HDP İstanbul İl Örgütünün düzenlediği anmada yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Roboski, Kürt halkına yönelik özel savaş politikalarının bir sonucudur ve son derece planlı, bilinçli yapılmıştır. Tıpkı Suruç’ta, Ankara’da olduğu gibi ve bugün de Bahçelievler’de gerçekleştirilmek istenen katliam provasında olduğu gibi. Deniz Poyraz yoldaşımızın duruşmasına bir gün kala partimize yapılan bu saldırı bir tesadüf değildir. Karşısında mücadele ettiğimiz faşist zihniyetin bir girişimidir. Bizler Roboski katliamının planlayıcıları ve uygulayıcılarının demokratik devletlerde olduğu gibi yargılanmasının takipçisi olmaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki insanlık dışı uygulamaları yok saymak, unutturmak ya da üstünü kapatmak mümkün değildir. Sadece geçmişle değil, bugün yaşananlarla da yüzleşip hakikatleri ortaya çıkarmak, vazgeçmeyeceğimiz bir amaçtır. Bu katliamın failleri yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmadan kalıcı, adil ve onarıcı bir toplumsal huzur sağlanamayacaktır. Türkiye halkları, demokrasi ve barış güçleri bu hesabı sormak için kararlı bir şekilde mücadeleyi sürdürecektir. Tıpkı bugün de devletin hiçbir yasa tanımadan uyguladığı saldırılar karşısında susmadığımız gibi. Sorumlularından uluslararası alan dahil tüm hukuk ve siyasi zeminlerde hesap sorulmasını sağlamak için mücadele edeceğiz.”

Eylemde “Roboski’nin Hesabı Sorulacak” sloganları sık sık atıldı. Eylem sonlanırken “Kürdistan faşizme mezar olacak” sloganı atıldı. Eylemde SODAP, Kaldıraç ve SYKP flamalarıyla yer aldılar.

KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak biz de eyleme flamalarımız ve dövizlerimizle katıldık. Dövizlerimizde “Maraş’ta CHP, Roboski’de AKP, Hesap Sormak İçin Eylemli Mücadeleye”, “Ne Maraş’ın Ne Roboski’nin Faillerine Hiçbir Turda Oy Yok” ve “HDP’siz Seçim Olmaz HDP Adıyla Seçimlere” şiarları yer almaktaydı.

Eylemde serbest kürsü imkânı da tanındı. Biz de Köz adına söz alarak şu konuşmayı gerçekleştirdik: “Kıymetli dostlar, Siper Yoldaşlarımız, hepinizi Komünist Köz Gazetesi adına en kâlbî devrimci duygularımla selamlıyorum. Roboski’de katledilenler kaçakçı değillerdi. Kendi ülkesinde ticaret yapana kaçakçı denmez. Roboski’de katledilen Kürtler, toprakları dört gerici devlet tarafından emperyalistlerin güdümüyle dörde bölünmüş ezilen bir ulusun evlatları idi. Bugün, Maraş katliamının failleri, Roboski’de katledilenleri anar gibi görünüp Kürtlere ve ezilenlere şirin gözükmeye çalışmaktadır. Kendi topraklarında esir edilen Kürtler, işgalciye işgalci diyemeyenlerin gözyaşlarına muhtaç değildir. Önümüzde Roboski’nin katilleriyle Maraş’ın faillerinin meydanı boş bulup rekabet ettiği, ezilenlerin ve emekçilerin bağımsız bir siyasetle varlığını göstermediği bir seçim var.
HDP içinde yer almaksızın ‘bağımsız’ tutum almak adına atılacak her girişim düzen ittifaklarının işine yarayacaktır.
Her iki turda da Maraş’ın faillerine ve Roboski’nin katillerine oy yok!
Devrimle gidecekler!
Adalet de devrimle gelecek!
Tek yol devrim!”

Kadıköy’den Komünistler