Komünistler olarak, emekçilerin kendi sorunları etrafında örgütlenmesi gayesiyle içinde çalışma yürüttüğümüz Özgür Yaşam Eğitim Dayanışma Derneği, 1 yıldır Ankara’da faaliyet gösteriyor. Bu süreçte okuma atölyeleriyle sınırlı kalan ve Kızılay’da vücut bulan etkinliklerin ardından, yazın başında Özgür Yaşam dostlarıyla piknikte buluştuk. Piknikte yapılan değerlendirmede, akademik sınırlarda ele alınan konuları bu kapsamın dışına çıkararak siyasal boyutuyla ele almayı sağlaması itibariyle Özgür Yaşam’ın o güne dek yürüyen faaliyeti olumlu bulundu. Öte yandan, “Ezilenler için eğitim, eğitim için dayanışma” şiarını yükselten Özgür Yaşam Derneği’nin, Kızılay’da kalmayıp, Tuzluçayır ve Hüseyingazi gibi emekçi mahallerine de faaliyetlerini taşıması gerektiğinde ortaklaşıldı.

Bu değerlendirmelerin ardından Özgür Yaşam’ın ilk etkinliği, Madımak gündemiyle Tuzluçayır’da gerçekleşti. 2 Temmuz yaklaşırken, Alevi emekçilerin yoğun olduğu Tuzluçayır’daki Demokratik Alevi Dernekleri Ankara Şubesi/Ana Fatma Cemevi ile ortak bir etkinlik için temasa geçildi. Madımak Katliamı Hafıza Merkezi’nden “Unutulmayan” filminin gösterilmesi, filmin yönetmeni Eylem Şen’in çevrimiçi olarak etkinliğe bağlanması ve ardından “Madımak Katliamı, Sünni-Türk Cumhuriyet ve Laiklik” gündemli bir forum yapılması ile son bulan bir program oluşturuldu. Aktif sorumluluk aldığımız bu süreçte etkinliğin duyurusunu ozalit şeklinde Tuzluçayır’a yaptık; etkinliğin bir gün öncesindeki konserde el ilanları dağıttık.

Etkinlik

Film gösterimi ve yönetmen Eylem Şen’in konuşmasının ardından foruma geçildi. Forumda ilk önce Madımak davasının bugünkü durumuna dair bilgi verildi. Bir katılımcı, Madımak’a giden yola dair konuştu. Ardından söz alan katılımcılar, örgütlenmekten başka hiçbir yolla Madımak’ın hesabının sorulamayacağı görüşünü dile getirdiler. Alevi kurumlarının bu noktada sorumluluk alması gerektiğini ifade ettiler. Tuzluçayır’daki potansiyelden ve bunu gören herkesin herkesin buraya gelip tabelasını astığından söz eden bir katılımcı da oldu.

Biz ise söz aldığımızda, Alevilere dönük saldırıların Madımak ile sınırlı olmadığı üzerinde durduk. Madımak’ın öncesinde de, Madımak’ın sonrasında da farklı biçimlerde saldırıların hedefinde Aleviler olduğunu vurguladık. Bugün dillere pelesenk olmuş laikliğin en büyük öznesinin Aleviler olduğunu, Cumhuriyet’i takiben kurulan Diyanet Başkanlığı var olduğu sürece laiklikten söz edilemeyeceğini ifade ettik. Madımak’ta SHP’nin “Biz sizi kurtaracağız” sözünü hatırlatarak, bu yalanın sıkça tekrarlandığını, dönemin Sivas belediye başkanı Karamollaoğlu’nun kurtuluş projesinin aktörü olarak sunulduğu 2023 seçimlerinde bunun son örneğini yaşadığımızı belirttik. “Bizi kurtaracak olan kendi kollarımızdır” sözünün, Madımak’ı akılda tuttuğumuzda kazandığı anlamı öne çıkardık ve kendi sorunlarımız etrafında örgütlenerek, yan yana durarak, kendi gücümüze güvenerek bu saldırıları püskürtebileceğimizi dile getirdik.

Forum sırasında ve sonrasında sohbetimiz sürdü. 15 civarı katılımcıya ulaşan etkinlik, tarif edilen amaca uygun gerçekleşti. Laiklik tartışmasını Madımak etrafında yürüterek onu düzen siyasetindeki altı boş halinden çıkarmış olduk. Gelecek dönemdeki etkinlikler için de olumlu bir zemin bulduk. Siyaset özgürlüğünün korunduğu Özgür Yaşam Derneği’nin çalışmalarına omuz vererek emekçi mahallelerinde bulunmayı daha güçlü biçimde sürdüreceğiz.

Ankara’dan Komünistler