Komünistler olarak omuz verdiğimiz Mayısta Yaşam Kooperatifi’nin bir yıldır göçmen emekçiler arasında eğitim dayanışması faaliyeti yürüten Taksim-Tarlabaşı şubesi, bu yıl 8 Mart için bir dayanışma kahvaltısı düzenleme kararı aldı. Kooperatifin ortakları ve Taksim-Tarlabaşı şubesinde ders veren hocaları ile birlikte bir toplantı alınarak etkinliğin çalışmasına dair plan yapıldı. Ailelerin ve öğrencilerin katılımının daha fazla olması sebebiyle etkinliğin her hafta derslerin yapıldığı cumartesi günü olması kararlaştırıldı. Kooperatif adına kısa bir giriş konuşması, 8 Mart’ın tarihiyle ilgili İngilizce kısa bir sunum ve ardından kahvaltı olacak şekilde bir 8 Mart programı oluşturuldu.

Komünistler olarak biz de, etkinliğin planlamasında göçmen emekçilerin sorunlarının sadece göçmenlerle sınırlı olmayan bir demokrasi sorunun parçası olduğunu vurgulayarak, içinden geçtiğimiz seçim döneminde düzen partilerinin göçmen düşmanı adaylarının karşısında DEM Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi eş başkan adayı Meral Danış Beştaş’ı konuşmacı olarak çağırmayı önerdik. Önerimiz kabul edildi. Aynı zamanda etkinliğe diğer demokratik kitle örgütlerini, sınıf – dayanışma örgütlerini ve siyasetleri çağırmanın kooperatifin bu kesimlerle bağını güçlendirmesi açısından iyi olacağında da uzlaşıldı. Etkinlik gününe bir hafta gibi kısa bir süre kaldığından ötürü etkinliğin çalışmasını örmek için hızlı bir iş bölümü yaptık. Aynı zamanda Mayısta Yaşam Kooperatifi’nin Taksim-Tarlabaşı faaliyetinde yerini açan Kıvılcım Kültür Merkezi ve Komün’ü de bu etkinliği birlikte örgütlemek için toplantıya davet ettik. Toplantıya katılamasalar da önerimize olumlu yaklaşan arkadaşlar, hem etkinliğe katıldılar hem de çay ve temizlik gibi konularda yardımcı oldular.

Kooperatifte 8 Mart olması vesilesiyle etkinliğin kadın kadına mı yoksa kadın erkek karışık mı olacağı tartışıldı. Kooperatif ortaklarımızdan biri, 8 Mart’ın genel bir dayanışma değil, uluslararası kadınlar günü olmasından ötürü sadece kadın+ların geleceği bir etkinlik olması gerektiğini önerdi. Biz ise Paris Komünü’nden Ekim Devrimi’ne barikatlarda savaşan, Çar’ı devirecek fitili ateşleyen kadınların her zaman zulme, sömürüye ve işgale karşı mücadelede en önde olduğunu belirttik. 8 Mart’ın kadınların mücadelelerini büyüterek tüm emekçi ve ezilen kesimlerle birlikte iktidara karşı buluştuklarında ortaya çıktığını ifade ettik. Tam da bu sebeple, kadınların mücadelesinin tüm emekçi ve ezilenlerle birlikte büyüyüp güçleneceğini; 8 Mart’ın bir ayrılık ve rekabet değil, birleşik ve güçlü bir mücadele olması gerektiğini vurguladık. Ancak genel kanaat sadece kadın+ların katılması yönünde olduğu için etkinliğin bu şekilde yapılması kararlaştırıldı. Etkinlik esnasında dersler bir yandan devam edeceğinden ve öğrencilerle ilgilenilmesi gerektiğinden ötürü erkek ortakların da bu işlerle ilgilenmesi konuşuldu.

İlk olarak Tarlabaşı-Taksim çalışmasına katılan Nijeryalı göçmen emekçi aileleri 8 Mart’ı ve nasıl bir etkinlik düzenleyeceğimizi anlatarak çağırdık. Sonra kooperatifin Okmeydanı ve 1 Mayıs Mahallesi şubesindeki ortaklarına ve öğrencilerine haber verdik. Daha sonra Meral Danış Beştaş’ı çağırmak için DEM Parti’ye ulaştık ancak program yoğunluğundan ötürü katılamayacağı belirtildi. Bunda elbette Mayısta Yaşam’ın da etkinliği kısa bir zaman kalmışken planlamasının payı da oldu. Bu konuda komünistler olarak bizim de kooperatife daha öncesinde gündem ederek harekete geçmeyi önermememizin bir eksiklik olduğunu düşünüyoruz.

Kooperatif toplantısında konuşup belirlediğimiz diğer kitle örgütlerini ve siyasetlerini davet etmeye koyulduk. Bu doğrultuda Feminist Boğaziçi, Kadın Savunması, TÖP, DEM Parti, ESP ve HDK’yi yüz yüze görerek etkinlik davetlerimizi ilettik. Konuşma yapabileceklerini ve katılmalarının güç vereceğini söyledik. Aynı zamanda DEM Parti milletvekili Özgül Saki’yi de davet ettik ancak o gün şehir dışında olduğu için katılamayacağını belirtti. Yüz yüze göremediğimiz EMEP, Ekmek ve Gül, SPOD, TJA, Yeni Demokrat Kadın, Emekçi Kadınlar, ÇHD, ÖHD, BDS Türkiye, Göçmen Sendikası Girişimi, KaosGL, Mor Dayanışma, Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi’ni de mail ve telefon aracılığıyla davet ettik.

Etkinlik esnasında kullanacağımız materyallerin içeriğini birlikte belirledik. “Cinsel, Sınıfsal, Ulusal Sömürüye Son!”, “Göçmen Emekçilere Vatandaşlık Hakkı! / Citizenship Right for Immigrant Workers!”, “Kadınlara Eğitimde Pozitif Ayrım / Positive Action in Education for Women”, “Kadınlar Özgürleşmeden Ezilenler de Özgürleşemez! / The Oppressed Cannot Be Liberated Until Women Are Liberated!” ve “Fabrikalarda, Atölyelerde, Hastanelerde Biz Varız! Mücadele Alanlarında da Biz Olmalıyız! / We Are in Factories, Workshops, Hospitals! We Must Be in the Struggle Too!” içerikli döviz ve ozalitlerimizi etkinlik gününün sabahında Kıvılcım Kültür Merkezi’ne yapıştırdık.

9 Mart Cumartesi günü Kıvılcım Kültür Merkezi’nde düzenlediğimiz etkinliğe yaklaşık 25-30 kişi katıldı. Mayısta Yaşam adına yapılan giriş konuşmasında, kadınlar üzerindeki çifte sömürüden bahsedildi. Konuşmada şu noktalar vurgulandı:

“Mayısta Yaşam olarak 1999’dan beri eğitimin en çok emekçilerin hakkı olduğunu savunuyoruz. Eğitim hakkı olan ile oturum izni aldıktan sonra zor bela okula gidebileni, kolejde okuyanla atölyede çalışmak zorunda olanı, anadilinde eğitim alan ile alamayanı ayıran sınavlara karşıyız. Ayrıcalıkların kalkmasına en çok bizim ihtiyacımız var çünkü bu ayrıcalıklar en çok bizi vuruyor. Kadınlar, göçmenler, Kürtler, işçiler… Kısacası sınıfın tüm kesimleri için iş ve öğrenim hakkı mücadelesi veriyoruz. Bir senedir Taksim-Tarlabaşı’nda göçmen emekçiler arasında bir dayanışma faaliyeti yürütüyoruz. Göçmen emekçilerin sınıfın en ezilen ve sömürülen kesimini oluşturduğunu biliyoruz. Eğitim, sağlık, barınma, vatandaşlık, sendika ve sigorta hakkını tüm emekçiler için istiyoruz. Sömürü çarkının en altındakilerinin haklarını savunmadan ezilenlerin mücadelesini büyütemeyiz. 1999’da çalışmamıza köyleri yakılıp Türkiye’ye göçmek zorunda bırakılan Kürtlerin yaşadığı varoşlarda başlamıştık. Hala buralarda dayanışmamızı sürdürüyoruz.”

Yapılan kısa giriş konuşmasının ardından Mayısta Yaşam Kooperatifi’nin bir diğer ortağı 8 Mart’ın tarihine ilişkin İngilizce bir sunum yaptı. Kadınlar gününün özgürlük, demokrasi ve devrim mücadelesinin en ön saflarında yer alan sosyalist kadınlar tarafından Uluslararası Sosyalist Konferansı’nda önerildiğini anlattı. 1917’nin 8 Martı’nda grevci kadın işçilerin Şubat Devrimi’nde oynadığı öncü rolden bahsetti. Kadın tekstil işçilerinin diğer işçilerle “ekmek ve barış” şiarı altında birleşerek Çar’ı nasıl devirdiklerini anlattı. Burjuvazinin 8 Mart’ın bu devrimci, mücadeleci tarihini anlamını yok etmeye çalışarak bir kutlama gününe çevirmeye çalıştığını söyleyerek, 8 Mart’ın asıl tarihinin hatırlatılmasının önemli olduğunun altını çizdi.

Başka konuşma yapmak isteyen kurum olmadığı için sunumun ardından hep birlikte hazırlayıp getirdiğimiz yiyecekleri paylaşarak dayanışma kahvaltımızı yaptık. 8 Mart etkinliği bittikten sonra türkçe ve matematik derslerine devam edildi.

Komünistler olarak kısa bir zaman kalmasına rağmen Mayısta Yaşam’ın 8 Mart için göçmen emekçiler arasında yaptığı bu etkinliği anlamlı buluyoruz. DEM Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi eş başkan adayı Meral Danış Beştaş etkinliğe bizzat gelemese de birebirde konuşmalarımızda gündem etmemiz, yerel seçimler döneminde göçmen düşmanı adayları değil Meral Danış Beştaş’ı çağırarak kayıtdışı göçmen emekçilerle buluşturmayı önermemiz ve bunun kooperatifi güçlendireceğini anlatmamız komünistlerin STK’lar gibi burjuva anlamda bir kitle çalışması yürütmeyeceklerini, hakim sınıfın ideolojisinden taban tabana zıt olarak kitle örgütüne yaklaşımlarını somutlayan örneklerden biri olduğunu düşünüyoruz. Çünkü İşçi Emekçi Mitingi gibi eylemlerin yanı sıra; 8 Mart, 1 Mayıs gibi günlerin de Mayısta Yaşam’ın gücü ve imkanı doğrultusunda Türkiye işçi sınıfının bir parçası olan göçmen emekçilere gündem etmesinin sınıf dayanışmasının ve mücadelesinin olmazsa olmaz bir parçası olduğunu biliyoruz.

Kadının Kurtuluşu İnsanlığın Kurtuluşudur!

Kadın Olmadan Devrim Olmaz, Devrim Olmadan Kadın Kurtulmaz!

Üniversitelerden Komünistler