Evet, bir kez daha gösterdi ki devrimcilerin dağınıklığı sermaye sınıfının işlerini kolaylaştıran saldırılarını daha da pervasızlaştıran bir durum ortaya koymuştur.

Devrimci komünistlerin birinci ödevleri olan komünist bir partinin yaratılması mücadelesinin anlamı ve önemi bu 1 Mayıs’ta daha da anlaşılır olmuştur…

Sendika ağalarının, sendika bürokratlarının, düzen partilerinin düzen sınırlarının içine hapsettiği reformist eğilimlerin devrimcilik olarak pazarlandığı ve bu eğilimlerin yine sözde devrimci partiler tarafından kabul gördüğü bu günlerde Bolşevik Parti’yi yaratmanın her dönem duyulan yakıcı aciliyetini şimdilerde daha fazlasıyla hissediyoruz…

Yönünü devrime dönenlerle düzen sınırlarının ötesine çıkamayanlar ayrışmak zorunda. Öyle de oluyor, yalnız bu durum komünistlerin birliğini güçlendirmeye hizmet etmiyor, etse de yeterli olmuyor. Bu ayrılıklar bir süre sonra sönümlenen giderek başka sol reformist liberal akımların düzen içi muhalefeti olarak silikleşiyor.

Çevremizde binlerce insan bu haldeler…

Bütün bunların aşılması elbette daha fazla çalışarak, dokunarak, doğru bir siyasal hatta yürüyerek, ‘çok olalımdan öte sağlam olalım, binayı sağlam yükseltelim’ diyerek mümkün.

İşte bu 1 Mayıs’ta yaşadıklarımız bir kez daha bunları hatırlattı.

Devrim İçin Devrimci Parti!

Devrimci Parti için Komünistlerin Birliği!

Kırşehir’den Bir Köz Okuru