İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer ve “Dörtler” kavgada düştükleri tarihin yıldönümünde yıldönümünde Alsancak’ta bir basın açıklaması ile anıldı. YDG, DÖB, Kaldıraç ve Öğrenci Faaliyeti tarafından düzenlenen eylem yoğun bir polis ablukası altında, fakat herhangi bir saldırı yaşanmadan gerçekleşti.
Eylemi düzenleyen gençlik örgütleri ortak basın açıklaması dışında birer ajitasyon konuşması ile görüşlerini aktardılar. “Mahir, İbo, Deniz; Sürüyor, Sürecek Mücadelemiz!”, “Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya!”, “18 Mayısı Unutma, Unutturma!” slopganlarının atıldığı eylemde HDP Gençlik Meclisi adına da kısa bir konuşma yapıldı.
Basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“Gençliğin militan ruhunun simgesi Deniz Gezmiş ve yoldaşları, bugün devrimci gençliğin yolunu aydınlatan birer meşaledir. 6 Mayıs 1972’ de ölümsüzleşmelerinden bu yana onları katleden devletin anlayışı bugün gençliğe yönelen saldırılarla sürüyor. Buna karşı Denizlerden devraldığımız devrim ve direniş mirasını taşımayı, büyütmeyi sürdüreceğiz.Enternasyonal devrimci Haki Karer, bu topraklarda faşizmin kalbine saplanmış bir hançerdir. O mücadelesi ve şovenizme karşı duruşu ile enternasyonal mücadeleyi, Kürt Özgürlük Mücadelesi’ni ileriye taşıyan en önemli mihenk taşlarındandır. TC devletinin ezilenler arasına serptiği nifak tohumlarına karşı Türk kimliği ile Kürt Özgürlük Mücadelesi’nde yer alarak karşı koymuş; ezen kimliğini reddetmiştir. Bugün onun mücadele çizgisi ile farklı ulustan devrimciler Kürt halkının özgürlük mücadelesi için direniyorlar; devrim mücadelesini büyütüyorlar.
Kawa’dan devraldıkları direniş ateşleriyle 4 yurtsever; Eşref Anyık, Ferhat Kurtay, Necmi Öner ve Mahmut Zengin hapishanelerdeki direniş geleneğinin yükselticileri olarak özgürlük mücadelesinin mihenk taşlarındandır. Bugün ülkenin dört bir yanında devrim mücadelesi yolunda tutsak düşenlerimiz onlardan aldıkları direniş ruhu ile teslimiyeti reddediyorlar; direnişi yaşamlarına işliyorlar. Dörtler’in bize bıraktığı, koşullara boyun eğmemek; koşulları devrimci mücadelenin lehine çevirmek olmuştur.
Komünist önder İbrahim Kaypakkaya, işkence hanelerde ser verip sır vermeme geleneğini başlatalı 50 yıl oldu. Kaypakkaya yoldaşın devrimciliğindeki sadeliği ve yalınlığı bu geleneği yaratırken esasta onu ortaya koyduğu tezlerle anmak; yaşadığı dönemde Türkiye Devrimci Hareketi’nde yarattığı kopuşu anlamak gerekiyor.
Kaypakkaya, öğrenci eylemlilikleri içerisinde başladığı devrimci mücadelesini, köylülerin toprak işgallerinde ve işçilerin grev çadırlarında, fabrika işgallerinde sürdürdü. Bu pratik çalışmalar içerisinde edindiği deneyim ve tecrübeyi bilimsel süzgecinden geçirerek çıkardığı dersleri tekrar pratiğe uyguladı. Kaypakkaya’nın bu direnişleri birleştirerek sisteme yönelten pratiğinden öğrenmeye devam ediyoruz.
71 devrimci kopuşunun önderlerinden Kaypakkaya geçmişle hesaplaşmış ve tarihsel bir kopuş gerçekleştirmiştir. TC devletini oluşturan ideolojik temelleriyle tek vatan, tek millet, tek bayrak-, ırkçı ideolojisiyle hesaplaşmaya girişerek sömürgeci sınıflarla ve onların yalan tarihiyle arasına kesin çizgiler çizmiştir.
Bu çizgi bizlere ezilenlerin kendi gücünden başka kurtarıcısının olmadığını öğretmektedir. Parlamento maskeli faşist diktatörlüğün halka, ezilen uluslara ve cinsiyetlere zulümden başka vereceğinin olmadığını öğretmektedir. İbrahim’in tespitleri her geçen gün gerçekliğini korurken devrimci gençliğin yolunu aydınlatmaya devam ediyor.
Gençlik olarak bulunduğumuz her alanda onların yaşam ve pratiklerinden öğrenmeye, devrimci mirası taşımaya devam edeceğiz! Mayıs Şehitleri, sömürüsüz bir toplum, özgür bir ulus yaratma mücadelesinde buzu kırdılar, milyonları kurtuluşa götürecek yolu açtılar. Gençlik olarak bu yolda azim ve kararlılıkla yürüme ve bize dayatılan bu sömürgeci toplumu alaşağı etme iddiamızı onların ölüm yıldönümlerinde bir kez daha yineliyoruz.”
Köz’ün arkasında duran komünistler olarak eylemde “Kaypakkaya Devrimde ve Devrimci Örgütte Isrardır!”, “Örgütlü Devrimcilerdi, Devrim İçin Öldüler!” şiarlarını taşıyan dövizlerimizle yer aldık. 18 Mayıslar’ın devrimci iddialara sahip politik akımların bizzat kendi imzaları ile ve gençlik örgütlenmeleri ile sınırlı olmayan daha geniş bir kesime seslenerek örgütlenmeyişi ve çağrısının bu biçimde yapılamayışı eyleme katılımı zayıf kıldı. Bununla beraber bu eylemin anlamlı ajitasyon konuşmaları ve nitelikli bir içerikle sokakta gerçekleştirilmiş olması başlı başına bir olumluluktu.Örgütlü Devrimcilerdi Devrim İçin Öldüler!
İzmir’den Komünistler