İzmir’de Alevi Birlikleri Federasyonu (ABF), meslek örgütleri ve Eğitim-Sen’in örgütlediği, Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Müdürlüğü (MEB) ile Gençlik ve Spor Bakanlığı ortaklığında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesinin iptali ve zorunlu din derslerinin kaldırılması talepli “ÇEDES’e hayır! Laik eğitim, laik yaşam, eşit yurttaşlık istiyoruz” mitingi 16 Eylül 2023’te Gündoğdu Meydanı’nda gerçekleşti. Çok sayıda siyasi örgüt, meslek örgütü ve HDP’li ve CHP’li vekilin destek verdiği miting Cumhuriyet Meydanı’ndan Gündoğdu’ya gerçekleştirilen miting yürüyüşüyle başladı. Mitingde atılan sloganlar genel olarak laiklik temalıydı ve hükümeti hedefleyen bir mahiyet taşımıyordu.

Mitingde Tertip Komitesi adına konuşan Eğitim-Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Özcan Çetin, laik, kamusal eğitim hakkı için yıllardır mücadele verdiklerini hatırlattı. “Memleketin en yoksul köylerinde okullarının, ilçelerinde kamu yurtlarının kapatıldığı Aladağlar’da yoksulluktan, çaresizlikten cemaat, tarikat yurtlarına mecbur bırakılan, çocukların yaşamlarını, umutlarını çalan bu karanlığı, tarikat düzenini reddediyoruz” diyen Çetin, laik ve karma eğitimi hedef alan saldırılara karşı sessiz kalmayacaklarını savladı. Çetin, “Laiklik kaybedilince ilk kaybeden çocuklardır, gençlerdir, kadınlardır, emekçilerdir. Tam da bu yüzden laiklik mücadelesi emekçi sınıfın mücadelesidir. Eşit, özgür bir Cumhuriyet mücadelesinden de laiklik eşitliktir, laiklik özgürlüktür, laiklik adalettir diyerek okul okul, sokak sokak mücadele etmekten de vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.

Daha sonra söz alan Eğitim-Sen Genel Başkanı Necla Kurul, demokrasi olmadan laikliğin, barış olmadan ise hiçbir şeyin olmayacağını söyledi. Ders programlarında yapılan değişikliğe ve ÇEDES projesine dikkat çeken Kurul, “Önceki yıllarda okulların arka kapısından giriş yapan dinci kurumlar, bu proje ile ön kapıdan öğrencilerimizle girecek. Milli Eğitim Bakanlığı’na sesleniyoruz; Anayasa, yasa ve yönetmeliklerle sana verilen görevini yap. Görevini Diyanet İşlerine taşere etme. Karma eğitime dokunma toplumsal cinsiyet eşitliğini sağla” diye konuştu. Kurul, “Bugün burada laik yaşam istiyoruz. İnsanlığın yüzyıllara yayılan eşitlik özgürlük ve barış mücadelesi için buradayız. Üretimden eşit pay alamadığı için yoksullaşan emekçilerimiz için buradayız. Yoksulluğu önleyecek politikalar için bu alandayız. Eşit yurttaşlık için buradayız. Çocuklar ve gençler için buradayız. Yoksulluğa sefalete itilen çocuklarımız için buradayız. ÇEDES’e ayrılan bütçe yerine okullara ve eğitime bütçe ayrılsın” dedi.

ABF Başkanı Mustafa Arslan ise, “Biz Aleviler laik eğitim, laik yaşam ve eşit yurttaşlık istiyoruz. Ancak bunların olduğu bir ülkede hepimize barış adalet eşitlik gelir. Biz Aleviler eşit, adil, kardeşçe yaşam her canlının hakkıdır diyoruz. Bir arada yaşadığımız her yaşam biçimimin bu toprağın zenginliği ve güzelliği olduğunu söylüyoruz. Kendimiz için ne istiyorsak bu topraklardaki herkes için aynısını istiyoruz. Eşitlik, adalet, özgürlük istiyoruz” diye konuştu. Bir arada yaşamı kurmak için laik, demokratik bir hukuk devleti istediklerini dile getiren Arslan şunları ifade etti: “Gelecek nesillerin özgür, demokratik, laik bir ülkede yaşamaları için devletin inançlarımızdan, kültürümüzden, dilimizden elini çekmesini istiyoruz. Bunun için bu ülkede yaşayan tüm kimliklere, inançlara, halkımıza sesleniyoruz; AKP, devlet elini inancımızdan kültürümüzden çek diyoruz.” Sivas Katliamı davasının zaman aşımına uğramasına da tepki gösteren Arslan, “Tüm katliamların hesabını soracağız” dedi.

Son olarak konuşan Veli-Der Başkanı Ömer Yılmaz da “Bu karanlığı reddediyoruz. Çocuklarımıza bir öğün yemek hakkını çok gören bu anlayışı reddediyoruz. Artık yeter. Biz çocuklarımızın laik kamusal eğitim hakkı için mücadele ediyoruz. Bugün her iki çocuğumuzdan biri aç gidiyorsa, yoksulluktan kaynaklı çocuklarımız tarikatlara mecbur bırakılıyorsa sorumlusu ve sorumlularının kim olduğunu çok iyi biliyoruz. ÇEDES protokolü ile tarikatlarla yapılacak protokoller kalıcı hale getiriliyor. Çocuklarımız eğitimci kimliğine sahip olmayan imamlara teslim ediliyor. Laik eğitim hakları ellerinden alınıyor. Laik eğitim mücadelesini sürdüreceğiz” dedi.

ÇEDES mitingine Kaldıraç, DKDER, Birleşik İşçi Kurultayı ile birlikte İşçi Emekçi Birliği’nin (İEB) ‘Eğitim Sorunu Kapitalist Sistemde Değil Devrimle Çözülür’ pankartının arkasında katıldık. Köz’ün arkasında duran komünistler olarak ayrıca ‘Cinsiyetçi Mezhepçi Hükümetten Kurtulmak İçin Tek Yol Devrim’ pankartı taşıdık. Mitingde ‘Ne Şeriat, Ne Kemalizm, Yolumuz Proleter Devrim’, ‘Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber, Ya Hiçbirimiz’, ‘Ne AKP, Ne CHP, Kurtuluş Birlikte Mücadelede’, ‘Kürtlere Özgürlük / Kurdara Azadi’, ‘Sivas’a Adalet Devrimle Gelecek’ sloganlarını attık. CHP’li vekillerin isimleri anons edilirken  ‘Ne AKP, Ne CHP, Kurtuluş Birlikte Mücadelede’ sloganımızı ayrıca attık, vekillerin isimlerini yuhaladık. Mitingde Köz’ün pankartı ilgi odağı oldu, defalarca fotoğrafı çekildi, değişik zamanlarda yanımıza gelen miting katılımcıları sloganın anlamlı olduğunu belirterek teşekkür ettiler; bir katılımcı “mitingdeki tek anlamlı pankart bu olmuş” dedi.

Dağınık bir organizasyona sahne olan mitinge katılım beklentilerin üzerinde, çevre illerden gelenlerin de katkısıyla 8-10 bin kadardı. Mitinge ilişkin yapılan çağrıların hiçbirinde mitingi örgütleyen kurumların isminin belirtilmemesi, miting komitesinin mitingde örgüt flaması taşınmayacağına dair tutum belirlemesine rağmen birkaç örgütün buna riayet etmemesi, mitinge kortejlerin girişi sırasında yaşanan düzensizlik mitingin günü kurtarmak için kotarılmış, amatörce örgütlenme tarzına dair fikir vericiydi. Biz de bundan sonraki mitinglerde bu tarz amatörlüklerle karşılaşma olasılığını dikkate alarak daha hazırlıklı olacağız. Mitingin havasına koşut bir biçimde kolluk kuvvetleri de aynı alandaki benzer mitinglere kıyasla daha az saldırgan bir tutum takınmışlardı. Miting Haluk Tolga İlhan’ın konseri ile son buldu.

İzmir’den Komünistler