6 Şubat’ta yaşanılan Pazarcık ve Elbistan merkezli depremler Türkiye
Cumhuriyeti devleti sınırları içerisindeki on milyonu aşkın nüfuslu on
kentte eşi benzeri olmayan bir yıkıma yol açtı.
Sınırın her iki tarafında da on binin üzerinde emekçinin yaşamını yitirdiği,
on binlercesinin can çekiştiği ve yaralandığı, milyonlarcasının evsiz kaldığı;
yoksulluğun diz boyu olduğu bu coğrafyada halkların içme suyuna, temel
gıda maddelerine, başını sokacağı bir barınağa erişmekten mahrum olduğu
karanlık ve ağır bir tablo ile karşı karşıyayız.
Böyle bir süreç içerisinde Gülsuyu, Beşçeşmeler ve 1 Mayıs Mahallesi
alanlarında “Enkazın Sorumlusu Hükümete ve OHAL’ine Karşı;
Emekçilerin Kitlesel Eylemli Seferberliğini Büyütelim!, Yıkımın Sorumlusu
Burjuva Devlettir, İşçilerin Cumhur İttifakı’nın İnsafına Değil; İktidara
İhtiyacı Var!” ozalitlerimizle şiarlarımızı yükselttik.
Bu şiarları yükseltmemizin amacı ise, bugün asıl düşmanın kendi yurdumuzda olduğu gibi öldürenin deprem değil sermaye düzeni olduğundan mütevellittir. Bizler biliyoruz ki bu yaşanılan olayın baş sorumlusu ise yine hükümettir. Bugün bizlere düşen görev ise dayanışma çağrılarıyla devletin yardımına koşmaya ve siyasete rafa kaldırmak değil hükümete karşı seferberlik çağrısı yükseltmenin bir basamağı haline getirmektir. Devrimciler bugün, bu akıntıya karşı durup siyaset yapmalıdır. Cumhur İttifakı süpürülmeden, hiçbir afet ve felaketten
kurtulamayacağımızı haykırmak bugün ilk görevlerimiz arasındadır.
Öldüren Deprem değil Sermaye Düzenidir!
Anadolu Yakası’ndan Komünistler