Sarıgazi’de oluşturulan tertip komitesinin çağrısıyla 2 Temmuz günü gerçekleşecek yürüyüşe katılmak üzere Köz’ün arkasında duran komünistler olarak Vatan İlkokulu saat 17:50’ye bir çağrı gerçekleştirdik.

Eylem planı, tertip komitesinin belirlemiş olduğu alanda toplanan kitle ile birlikte Demokrasi Caddesi’nde yürüyüş gerçekleştirip ardından basın açıklaması yapmaktı. Kortejler oluşturulduktan sonra sloganlarla yürüyüşe başlayan kitlenin önü bir süre sonra polisler tarafından kesildi. Tertip komitesinin polislerle görüşmesiyle devam eden süreç, Partizan flamalarındaki İbrahim Kaypakkaya’nın fotoğrafı gerekçe gösterilerek yürüyüşü kesmeleriyle sonuçlandı. Flamanın indirilmemesi durumunda yürüyüşe izin verilmeyeceği polisler tarafından bildirildi. Yürüyüşe Partizan flamasıyla devam etme kararının ardından, kitle polis barikatına yüklendi. Polis ile yaşanan arbedenin sonucunda geri çekilen kitle Sarıgazi’nin sokaklarına dağıldı. Bizim de içerisinde bulunduğumuz bir kitle polis barikatlarıyla çevrili sokakta sloganlar atarak bekleyişini sürdürdü. Süren bekleyişin ardından tertip komitesinin aldığı karar eylemi bitirmek oldu.

Yürüyüş ve ablukada bekleyiş sırasında tertip komitesi tarafından atılan sloganlar; “Sivas’ın Işığı Sönmeyecek!”, “Sivas’ı Unutma Unutturma!”, “Sivas’ın Hesabı Sorulacak!”, “Sivas’da Yakanlar AKP’yi Kuranlar!” idi. Polisin yürüyüşü Kaypakkaya’yı gerekçe göstererek engellemesine karşı, alanda; “Deniz, İbo, Çayan Savaşa Devam!” ve “Sivas’a Adalet Devrimle Gelecek!”, “Adalet İçin Tek Yol Devrim!” sloganlarını attık.

Yürüyüşün başından eylem sonlandırılma anına kadar dövizlerimizle öne çıkardığımız vurgular şunlardı; “Sivas’ın Sorumluluğu Burjuva Diktatörlüğünde; Kanı Sosyal Demokratların Elindedir!“, “Ne Şeriat, Ne Kemalizm; Yolumuz Proleter Devrim!“, “Katliamlara Karşı Parlamenter Yollar Değil, Kitlesel Seferberlik!“, “AKP’den ve 2 Temmuz’un Suç Ortaklarından Hesap Sormak İçin, Emekçilerin Kitlesel Seferberliğini Örelim!“, “Düzenin Gerici İttifaklarına Bel Bağlayanlar, 2 Temmuz’un Hesabını Soramaz!

Sivas katliamın sorumluları yalnızca gerici faşistler değildi. Bu katliamın sorumluları sınıfın yalnızca bir kesimine havale edilemez. Ateşi faşistler yakmış olsa da, bu saldırıya zemin hazırlayanlar ve ateşin harlanıp her yanı sarmasını bekleyenler dönemin Kemalistleri, sosyal demokratlarıydı. Bir bütün olarak burjuvazinin eliyle gerçekleşen bu saldırıya karşı yürütülmesi gereken mücadele topyekun bu düzenin sahiplerine karşı olmalıdır. Bunun biricik yolu kendi sınıfının gücüne dayanan kitlesel sokak mücadelesidir.

Eylem sırasında kortejimizdeki kişi sayısını karşılamayan materyal eksiklikleri ve eylem sonrasında bir bütünlük içerisinde hareket etmeden dağılmış olmak tarafımızdan eksiklik olarak değerlendirildi.

Anadolu Yakasından Komünistler