin önüne koyduğu ödev Filistin’e özgürlük istemenin tutarlı yolunun, bu topraklarda yaşayan ve devrimci iddilara sahip olduğunu düşünen kesimler için ön şartının tepemizdeki ezen ulus devletinin boyunduruğu altında olan Kürt ulusuna da özgürlük istemekten geçtiğini göstermektir.
Filistin’e de Kürdistan’a da Özgürlük!
İzmir’den Komünistler