Erdoğan, geçmiştekine kıyasla bugün hız kesmeden ve çok daha şiddetli bir şekilde HDP’ye saldırıyor. Hükümetin içinde bulunduğu rejim krizi, çözümü her ne kadar HDP’nin kapısına kilit vurmakta arasa da, HDP’nin binlerce üyesini tutsak etse de, vekillikleri düşürüp dokunulmazlıkları tek tek kaldırsa da, bu pervasız ve korkakça saldırılarıyla Kürtleri geçelim, emekçilerin ve ezilenlerin geniş bir kesimini bile teslim alamaz halde.
Ancak bir emekçi seferberliği, HDP ve DBP’yi saldırıların hedef tahtasına oturtmuş Erdoğan hükümetinin yarattığı tüm bu siyasi baskının, şiddetin, sefaletin ve sömürünün cenderesini kırabilir. Bugün devrimcileri geçelim, demokrasiden taraf olan herkesin yapması gereken şey ise, HDP’yi kapattırmamak için emekçi ve ezilenlerin birleşik mücadelesini yükseltmekten, bu saldırıları püskürtmek için Erdoğan’a karşı kitlesel bir seferberlik örmekten geçer.
Bugün komünistlerin, devrimcilerin tam da bu çağrıyı yükseltmesi, bulundukları her yerde bunu gündem etmesi, hükümetin tüm bu saldırılarına karşı bir emekçi seferberliğine işaret etmesi lazım.
KöZ’ün arkasında duran komünistler olarak, biz de, olması gerektiği gibi bulunduğumuz her yerde bu siyasi hattı yükseltiyoruz. Bugün 2023 seçimlerine giderken Türkiye soluna hakim olan sessizlik içerisinde bir bekleyiş siyasetinin aksine, HDP ve DBP’ye yönelik saldırılara karşı susmuyoruz, sessiz kalmıyoruz, seçimlerin geçmesini beklemiyoruz.
Tam da bu siyasi sorumlulukla, Okmeydanı’nda, bu içerikte ozalit ve duvar gazetelerimizi yaparak bu gündemi taşıdık.
Yakın zamanda yayınlamış olduğumuz ve 15 Ocak Mitingi’nde dağıtımımız engellenen <Düzen Partilerinden Kopalım! HDP’yi Kapattırmayalım!> özel sayımızdan
aldığımız duvar gazetemizin içeriğini burada da paylaşıyoruz:
<HDP Bağımsız Siyasetle Savunulur!
Gün geçtikçe güçsüzleşen, derinleşen rejim kriziyle boğuşan AKP-MHP hükümeti HDP’ye dönük saldırılarını arttırıyor. Semra Güzel’in vekilliği düşürülüyor, polis Ferhat Encü’ye tokat atıyor, kapatma davası bir tehdit olarak HDP’nin tepesinde duruyor.
Tüm bu saldırılar gerçekleşirken susanlar, harekete geçmekten geri duranlar; Altılı Masanın aday kapışmasını saha içinden, Saraçhane’de Akşener’in yanında seyrediyorlar. Emekçinin, ezilenin, kadının, Alevi’nin, Kürd’ün düşmanı Millet İttifakı’na <demokrasi> namına destek verenler, bakanlık emriyle <teröristleri belediyeden temizleyen> İmamoğlu’nun peşine diziliyorlar.
Tüm bunlar olurken, emekçilerden ve ezilenlerden yana bir demokrasi isteyenlere düşen sorumluluklar açık.
Hükümetin saldırılarına karşı HDP ve DBP’yi savunmak gerekiyor. Hukuki yollarla, Anayasa Mahkemesine sığınarak bunu yapabileceğini sananlar ise yanılıyorlar. HDP ve DBP emekçilerin kitlesel eylemleriyle savunulabilir. Bu kitlesel eylemliliğin önündeki engel, her türlü demokratik hak gaspına ve saldırıyla karşı sandığı işaret edenlerden başkası değildir. HDP ve DBP kendini düzen siyasetinden ayırarak, bağımsız siyasette ısrar ederek savunulabilir.>
HDP Bağımsız Siyasetle Savunulabilir!
DBP’ye Sahip Çık!
HDP’yi Kapattırma!
Beşiktaş’tan Komünistler