17 Haziran’da HDP İzmir İl Örgütü binasında bir faşistin katliam girişiminde katledilen parti emekçisi Deniz Poyraz’ın cenazesinde binlerce insan buluştu.

Kadifekale’de gerçekleşen cenaze töreni öncesi İzmir Emniyeti Kale’ye yığılmıştı. Ancak bu yığınak binlerce kişinin neredeyse bir mitinge dönüşen cenaze için buluşmasını engelleyemedi. Akrepler, TOMAlar, yüzlerce çevik kuvvet polisi ve sivil polis kifayetsiz kaldı. Kale’ye giden yollarda ciddi bir araç ve insan trafiği oluştu.

Mitinge katılan neredeyse tüm sol akımların kendi bayrakları, kimilerinin pankartları ile katıldığı cenazede Deniz Poyraz’ın naaşı üzerine kesku sor  û zer (yeşil kırmızı sarı) renkleri ile örtülmesi esnasında polisler camide müdahale etmeye çalışsa da bu saldırı girişimleri engellendi. Deniz Poyraz kadın yoldaşlarının omzunda, mor bir bayrağa sarılı ve sarı-kırmızı-yeşil çiçeklerle donatılmış olarak uğurlandı.

Cenazede HDP adına Eş Genel Başkan Pervin Buldan konuşurken HDK, EMEP ve Sol Parti adına konuşmalar yapıldı. Bir önceki gün gerçekleşen eylemden farklı olarak CHP’li isimler de cenazedeydi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer kısa bir konuşma yaptı. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun da orada bulunduğu anons edildiğinde kitleden alkış aldı. CHP İl Başkanı da cenazedeydi. CHP’lilerin anonsu sırasında “Birleşe Birleşe Kazanacağız” sloganı atanlar da oldu.

Fakat bu durum mitinge hakim havayı da, en çok atılan sloganın “Kürdistan Faşizme Mezar Olacak” sloganı olmasını da değiştirmedi. Bir önceki güne göre daha diri, daha politik bir havada geçen cenazede sıklıkla “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Katil AKP, İşbirlikçi MHP”, “Şehit Namırın”, “Katil Erdoğan”, “Deniz’in Hesabı Sorulacak” sloganları atıldı. Cenaze aracının ilerleyişi sırasında yürüyüşe geçen kitlenin önündeki polis barikatı açıldı ve mahalleden Eşrefpaşa’ya kadar sloganlarla yürüyüş gerçekleştirildi. Kentin ana arterlerinden biri sayılabilecek Eşrefpaşa’da trafik kesilerek yürüyüş sürdürüldü. Deniz Poyraz’ın naaşı Buca Kaynaklar Mezarlığı’nda defnedildi.

KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak cenazede biz de kızıl bayraklarımızla yer aldık. “Biji Serhildan, Azadiya Kurdistan” sloganı ile alana girdik ve eylem boyunca “Ordu, Polis, Faşistler, İşte Katiller!”, “Kürtler’e Özgürlük, Kurdara Azadi!”, “Örgütlü Bir Halkı Hiçbir Kuvvet Yenemez!” sloganlarını attık.

Binlerce insanın katıldığı cenaze töreni ülkenin politik gündemine girdi ve faşist saldırılara karşı yekpare ve kitlesel bir duruş sergilendi. Bu son iki günde gerçekleştirilen eylemlerde eksik olan katillerin kimler olduğuna işaret edilmesi olmadı. Bilakis geniş yığınlar belki her seferinde açık biçimde ifade edemeseler de katillerin kim ve nerede olduğunu gördü, gösterdi, ifade etti. AKP/MHP koalisyonunun bu ve benzeri cinayetlerdeki rolüne, ezilenlere düşman Cumhur İttifakı’nın payına değinmeyen kalmadı. Ama bu faşist saldırıların ve devlet terörünün önünü kesmek için Cumhur İttifakı’nın nasıl ve kim tarafından gönderileceği sorusuna net bir yanıt veren de çıkmadı.

KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak bu eylemlerde kiminle karşılaşırsak karşılaşalım seçimleri beklememek, ön almak, kitlesel ve eylemli bir biçimde, Millet İttifakı’nın seçim planlarına hapsolmadan bağımsız bir mücadele hattı izlenmesi gerektiğini anlattık. Rejim krizine ancak bir devrimle son verebileceğimizi, Cumhur İttifakı’nı seçimle değil devrimle göndermemiz gerektiğini ifade ettik. Sloganlarımız, pankartımız, kürsüyü kullandığımızda konuşmamız hep bu aynı yönde oldu.

Deniz Poyraz’ı, bir mücadele arkadaşını kaybetmenin derin acısını yaşadık, fakat Deniz Poyraz’ı uğruna can verdiği mücadeleyi büyüterek hakkıyla uğurlamayı da hep birlikte başardık.

Ölenler Öldükleriyle Kalmayacaklar!
Cumhur İttifakı’nı Seçimle Değil Devrimle Göndereceğiz.
Seçimleri Bekleme, Devrim için Örgütlen!

İzmir’den Komünistler