2020 1 Mayısının sendikalar ve sol akımların çoğunluğu tarafından “evde kal” ve “gönüllü OHAL” çağrılarına uygun biçimde balkon kutlamaları ile geçiştirilmesi ve bu tutumun yarattığı eylemsizliğin iktidarın ekmeğine yağ sürdüğünün açığa çıkmasının ardından geçen senekinden farklı olarak 2021 1 Mayısında yasaklara karşı 1 Mayıs’ta alanda olmak için ortaklaşma arayışları arttı.
Bu arayışların bir sonucu olarak İzmir’de bir araya gelen sosyalist/devrimci örgütlenme ve akımlar 20 Nisan Salı günü Karşıyaka Çarşı girişinde yaptıkları basın açıklaması ile emekçileri sokağa çıkma yasaklarına rağmen 1 Mayıs’ta alanlarda olmaya davet etti.
BDSP, ESP, Kaldıraç, Partizan, SMF, TÖP, Ege İşçi Birliği (EİB), Dev-Tekstil, Deri Tekstil Kundura İşçileri Derneği’nin yanı sıra KöZ’ün arkasında duran komünistlerin de örgütleyicisi olduğu eylemde “Kod-29 Yasaklansın”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek”, “Yaşasın 1 Mayıs, Bijî Yek Gûlan”, “Çarklar Dönüyor, İşçiler Ölüyor”, “Yaşasın Devrimci Dayanışma” sloganları atıldı, “Emeğimiz ve Özgürlüğümüz İçin 1 Mayıs’ta Alanlara!” pankartı açıldı.
Yapılan ajitasyon konuşmaları ardından okunan ortak açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Pandeminin ve krizin tüm toplumu yıkıma sürüklediği bir süreçte 1 Mayıs’a yürüyoruz. Son bir yıldır işçiler ve emekçiler çok yönlü saldırılarla yüz yüze kaldı. Salgın tüm dünyada kapitalizmin çözümsüzlüğünü ve çürümüşlüğünü bir kez daha gözler önüne serdi. Egemenler geride kalan bir yıl içerisinde pandemi bahanesiyle bugüne kadar hayata geçiremedikleri saldırıları bir bir devreye soktu.
İşçiler fabrikalarda kısa çalışma ödeneğine mahkum edildi ya da ücretsiz izne gönderildi. Sağlıkta kamu emekçilerinin omuzlarına pandeminin tüm ağır yükü yüklendi. Hak arama eylemleri ve sendikal faaliyetleri sürgünlerle, yasaklarla baskıyla karşılandı. Eğitim emekçileri hiçbir tedbir alınmadan başlatılan yüz yüze eğitimin sonuçlarıyla boğuşuyor. Sermaye düzeni ve saray rejimi işçilerin emekçilerin sendikaların taleplerini görmezden geldi. Salgınla ilgili bilim insanları başta olmak üzere TTB’nin, sendikaların, meslek odalarının ve demokratik kitle örgütlerinin önerilerine kulak asmadı onları hiçe saydı.
Sonuç;
177 bin işçi Kod-29 saldırısıyla işten atıldı. On binlercesi ücretsiz izne mahkum edildi. 861 işçi Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. 374 sağlık çalışanını yine covid-19 nedeniyle kaybettik. 200 binin üzerinde sağlık çalışanı ise enfekte oldu.
Yüz yüze eğitimle birlikte 16 eğitim emekçisini kaybettik. Eğitimde alınmayan önlemlerin sonucu üç bine yaklaşan öğretmen ve 3500’ün üzerinde pozitif ve temaslı öğrenci oldu.
Her geçen gün değişen bu veriler gösteriyor ki bir yıldır işçiler, emekçiler alınan sözde göstermelik önlemlerle fiilen sürü bağışıklığına itilmis,̧ pandemi bahanesiyle krizin tüm faturası işçi ve emekçilere yüklenmiştir.
İşte böylesi bir tablo da 1 Mayıs’a yürüyoruz. Egemenler ve saray rejimi pandemi bahanesiyle işçilerin emekçilerin öfkesini, taleplerini, haykıracağı günü sözde önlemlerle kısıtlamalarla yasaklamaya çalışıyor. İstanbul, Denizli, Kocaeli gibi illerde bir aylık süreyle bırakın eylem yapmayı, afiş asmayı, bildiri dağıtmayı bile yasakladılar. Tüm korkuları bir yıldır işsizlikle, açlıkla ölümle terbiye edilmeye çalışan milyonların öfkesinin, sesinin ve gücünün birleşmesidir.
2021 1 Mayıs’ı “pandemi mi mücadele mi” gibi sahte bir ikileme mahkum edilemez. Çünkü hali hazırda pandemi ve gerçek önlemler için bile toplumun ezilen tüm kesimlerinin bir araya gelmesi ve talepleriyle birlikte mücadele etmesi dışında bir seçenek yoktur. Az önce sıraladığımız son bir yılın bilançosu bunun nedenlerinin özetidir. Bugün ezilen milyonların korkuyla baskıyla terbiye edilmeye çalışıldığı bir dönemde dayanabileceğimiz yegane güç kitlelerin biriken öfkesi ve açığa çıkmayı bekleyen mücadele dinamiğidir.
Hakları ve gelecekleri için mücadele eden örgütlenen, Kod-29’la işten atma saldırısına karşı direnen Cargill İşçileri, Migros İşçileri, SML İşçileri, Döhler İşçileri, Baldur İşçileri, PTT İşçileri, Sinbo İşçileri, Kayı İnşaat İşçileri, Tur Asist İşçileri, Bakırköy ve Bayrampaşa belediye işçileri bunun kanıtıdır.
2021 yılının başında üniversitelerine atanan kayyum rektöre karşı, özerk bilimsel demokratik üniversite talebiyle direniş başlatan ve halen direnen öğrenciler bunun kanıtıdır.
İstanbul sözleşmesinden vazgeçmeyen, öfkelerini taleplerini sokaklarda haykıran ve mücadelelerini sürdüren kadınlar, LGBT+’lar bunun kanıtıdır.
HDP’ye dönük gözaltı ve tutuklamalara, vekilliklerin düşürülmesine, kayyum politikalarına karşı talepleriyle Newroz alanlarını dolduran Kürt halkı bunun kanıtıdır.
Mücadele eden ve direnen tüm kesimlerin taleplerinin ve seslerinin birleşeceği, topyekûn saldırıya karşı topyekun direnişin ve mücadelenin örgütleneceği yer işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’tır.
İşte bu nedenlerle azgınca sömürüye, zorbalığa baskıya aşağılanmaya, yok sayılmaya karşı ilerici öncü işçiler emekçiler başta olmak üzere sendikaları, meslek odalarını, demokratik kitle örgütlerini , devrimci parti ve örgütleri, mücadele dinamiklerini ileri taşıyacak kitlesel, birleşik, militan bir 1 Mayıs’ı örgütlemek için sorumluluk almaya, emeğimiz ve özgürlüğümüz için 1 Mayıs’ta meydanlarda olmaya çağırıyoruz.”
Ağırlıklı olarak sendikal bir bilinçle işçilerin salgın döneminde yaşadıklarının teşhir edilmesinin sınırlılığını taşımakla birlikte iktidara direnen farklı kesimlerin ve mücadele dinamiklerinin altının çizilmesini olumlu bulduğumuz ortak açıklama metninin okunmasının ardından eylem sona erdi.
Ezilenlerin ve tüm işçilerin burnundan soluduğu, yaşam şartlarının giderek ağırlaştığı, Türkiye’deki rejim krizinin kızıştığı koşullarda 1 Mayısları önemsizleştirip sembolik eylemlere indirgemeye çalışanlara inat 1 Mayıs’a dair eylemli bir çağrı ve kararlılık gösterilmesi başlı başına olumlu bir gelişmeydi. Her ne kadar geçtiğimiz sene Newroz ve 1 Mayıs’ın askıya alınmasına dair solun hiçbir kesiminde güçlü bir ses çıkarılmamasının özeleştirel bir muhasebesine rastlayamasak da bu sene 1 Mayıs’ta alanda olmaya dair arayışların ve çağrının büyütülmesi önemli olacaktır.
Bu çağrıya uygun 1 Mayıs faaliyeti örmeye devam edeceğiz.
Özgürlük Savaşan İşçilerle Gelecek!
Varoşlarda Birleş Alanlarda Devleş!
İzmir’den Komünistler