Kürdistan’ın işgaline ilişkin toplantı çağrımızı ulaştırmak için Devrimci Hareket ile görüşmeye gittik. Görüşme sırasında söz HDP’nin aldığı tutumlara geldi. Devrimci hareket adına görüştüğümüz temsilci HDP’nin ve de Rojava’da YPG’nin Amerika ile iş birliğini kastederek emperyalistler birlikte hareket ediyorlar bu sebeple başarılı bir mücadele yürütemeyeceklerdir dedi. Bunun üzerine biz de evet haklısınız lakin HDP’nin Millet İttifakı ile olan iş birliği de bununla aynı tutumdur. Ve de İmamoğlu’na destek veren herkesin, oy isteyen herkesin Amerikancı muhalefete yedeklendiğini söyledik. İmamoğlu bir Amerika projesidir dedik. Bunu söylememizle birlikte görüştüğümüz temsilci arkadaş olay İmamoğlu falan değil, olay sarayın zayıflamasıdır diyerek üslubumuzu eleştirdi ve tepki gösterdi. Biz de bunlar bizim açıktan yayınlarımızda yazdığımız değerlendirmeler, bunun da üslupla ilgisi yok dedik. Bunun üzerine böyle değerlendirme yapanlarla ortak bir çalışma yapamayız diyerek görüşmeyi sonlandırdılar.

Sonrasında gazete götürmek için gittiğimizde KöZ’ün yayınını artık almadıklarını, böyle bir karar aldıklarını belirttiler. Bu kararın gerekçesini sorduğumuzda son görüşmemizde söylediklerimiz olduğunu bildirdiler. Politik bir meselede yasakçılık yaptıklarını belirttik, kabul ettiler.

Bildiğimiz kadarı ile Devrimci hareket açıktan İmamoğlu’nu destekliyoruz demedi. Destek de olmuyoruz köstek de diyerek günü kurtardıklarını düşündüler. Seçim sonrası İmamoğlu meşrudur diyerek ESP’nin tutumuna benzer b ir tutum takınarak dernek örgütlenmeleri üzerinden sokak eylemleri çağrısı yaptılar. İmamoğlu’nu açıktan destekleyemeyenlerin bu eleştiriyi kabul etmeyişi bize platformumuzun değerlendirmesinin ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor. Boykot diyenler yahut açıklama yapmayanlar gelecek eleştirileri yahut kendi içlerinde doğacak bir rahatsızlığı önlemek adına üstü kapalı olarak İmamoğlu’nu desteklemeyi seçmişlerdir.

Kadıköy’den Komünistler