22 Haziran Perşembe günü Kadıköy İskele’de gerçekleştirilmiş olan 2 Temmuz anmasına bizler de Köz’ün arkasında duran komünistler olarak katıldık. “Sivas’ın Işığı Sönmeyecek!” şiarıyla düzenlenen anmada program, konuşmalar, basın açıklaması, deyiş ve semah etkinliklerinden oluşmaktaydı.
Köz’ün arkasında duran komünistler olarak bu anmada; “Katliamlara Karşı Parlamenter Yollar Değil, Kitlesel Seferberlik; Düzenin Gerici İttifaklarına Bel Bağlayanlar 2 Temmuz’un Hesabını Soramaz; AKP’den ve 2 Temmuz’un Suç Ortaklarından Hesap Sormak için Emekçilerin Kitlesel Seferberliğini Örelim; Ne Şeriat Ne Kemalizm, Yolumuz Proleter Devrim!” şiarlı dövizlerimiz ile katılım sağladık. Aynı zamanda 2 Temmuz ile ilgili olarak hazırlamış olduğumuz “Düzenin Gerici İttifaklarına Bel Bağlayanlar, 2 Temmuz’un Hesabını Soramaz!” şiarlı bildirilerimizin dağıtımını gerçekleştirdik.
Anma esnasında gerçekleştirilen konuşmalara da bakıldığında Sivas’ın hesabının sorulması elbette ağızlardan düşmeyen bir söylemdi. 2 Temmuz denilince aklımıza 30 yıldır Sivas, faşist bir katliam olduğu gelmektedir. Unutulmamalıdır ki bu katliamdan faşistler kadar Kemalistler de sorumludur. Bugün Sivas’ı dinci ve gericilerin saldırısı olarak göstermek alışılmış bir hamledir. Kibriti çakan faşistler olsa da saldırı esnasında oyalayan da sosyal demokratlar olmuştur. Bugün de “2 Temmuz’u Unutma” çağrısı yükseltenler seçimlerde faşistlerle onların yedekleriyle aynı saflarda yer almıştır. Sadece 2 Temmuz’u değil, Maraş’ı, Koçgiri’yi, Dersim’i ve daha onlarcasını da unutmamalıdır. 2 Temmuz’un hesabı parlamenter yollarla nefes almaya çalışma değil, Cumhur İttifakı’ndan kurtulmak için kitlesel işçi seferberliğini örmekten geçecektir. Bizler de bu görüşlerimizin yer aldığı bildirilerimizle alanda yer aldık. Bu şiarları yükseltmeye devam edeceğiz.
Katliamlara Karşı Parlamenter Yollar Değil, Kitlesel Seferberlik!
Kadıköy’den Komünistler