Birlikte Yaşamak Istiyoruz İnisiyatifi’nin sosyal medya üzerinden yaptığı çağrı ile Kadıköy Süreyya Operası önünde yapılan basın açıklamasına katıldık.

Basın açıklamasında göçmenlere yönelik kimlik kontroleri, ev ve iş yeri baskınları, alıkoyma ve zorla sınır dışı edilme uygulamalarına dikkat çekildi.

İstanbul Valiliği’nin kaydı başka şehirlerde bulunan Suriyeliler’e 20 Agustos’a kadar süre tanıdığı, tüm bu gelişmeler yaşanırken özelikle sosyal medyada ırkçı ve yabancı düşmanı nefret söyleminin giderek yayıldığı ifade edildi. İktidarın hukuksal korumanın yerine siyasi merhamete göre misafir muamelesi yaptığı belirtildi. Kayıt şehrine geri gönderme, seyahat yasağı ve uydu kent gibi kontrol odaklı uygulamalarla göçmenlerin barınma, çalışma, eğitim gibi en temel haklarından mahrum kaldıklarına değinilen açıklamada sınır dışı edilen kişilerin bir çoğunun siyasi, mezhepsel, cinsel ve etnik kimlikleri dolayısıyla hayatı tehlike altında oldukları veya savaşın hala sürdüğü yerlere gönderildiği belirtildi. Bu uygulamaların başlıca sorumlularının bir diğerinin Avrupa Birliği olduğunun altı çizildi.

Türkiye’yi bir tür sınır bekçisi hale getirildiği söylenen açıklamada göçmenlerle dayanışma ve destek sağlayan kişi ve örğütlerin de hedef alındığı dile getirildi. Türkiye’de var olan yapısal sorunların, ekonomik krizin sorumluluğunun göçmenlerin ve mültecilerin üzerine yıkılmaya çalışıldığı dille getirilen açıklamada şunlar da söylendi: “Bizler ayrıştırıcı ve düşmalaştırıcı tutuma karşı birbirimizi ihbar etmeye değil, ırkçılığa ve insan hakları ihlallerine karşı bir arada durmaya niyetliyiz ulusal ve etnik kimliklerin ötesinde sınırsız, ulussuz bir dayanışma büyüteceğiz. Hangi siyasi eğilim veya medya organından gelirse gelsin ırkçılığa zemin hazırlayan her türlü söylem ve tutumu teşhir ediyor ve reddediyoruz. Bizler bu suça ortak olmayacağız. Göçmenleri hapsedici, ayrıştırıcı hakaret, yaşama  ve çalışma özgürlüklerini ksıtlıyıcı tüm baskıcı uygulamalara derhal son verilmelidir. Kimse sebepsiz göçmez, sınır dışı edilmeler derhal durdurulmalıdır. Sığınma hakkının gaspına yönük politikalar son bulmalıdır. Bizler sınır dışılara son, birlikte yaşamak istiyoruz diyenler olarak bu taleplerin arkasında duruyor ve gerek Türkiye gerekse de uluslararası kamuoyunu göçmenlerle dayanışmayı güçlendirmeye davet ediyoruz.

Eylemde Türkçe ve Arapça;  “Irkçılığa hayır; yabancı düşmalığına son; birlikte yaşamak istiyoruz” gibi dövizler vardı .

Kitle “Sınırsız, sınıfsız, ulussuz bir dünya; Komşuma, kardeşime, dokunma; Yaşasın hakların kardeşliği; Biji bratiya gelan; Sınır dışılar durdurulsun!” gibi sloganlar attı .

Eyleme KöZ, EMEP, EHP, Anarşist Faaliyet ve ESP katıldı. Eylemde kendi flamamızın olamasını eksiklik olarak değerlendirdik.

Yaşasın Sınıfsız ve Sınırsız Bir Dünya!

Yenibosna’dan Komünistler