Tüm Bel-Sen’in 12. Genel Kurulu, 500 delege ile 15-17 Aralık 2023 tarihinde gerçekleştirildi. Birer grupla temsil edilen 6 farklı ekibin yer aldığı Genel Kurul’da sendikal birlik yine 2 ayrı grupla temsil edildi. Hazırlanan çalışma raporu incelendiğinde ve güncel gelişmelere bakıldığında 2 konunun ön plana çıktığı ve ciddiyetle tartışılması gerektiği açıktı. Bunlardan ilki, örgütlenmede 3 yıl sonunda gelinen nokta ve sendikamızın yerel yönetimlere yani belediyelere karşı alacağı tutumdu. 2024 yerel seçimleri ile sendika genel kurulunun aynı döneme denk gelmesi bu tutumu ayrıca önemli kıldı.
Örgütlenme konusuna bakacak olursak üye sayılarına dair ortaya çıkan veriler birçok konuyu açıklar niteliktedir. Sendikamız 3 yıllık süreçte 8.200 yeni üye yapılmasına rağmen toplam üye sayısının yaklaşık 1.600 kişi artmış olması, aynı zamanda 6.600 kişinin de sendikadan istifa ettiği anlamına gelmektedir. Bu dönemde sendikalı çalışan sayısı 21.600 kişi artmış ancak Tüm Bel-Sen, 4 büyük sendika içinde üye sayısını en az artıran sendika olmuştur. Örneğin şoven sendika Tüm Yerel-Sen’in bu dönemde 6.100 kişi arttığı göz önüne alınırsa 1.600 kişilik artışın bir ilerleme değil aslen bir gerileme anlamına geldiği görülebilir. Ancak bu durum genel kurulda yalnızca Mücadeleye Devam ekibinden söz alan konuşmacı tarafından dile getirildi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağcılıkla sağcılık yarıştırıp kaybeden ekiplerin, sendikada da Yerel-Sen’le Yerel-Sen’cilik yarıştırarak başarı kazanacağını düşünmesinin bu sorunun esas nedeni olduğu, çaresinin ise sınıf mücadelesi temelli anlayışa geri dönülmesi olduğu vurgulandı.
Bu veriler, CHP’nin yerel seçimlerde belediye sayısının artınca Tüm Bel-Sen’in de büyüyeceğini savunan anlayışın da kaybettiği anlamına geliyor. Bu sonuca rağmen 2024 yerel seçimleri öncesi aynı tutumun devam ettirilmek istendiği gözlendi ve AKP’ye kaybettirme stratejisi diye kodlanan sınıf uzlaşmacı yaklaşımın hala tek yolmuş gibi sunulmasının önemli bir sorun olarak varlığını koruduğu anlaşıldı. Sendikaların, yerel yöneticileri, nitelikli ve halkçı yerel yönetim uygulamalarına zorlaması yerine, adaylardan aday beğenip destek açıklaması ve “birlikte çalışılabilecek bir başkan” aramasının bazı sendikaları büyütse de aslen sınıf mücadelesini gerilettiği tartışmasız bir gerçektir. Ancak bu ideal başkanı arayıp destekleme davranışının Tüm Bel-Sen’de de uzun süredir var olması yeterince tartışılmayarak es geçildi.
Bu önemli iki konunun üzerinde durulmadığı genel kurulda asıl tartışma ve gerginlik, kadın kazanımları ve eşbaşkanlık üzerinden kendini gösteren ve aslen diğer ekiplerin Yurtseverlere karşı birleştiği önergelerde yaşandı. Tüm Bel-Sen’de faaliyet gösteren ekiplerden Sendikal Birlik, Emek Hareketi ve Devrimci Sendikal Dayanışma’nın, Yurtseverlere karşı birçok önergede ittifak halinde oy kullanması, bu ekiplerin işbirliği içinde olduğunun da göstergesiydi. Üstelik bu işbirliği de sendikanın kadın üyelerinin yıllar içinde ördüğü kadın mücadelesinin kazanımlarını hedef alması da ayrıca dikkat çekiciydi. Yerine daha ileri bir seçenek tartışmadan yalnızca kaldırmaya ve engellemeye yönelik olarak sunulan önergeler, 3’te 2 çoğunluk gerektirmesi nedeniyle tüzük değişikliğini sağlayacak oy sayısına ulaşamadı. Yurtseverlerin kabul edilmeyen bir tüzük değişikliği önergesi de, kadın yöneticinin olmadığı şubelerde, kadın sekreterliğinin bir erkek tarafından değil, kadınlardan oluşan bir komisyon tarafından yürütülmesiydi. Ancak bu mantıklı öneri dahi aynı işbirliği nedeniyle ve %90’ı erkeklerden oluşan bir hayır oyuyla reddedildi ve bir erkeğin, kadın sekreterliği yapabildiği mevcut durum devam etti.
Genel kuruldaki en anlamsız tartışmalardan biri de, KESK’teki eşbaşkanlık uygulamasının kaldırılmasına dairdi. Tüm Bel-Sen’de böyle bir uygulama yokken ve üstelik bu önergenin aynı ekipler tarafından KESK Genel Kurulu’nda verilmesi mümkünken böyle bir tartışmanın yürütülmesi, çok açık bir şekilde siyasi bir hamasetin göstergesiydi. Bu önergenin oy sayımı da karşılıklı atışmalar sonucu tek sefer de yapılamadı. Çözüm olarak kabul oyu verenler salonun sağ tarafına, red oyu verenler de sol tarafına geçti ve bu ayrışma hali fiziki olarak da görünür oldu. Salonun rekor kalabalığa ulaştığı ve tarafların birbirine karşı slogan dahi attığı bu anlamsız önergenin oylandığı anlar aynı zamanda genel kurulun en heyecanlı 20 dakikasıydı.
Özetle 12. Tüm Bel-Sen Genel Kurulu, sendikanın esas sorunlarını tartışmak yerine sendikada olmayan sorunların gündem edildiği, siyasi ekiplerin aşağı yukarı benzer şeyler söylemesine rağmen pratikte bambaşka şeyleri savunduğu verimsiz bir şekilde son buldu.
Köz Okuru Bir Kamu Emekçisi