28 Nisan’da Ankara’da Özgür Yaşam Derneği’nin 1 Mayıs Pikniğine katıldık. Özgür Yaşam’dan bir arkadaş “Özgür Yaşam nedir, neyi amaçlar?” gibi soruları yanıtlayarak kısaca Özgür Yaşam’ı tanıttı.

Konuşmasında: “Bir sınıf dayanışması örgütü olan Özgür Yaşam, “Ezilenler için eğitim; eğitim için dayanışma” şiarıyla 2002 yılında kooperatif olarak kurulmuş, 2012’de ise Özgür Yaşam Eğitim ve Dayanışma Derneği olmuştur. İzmir’de emekçi mahallelerinde öğrenciler için sınavlara, derslere, üniversite sınavına hazırlık gibi ihtiyaca yönelik çalışmalar sürdürmüştür. Kuruluşundan bu yana sosyal-siyasal konularda seminerler, atölye çalışmaları, panel ve söyleşiler de gerçekleştirmeye devam etmektedir. Kuruluşunun asıl amacı; eğitimi akademinin steril ortamından çıkarıp varoşlara getirebilmek, eğitimi turnikelerin dışına taşımaktır.” diyen arkadaşımız, Özgür Yaşam’ın herhangi bir siyasetin arka bahçesi olmadığını, örgütlü örgütsüz herkesin sorumluluk alıp faaliyet yürütebileceği bir demokratik kitle örgütü olduğunu vurguladı ve katılanları da dayanışmaya ve sorumluluk almaya davet ederek konuşmasını bitirdi.

Ardından Köz adına söz alan yoldaş, Özgür Yaşam’ın varlığının ve siyasal mücadele vurgusunun önemine işaret etti ve içinden geçtiğimiz döneme dair şunları söyledi: “Dört yıl boyunca seçimin olmayacağı durgun bir döneme değil, siyasal mücadelenin kızışacağı bir döneme giriyoruz. İçine girdiğimiz bu döneme Cumhur İttifakı içindeki çatışmanın damgasını vuracağını görmek mümkün. Erdoğan MHP’den kurtulmak ve içsavaşı bitirmek için daha fazla adım atacak. Erdoğan anayasayı değiştirmeye dönük umutsuz projesinde CHP’ye muhtaç, CHP de Erdoğan’ı MHP’den kurtarma projesine omuz vermeye hevesli. CHP’nin Erdoğan’ın üstüne daha sert bir şekilde gittiği değil, gelecek seçimlerdeki aday hesaplarını şimdiden gözeterek süreci yönettiği bir dönem olacak. Özgür Özel, erken seçim çağrısı yapıp İmamoğlu’nu öne çıkarmaktansa bekleyip parti içindeki yerini sağlamlaştırmaya çalışacak. Anayasa tartışmalarının merkezinde olacağı bu dönemde emekçileri burjuva muhalefetin hesaplarına terk etmemek devrimcilerin başlıca sorumluluğu. Zira demokratik bir anayasaya en çok emekçilerin ihtiyacı var. Bizlere düşen demokratik bir anayasayı; AKP, CHP ve başka olanca burjuva partinin yan yana gelerek yazamayacağını, demokratik anayasa için tek yolun bağımsız ve egemen bir kurucu meclisten geçtiğini, bağımsız ve egemen bir kurucu meclisin ise ancak bir devrimin ardından kurulabileceğini açıklamaktır. Bu yolda, 12 Eylül rejimini ve onun bugünkü hükümetini süpürmek için tek yolun bir emekçi seferberliğinden geçtiğini anlatmak ve bunun yolunu açacak siyasal hamlelerde bulunmak başlıca sorumluluktur. 1 Mayıslar da bu mücadele için birer kaldıraç olarak kullanılmalıdır. Bu mücadeleye omuz vermek isteyenleri önümüzdeki 1 Mayıs’ta ve sonrasında birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz”

Pikniğe katılan Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi’nden arkadaşlar da söz alarak kendilerini tanıttılar. Devamında güncel siyasi konular üzerine sohbet edildi ve Özgür Yaşam’ın gelecekteki etkinliklerini planlamaya yönelik fikir alışverişinde bulunuldu. Pikniğin sonlanmasına doğru özel sayımızı dağıttık ve dergi satışı gerçekleştirdik.

Ankara’dan Komünistler