26 Eylül 1999’da Ulucanlar’da devletin devrimci tutsaklara saldırısı sonucu yitirdiklerimizi anmak için Karacaahmet Mezarlığı’nda bir eylem düzenledik. BDSP, Devrimci Parti, DKDER, ESP, Kaldıraç, Partizan, SMF, SMI ve Köz olarak birlikte örgütlediğimiz eylem “Ulucanlar Katliamı 25. yılında Hesabını Soracağız” şiarıyla gerçekleşti. F tipi saldırılara ön gelen süreçte cezaevindeki devrimci tutsaklara yönelik gerçekleşen saldırı tutsakların güçlü bir direnişini karşısında bulmuştu. Ulucanlar’da devletin devrimcileri katlettiği doğrudur, ancak biz Ulucanlar’da devrim için ölen devrimci tutsakları esas olarak onların düşmana karşı kurduğu barikatla, teslim alınamayan devrimci iradesiyle anmanın bıraktıkları mirasa sahip çıkmanın gereği olduğunu düşünüyoruz.

Bu nedenle eyleme “Ulucanlar direnişi barikat savaşıdır; Devrimci irade teslim alınamaz; Örgütlü devrimcilerdi devrim için öldüler; Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük ve Özgürlük savaşan işçilerle gelecek!” şiarlarını taşıdığımız dövizlerle katıldık.

Mezarlık girişinde buluşularak, yürüyüşle ve sloganlarla ortak pankart arkasında Ümit Altıntaş’ın mezarına yüründü. Yürüyüş boyunca katledilen devrimciler Ümit Altıntaş, Abuzer Çat, Ahmet Savran, Aziz Dönmez, Habip Gül, Halil Türker, İsmet Kavaklıoğlu, Mahir Emsalsiz, Önder Gençaslan, Ümit Altıntaş, Zafer Kırbıyık’ın isimleri okundu, her bir devrimcinin adının okunmasının ardından “Yaşıyor” diye haykırıldı.

Mezar başında öncelikle yitirdiğimiz devrimciler için saygı duruşu yapıldı. Ardından Ümit Altındaş’ın annesi Songül Altındaş bir konuşma yaptı. Konuşmasında insan olmak için devrimcilerin tanınması gerektiğini ve asla unutulmayacaklarını vurguladı. Ardından ortak açıklama okundu. Açıklamada; Türkiye tarihinin katliamlarla dolu olduğu, sömürü düzeninin katliamlarla ayakta kalmaya çalıştığı vurgulandı. AKP-MHP hükümetinin hakkını arayan, greve çıkan, direnen işçilere gaz bombaları, coplarla saldırıyor, gözaltına aldığı hatırlatıldı. Sömürü düzeninin kirli savaş ve saldırganlık politikaları ile Ortadoğu’yu kan gölüne çevirdiği, başta Kürt ve Filistin halkı olmak üzere özgürlük ve eşitlik isteyen halkların üzerine bombalar yağdırdığına değinildi. Bu topraklardaki mücadele geleneğini yok edilemeyeceği ifade edildi. Ulucanlar katliamında yitirdiğimiz devrimciler şahsında tüm devrim şehitlerinin anısı önünde bir kere daha saygıyla eğiliyoruz, diyerek ortak açıklama sonlandırıldı.

Anma boyunca “İçerde dışarda hücreleri parçala; Devrimci irade teslim alınamaz; Yaşasın devrim ve sosyalizm; Devrim şehitleri ölümsüzdür; Faşizme karşı omuz omuza; Yaşasın devrimci dayanışma; Devrimci tutsaklar onurumuzdur; Yaşasın Ulucanlar direnişimiz; Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük!” sloganları atıldı. Eylem marşlar ve sloganlarla sonlandırıldı.

İstanbul’dan Komünistler