Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle “Irkçılığın Karşısında, Ezilen, Sömürülen, Hedef Gösterilen Tüm Göçmenlerin Yanındayız!” şiarıyla Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması düzenledi. Düzenlenen eyleme İDP, TİP, Hepimiz Göçmeniz Platformu ve Mayısta Yaşam Kooperatifi de katıldı.

Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi “Göçmenlerin Serbest Dolaşım Hakkı Tanınsın”, “Birlikte Yaşamak İstiyoruz”, “AB ile Yapılan Geri Kabul Anlaşması İptal Edilsin”, “Sermayeyi Değil Göçmen Haklarını Savun”; TİP “Düşmanlığın Değil Kardeşliğin Türkiye’sini Kuracağız”, “Mültecilik Haktır”, “İşsizliğin Sorumlusu Göçmenler Değil”, “Irkçılık Öldürür Dayanışma Yaşatır”, “Sınırsız Sınıfsız Sömürüsüz Bir Dünya”; İDP “Irkçılığa, Göçmen Düşmanlığına Geçit Yok”, “Geri Kabul Anlaşması İptal Edilsin”; Hepimiz Göçmeniz “Sınırları Açmayanlar Ölümlerden Sorumludur”, “Güvenli Göç İnsan Hakkıdır”, “Göçmenler Kalacak Irkçılara Geçit Yok”; Mayısta Yaşam Kooperatifi “Göçmenler İçin Sigortalı Çalışma Hakkı” ve “Göçmenler İçin Barınma Hakkı” şiarlarını dövizlerine taşıdılar.

Köz’ün arkasında duran komünistler olarak biz de eyleme bayrağımız ve “Kürdüz, Göçmeniz, Sınıf Parçasıyız, 15-16 Haziranları Yeniden Yaratacağız!”, “Göçmenlere Vatandaşlık Hakkı!”, “Herkese Vatandaşlık Hakkını Savunmak Ödevimizdir!”, “Vatandaşlık Mülk Değil Haktır!” dövizlerimizle katıldık. Ancak eylem öncesinde, bayrakların olmamasına ilişkin karar alındığı için karara uyarak bayrağımızı açmadık.

Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifinin okuduğu basın açıklamasında, ekonomik kriz, yoksullaşma, depremin veya seçimlerin bahane edilerek göçmen düşmanlığının körüklenmesine ve göçmenlerin katledilmelerine karşın dayanışmayı büyütme çağrısı yapıldı. İktidarın Kürt halkına, kadınlara, LGBTİ+’lara saldırıları ve sınır ötesi operasyonlarla savaş çığırtkanlıklarından bahsedilen basın açıklamasında, işçi sınıfının göçmen düşmanı ve şoven söylemlerle bölündüğünü, toplumsal temel sorunların üstü örtülerek bu krizin faturasının gittikçe güvencesizleşen göçmen ve yoksul halklara kesildiği vurgulandı. Kamplarda ve geri gönderme merkezlerinde temel insani gereksinimleri karşılanmayan, sağlık hizmetlerinden yararlanamayan, çalışma hakkı tanınmadığı için kayıt dışı ve güvencesiz sayılan binlerce göçmenin yaşadığı sorunlardan bahsedilerek, hem iktidarın hem de ana muhalefet partisi ve diğer sistem partilerinin ırkçılığı ana akım siyasete taşıdığına değinildi. Açıklamada, söz edilen bu durumun “göçmen düşmanlığında ısrar eden ikili sistemin, iktidar ve düzen muhalefetinin tam karşısında duran bir mücadele hattının eksikliğini göstermekte, emek, demokrasi ve özgürlükten yana olan güçleri birleşik bir mücadeleye çağırmaktadır” denildi. Türkiye ve AB arasında imzalanan, Geri Kabul Mutabakatı’nın acilen feshedilmesi, göçmenlerin serbest dolaşım haklarının tanınması, Cenevre Sözleşmesi’ndeki coğrafi çekincenin kaldırılması talep edildi. Irkçılığa karşı emek demokrasi güçleri, sendikaları, örgüt ve siyasi partileri ırkçılığa karşı birleşik mücadeleyi yükseltme çağrısıyla basın açıklaması sona erdi.

Düzenlenen eylemde “Irkçılığa, Faşizme, Emperyalizme, Göçmen Düşmanlığına, Ayrımcılığa, Göçmen Ölümlerine Hayır!”, “Sınıfsız, Sınırsız, Sömürüsüz Bir Dünya”, “Irkçılık Öldürür Dayanışma Yaşatır”, “Birlikte Yaşamak İstiyoruz” sloganları atıldı.

Eylemin bitişinin ardından Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi’nin bileşenleri ile birlikte oturup hem neler yapabileceğimiz hem de göçmenlere dair perspektifimiz hakkında sohbet ettik. Hem herkesle tanışmış olduk, hem de bu vesileyle bizim de içerisinde faaliyet yürüttüğümüz Mayısta Yaşam Kooperatifi’nin amacını, yaptıklarını ve yaklaşık iki buçuk aydır süren göçmen çocuklara eğitim çalışmasını anlatma fırsatı bulduk. BYİİ’nin zaten farklı kesimlerle de eylem birliği içerisinde olmaya dair attığı açık adımlar olduğunu bildiğimiz için, bu dayanışma ve teması arttırarak bu çalışmayı genişletme ve büyütme önerimizi de ilgiyle karşılayacaklarını tahmin ediyorduk. Orada bulunan bir yoldaş da Köz’ün göçmenlere dair görüşlerini kısaca anlattı ve BYİİ’nin de herkese açık bir forumda bu konuya dair genel bir perspektif çizmesi için hem alt başlıkları fazlaca olan bu göçmen meselesinde bilgilenmek hem de BYİİ’nin takip edeceği çizginin somuta dökülerek netleşmesi adına bir forum gerçekleştirme önerisi sundu. Diğer bileşenlerle de BYİİ’nin gerçekleştirdiği faaliyetlerin basın açıklaması/eylemi dışlamayan ama onun da bir adım ötesine geçen, somut bir hattı tarif eden bir çizgide olması gerektiği konusunda mutabık kalındı. Bu politik hattın dayanışma ayağının da örülmesi gibi kıymetli faaliyetlerin yapılması ve bunun öncesinde İnisiyatif’in sadece yüzeysel bir şekilde göçmenlere dair farklı fikirleri tartışarak geçmek değil, bu meseleye dair sözünü ve hattını somutlaştırmak adına düzenleyeceği herkese açık bir forum etkinliğinin iyi olacağı konuşuldu.

Geçen seneden daha az kurum ve kişinin katıldığı eylem ve sonrasında BYİİ’nden arkadaşlarla tanışıp hem neler yapabileceğimizi hem de göçmen meselesine dair sorunları ve yükseltilmesi gereken politik hat hakkında gerçekleştirdiğimiz sohbetimiz bizim açımızdan gayet olumluydu.

Tüm Göçmenlere Vatandaşlık Hakkı!

Beşiktaş’tan Komünistler