PSAKD Ataşehir Şube Cemevi’nde Maraş, Roboski ve 19 Aralık katliamları için düzenlenen anma etkinliğine bizler de KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak katıldık. Anma etkinliği, sinevizyon gösterimi ve panel içeriğinden oluşmaktaydı. Panelde, Hüseyin Ülger, HDP İl Başkanı Ferhat Encü, Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi söz aldı.
Hüseyin Ülger konuşmasında genel hatlarıyla şu noktalara değindi: “Katliamlar soruşturarak, neden-sonuç ilişkisi kurularak sorgulanmalıdır. Devrimci hareket potansiyel olarak güçlüydü ve amacı faşist devletten hesap sormaktı. Devrimciler çoğunlukta ve devrim yapacak güçleri olmasa dahi katliamların hesabını soracak kadar güçlüydüler. Yapılan tüm katliamlarda kitlenin otorite boşluğuna düşmesi amaçlanmaktaydı. Sivas, Maraş, Malatya ve benzeri her yerde devrimciler katledildi. Gelinen süreçte devrimciler güçlü olsa dahi otorite boşluğunu dolduramadı. Bununla birlikte 12 Eylül ile ağır işkenceler yaşatılıp devrimcileri toplum için korku unsuru haline getirdiler. Ülkemizde şu an sorunlu bir süreçten geçmektedir. Oluşturulan AKP-MHP İttifakı kanlı bir savaş oluşturup tüm ezilenlerin üzerine gelmek istemektedir. HDP’ye yönelik saldırılar da devam etmektedir. Söz konusu tabloya bakıldığında faşizmden de öte bir hatta olduğu görülebilmektedir. Hepimiz birleşerek üzerimize düzen görevlerimizi yerine getirmeliyiz.”
Bir diğer konuşmacı olan HDP İl Başkanı Ferhat Encü ise şu noktalarda değindi: “Roboski Katliamı, Şeyh Sait’ten Dersime, Maraş’a kadar uzanmaktadır. Peki, katliamlar neden yapılmaktadır? Toprakların asli unsuru olanlara ekonomik, inançsal sebeplerde olduğu gibi, barış ve demokrasiyi savunanlara yönelik de olduğu görülebilmektedir, faşizmi dayatmak adına yapıldığı söylenebilmektedir. Çizilen sınırlara karşı gelenlere, bu topraklarda hak iddia edenlere ve Kürtlere yöneliktir. Bizler katliamların failleri cezalandırılana dek bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Savaş ve katliamcı politikalar sonlandırılmalıdır. Oysa bu katliamlar hala sürdürülmektedir. Taybet Ana’dan onlarca çocuğa varana kadar. Katliamcı ve siyasal otoriteyi besleyenleri tarihin çöplüğüne göndermediğimiz müddetçe de katliamlar devam edecektir.”
Son olarak Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi adına söz alan konuşmacı şu noktalara değindi: “Devlet, halkı korkutmak için politikalar izlemektedir. Hâkim sınıflar cezaevi operasyonlarında da rahat durmamış ve devrimcileri katletmiştir. AKP, pandemiyle birlikte devrimci tutsakların haklarını ağırlaştırmıştır. Bizler tümtutsakların haklarının geri verilmesi için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”
Biz de etkinlikte söz alarak şunları ekledik: “Etkinliğinizi KöZ adına selamlıyoruz. Ferhat Encü’ye ve HDP’ye destek olmak için Kadıköy’de toplananlara uyguladıkları abluka hükümetin emekçilerden, ezilenlerden, devrimcilerden ne kadar korktuğunun bir göstergesidir. Herkesin gündeminde hükümeti göndermek var ancak karşımıza seçenek olarak çıkan ittifakta Maraş Katliamını yapanların yoldaşları var, 19 Aralık saldırısını gerçekleştirenlerin mirasçıları var. Bu ittifakların emekçilere çözüm değil düşmanı oldukları açık. Bu yüzden karşımıza çözüm olarak sunulan ittifakları reddedelim, tek yol devrim diyerek emekçilerin seferberliğinin önünü açabilecek bağımsız bir siyaset hattını takip edelim.”
Bizler bulunduğumuz alanlarda bu söylemleri yükseltmeye devam edeceğiz.
Anadolu Yakası’ndan Komünistler